Hadislerin Listesi
Muhammed’in canı elinde olan zata yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine iman etmeden ölürse, mutlaka Cehennem ashabından olur!
عربي
İngilizce
Urduca
''Allah'ın laneti Yahudilerle Hristiyanlara olsun. Çünkü onlar peygamberlerinin kabirlerini mescit edindiler.''
عربي
İngilizce
Urduca
Allah'ım! Kabrimi ibadet edilen bir vesen
عربي
İngilizce
Urduca
«Mükâfatın büyüklüğü, belanın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır. Kim başına gelene rıza gösterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rıza göstermezse, Allah'ın gazabına uğrar.»
عربي
İngilizce
Urduca
Ben şirk konusunda kendisine ortak koşulanların şirkten en uzak olanıyım. Her kim bir amel işler de benimle birlikte başkasını ona ortak ederse onu ve işlemiş olduğu şirkini terk ederim
عربي
İngilizce
Urduca
Aranızda kardeşlerim ve arkadaşlarım vardı ve aranızdan benim için bir halil bulunmadığını Allah’ın huzurunda bildiriyorum. Çünkü yüce Allah İbrahim’i halil edindiği gibi
عربي
İngilizce
Urduca
Şüphesiz ki Allah kıskanır, Müminler de kıskanır. Allah’ın kıskanması, Mümin kulların Allah'ın haram kıldığını işlemesidir
عربي
İngilizce
Urduca
Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse şüphesiz ki o kâfir olur veya müşrik olur
عربي
İngilizce
Urduca
Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. Şayet münafıklar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi
عربي
İngilizce
Urduca
İnsanların en şerlileri hayatta bulundukları sırada kıyametin koptuğu ve kabirleri mescit edinen kimselerdir
عربي
İngilizce
Urduca
Sizin adınıza en çok korktuğum şey küçük şirktir.» Sahabeler: Ey Allah'ın Rasûlü küçük şirk nedir? diye sorduklarında, Rasûlullah: «O riyadır diye buyurmuştur
عربي
İngilizce
Urduca
«Onlar, Allah'ın helal kıldıklarını haram sayınca siz de haram saymıyor musunuz? Yine onlar Allah'ın haram kıldıklarını helal sayınca siz de helal saymıyor musunuz?» diye sorunca: "Evet!" dedim. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «İşte bu da onların ibadetidir.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
Sen ehli kitap olan bir topluma gidiyorsun. Onları Allah’tan başka hak bir ilah olmadığına, benim de O'nun Rasûlü
عربي
İngilizce
Urduca
Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’e nüşra (büyü bozmak) hakkında soru soruldu. Buyurdu ki: «O, şeytanın bir amelidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı yücelttikleri (ve aşırı derecede övdükleri) gibi siz de beni yüceltmeyiniz (ve övmek de aşırı gitmeyiniz). Ben ancak Allah'ın kuluyum. (Benim için) Allah'ın kulu ve rasûlü deyiniz
عربي
İngilizce
Urduca
Kıyamet gününde insanlardan şefaatimle en mutlu olacak kimse kalbinden veya içinden ihlâsla “Lâ ilâhe illallah” diyen kişidir.» diye buyurdu
عربي
İngilizce
Urduca
“Tıyare(uğursuzluk) inancı, kendisini işinden alı koyan şirk koşmuş olur. Ashab bunun kefareti nedir? diye sorduklarında; Nebî –sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah’ım! Hayır ancak senin hayrındır. Uğursuzluk sanılan şeyler de senin katındandır. Senden başka hak ilah yoktur.» demendir.”
عربي
İngilizce
Urduca
her ne amel üzere olursa olsun Allah, onu Cennet'ine koyacaktır
عربي
İngilizce
Urduca
Kim, Allah'ın karşısına O'na hiçbir şeyi şirk koşmadan çıkarsa Cennet'e girer. Kim de şirk koşarak Allah'ın karşısına çıkarsa o, Cehennem'e girer
عربي
İngilizce
Urduca
Her kim, Allah'ın dışında birisine yalvarıp yakararak O'na eş koşar bir halde ölürse, Cehennem'e girer
عربي
İngilizce
Urduca
(Sözlerinde ve fiillerinde haddi aşıp) aşırı gidenler
عربي
İngilizce
Urduca
İbn Abbas –radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine Allah Teâlâ'nın şu ayetinde; "Vedd’i, Suvâ’ı, Yağûs’u, Ye’ûk’u ve Nesr’i bırakmayın." Bu isimler Nuh kavminde yaşayan salih kişilerin adları idi. Bunlar ölünce şeytan, insanlara bunların hatıralarını devam ettirmek için yaşadıkları yerlere heykellerini dikmelerini ilham etti. Onlar da bunu yaptılar ve diktikleri heykellere onların isimlerini verdiler. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onları dikenler öldükten sonra zamanla haklarındaki bilgiler ve heykellerin dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar.
عربي
İngilizce
Urduca
Bir kimse darda bulunan borçluya mühlet verir veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa; Allah o kişiyi, arşının gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde gölgelendirir
عربي
İngilizce
Urduca
Allah, kim için hayır dilerse ona musibet verir
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah Teâlâ, iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı: Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Allah, bunu yapılmış tam bir iyilik olarak yazar. Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Allah, o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar. Şayet insan bir kötülük yapmak ister de onu yapmadan vazgeçerse Allah, bunu ona tam bir sevap olarak yazar. Eğer bu kötülüğü yapmak ister ve bu kötülüğü yaparsa, Allah; o fenalığı sadece bir günah olarak yazar
عربي
İngilizce
Urduca
Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve amellerinize bakar
عربي
İngilizce
Urduca
İslâm, Allah’tan başka hak ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın rasûlü olduğuna şahitlik etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi hac etmendir
عربي
İngilizce
Urduca
Her kim bizim şu işimizde ondan olmayan bir şeyi ihdas ederse o merduttur
عربي
İngilizce
Urduca
Ey Kullarım! Ben zulmü nefsime haram kıldım ve sizin aranızda da haram kıldım, - birbirinize zulmetmeyin
عربي
İngilizce
Urduca
Ey çocuk! Sana birkaç kelime öğreteceğim. Sen Allah’ı (dinini) koru ki, Allah da seni korusun; sen Allah’ı (dinini) koru ki, Allah’ı yanında bulursun. İstediğin zaman Allah’tan iste, yardım dilediğin zaman Allah’tan yardım dile
عربي
İngilizce
Urduca
Ümmetimin hepsi Cennet'e girecektir, yüz çeviren müstesna!
عربي
İngilizce
Urduca
Kim bir topluluğa benzerse o da onlardandır
عربي
İngilizce
Urduca
Allah indinde en büyük günah hangisidir diye sordum?: «Seni yaratmış olduğu halde Allah'a şirk (ortak) koşmandır.» diye buyurdu
عربي
İngilizce
Urduca
Bir Müslümanın, din kardeşini üç geceden (yani üç günden) fazla terk edip onunla küs durması helal değildir. İki Müslüman karşılaşırlar, biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki o ikisinin en hayırlısı önce selam verendir
عربي
İngilizce
Urduca
Kim bir Müslümana zarar verirse Allah da ona zarar verir ve kim bir Müslümanı sıkıntı ve meşakkate sokarsa, Allah da ona sıkıntı ve meşakkat verir
عربي
İngilizce
Urduca
Sizler şu Ay'ı güçlük çekmeden gördüğünüz gibi, Rabbinizi de açıkça göreceksiniz
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ, zalime vakit verir, bir kerede ansızın onu yakaladı mı, artık bırakmaz (onun için kurtuluş yoktur
عربي
İngilizce
Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in beni gönderdiği şey üzerine seni göndereyim mi? Yok etmediğin bir heykel, düzeltmediğin yüksek bir kabir bırakma
عربي
İngilizce
Urduca
Kim bir şeyde uğursuzluk olduğuna inanır veya kendisi için uğursuzluk getirecek şeyi bulması için başkasına (fal) baktırırsa
عربي
İngilizce
Urduca
Kim bir medyuma gider ve ona bir şey sorarsa; kırk gün kıldığı namazı kabul olmaz
عربي
İngilizce
Urduca
Yıldızlardan bir bilgi edinen, bir parça sihir elde etmiş olur. Bilgisi arttıkça günahı da artar
عربي
İngilizce
Urduca
«Günahların en büyüğü Allah'a şirk koşmak, Allah'ın mekrinden emin olmak, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek ve O'nun yardımı hakkında ümitsizliğe düşmektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
İman yetmiş -ya da altmış- küsur şubedir. (Şubelerin) en üstünü "Lâ ilahe illallah/Allah'tan başka hak ilah yoktur." sözü; en altı ise eziyet veren şeyi yoldan kaldırmaktır
عربي
İngilizce
Urduca
Hiçbir devenin boynunda (takılı) bir yay ipi (kiriş) veya bir gerdanlık kalmasın, hepsi koparılsın
عربي
İngilizce
Urduca
«Kim bir şeye bağlanırsa, o şeyle başbaşa bırakılır.»
عربي
İngilizce
Urduca
Kim Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık hiçbir ilah yoktur der ve Allah’tan başka ibadet edilenleri inkâr ederse, o kimsenin malı ve kanı haram olur. Onun, (gizli hallerinin) hesabı ise Allah’a aittir
عربي
İngilizce
Urduca
Merhametli olanlara Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin
عربي
İngilizce
Urduca
O hak sözü cin kapar ve dostunun kulağına tavuğun gagalaması gibi sokar ve içine yüzden fazla yalan kelime karıştırırlar
عربي
İngilizce
Urduca
Kim Allah’tan başka (hak) ilah olmadığına ve Muhammed’in, Allah’ın kulu ve rasûlü olduğuna içinden gelerek samimiyetle şehadet ederse, Allah onu Cehennem'e haram kılar
عربي
İngilizce
Urduca
Her gece, Rabbimiz -Tebâreke ve Teâlâ- gecenin son üçte biri kaldığı zaman dünya semasına inerek
عربي
İngilizce
Urduca
Kabirlere doğru namaz kılmayın ve kabirlerin üzerlerine oturmayın
عربي
İngilizce
Urduca
Onlar öyle bir topluluktur ki, içlerinden salih bir kul ya da salih bir adam öldüğünde onun kabrinin üzerine mescit bina eder,
عربي
İngilizce
Urduca
İslam dini beş esas üzerine bina edilmiştir
عربي
İngilizce
Urduca
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin, bu imanın en zayıf derecesidir.”
عربي
İngilizce
Urduca
''İyi bir Müslüman olan cahiliyede yaptığı şeylerden sorumlu tutulmaz. Kötü bir Müslüman olan hem önceki hem de sonra yaptıklarından sorumlu tutulur.'' buyurmuştur
عربي
İngilizce
Urduca
Farz namazları kılsam, ramazan orucunu tutsam, helalleri helal, haramları haram kabul etsem
عربي
İngilizce
Urduca
Temizlik imanın yarısıdır. "Elhamdülillah" mizanı doldurur, “Subhânallâhi velhamdulillâh" sözleri ise yer ile gökler
عربي
İngilizce
Urduca
Kişinin koltuğuna oturup, benim bir hadisim kendisine ulaştığında şöyle demesi yakındır: Bizimle sizin aranızda Allah’ın kitabı vardır
عربي
İngilizce
Urduca
Allah’ın kulları üzerindeki hakkı, yalnızca O'na ibadet etmeleri ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı, O'na şirk koşmayanlara azap etmemesidir
عربي
İngilizce
Urduca
Kim, Allah'ın karşısına O'na hiçbir şeyi şirk koşmadan çıkarsa Cennet'e girer. Kim de şirk koşarak Allah'ın karşısına çıkarsa o, Cehennem'e girer.» diye buyurdu
عربي
İngilizce
Urduca
Bana İslam hakkında öyle bir söz söyle ki, bu hususta senden başkasına bir şey sormaya gerek duymayayım. Rasûlullah şöyle buyurdu: «Allah’a iman ettim, de. Sonra dosdoğru ol.» diye buyurdu
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ kıyamet günü
عربي
İngilizce
Urduca
Yüce Allah Cennet'i ve Cehennem'i yarattığında Cebrail -aleyhisselam-'ı
عربي
İngilizce
Urduca
Allah, göklerle yeri yaratmadan elli bin sene önce
عربي
İngilizce
Urduca
«Size; Allah’a karşı takvalı olmanızı, başınıza bir Habeşli köle bile emir olsa, onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra pek çok ihtilaf göreceksiniz. O zaman sizin üzerinize gerekli olan, benim sünnetime ve doğru yolda olan Hulefâ-yi Râşidîn'in sünnetine sarılmanızdır
عربي
İngilizce
Urduca
Muhakkak ki, kişi ile şirk ve küfür arasında namazın terki vardır
عربي
İngilizce
Urduca
Bizimle onlar arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terk eden kimse küfre düşer
عربي
İngilizce
Urduca
Şüphesiz ki Allah Teâlâ sizin babalarınızın adı ile yemin etmenizi yasakladı
عربي
İngilizce
Urduca
Kıyamet gününde insanlar arasında görülecek ilk dava, kan dökmeyle ilgili olanlardır
عربي
İngilizce
Urduca
(Dikkat edin!) Bunlar muhakkak azap olunuyorlar. Hem de büyük bir şeyden dolayı azap olunmuyorlar. Onlardan biri idrarından sakınmazdı, (iyice temizlenmezdi). Diğeri ise kovuculuk yapardı
عربي
İngilizce
Urduca
«O halde sen, sevdiğin ile berabersin.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Hiçbir peygamberin ümmetine Deccâl hakkında söylemediği bir şeyi size haber vereyim mi? Onun bir gözü kördür. Yanında Cennet'e ve Cehennem'e benzeyen bir şey olacaktır. Onun Cennet dediği şey, Cennet değil Cehennem'dir.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.»
عربي
İngilizce
Urduca
''Salih amelleri işlemeye, yâni Allah'ın sevdiği, razı olduğu, güzel amelleri işlemeye gayret gösterin, koşuşun, acele edin!"Başınıza karanlık gecenin, etrafı örten, kapkara karartan gecenin parçaları gibi fitneler gelecek.Onlara karşı kendinizi amel-i sâlihe sarılarak koruyunuz!''Adam sabaha mü'min olarak çıkar,akşamladığı zaman, kâfir olarak akşamlar.Mümin olarak akşama girer kafir olarak sabahlar. Az bir dünya menfaati karşılığında, az bir dünya malı, serveti karşılığında dinini satar."
عربي
İngilizce
Urduca
"Allah'tan başka ilah yoktur. Gerçekleşmesi yaklaşan bir 'şer'den dolayı vay Arap'ın haline! Bugün 'Ye'cuc ve Me'cuc'un Seddi'nden, şunun gibi bir delik açıldı." diyerek uykusundan uyandı. Ravi Süfyan, şehadet parmağıyla, başparmağını halkalayarak, Peygamber'in yaptığı gibi "o" işareti yapmıştır. Ben: Yâ Rasûlallah! Aramızda salihler varken, biz helak olurmuyuz? dedim. "Evet! Fısk ve fücur ve ma'siyet (kötülük) çoğaldığı zaman!" (helâk olursunuz) buyurdular.
عربي
İngilizce
Urduca
«Erkek olsun kadın olsun mü’min, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından belâ eksik olmaz.»
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ'nın: "Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın!" sözü hakkında İbn Abbâs -radıyallahu anhuma- demiştir kİ, ayette endâd; şirk, karanlık bir gecede siyah taş üzerinde karıncanın yürümesinden daha gizlidir.
عربي
İngilizce
Urduca
Allah dilerse ve filanca dilerse demeyiniz. Fakat, Allah dilerse sonra filanca dilerse deyiniz
عربي
İngilizce
Urduca
"Allah'ın adı ile yalan yere yemin etmem, Allah'tan başkasıyla doğru yemin etmemden benim için daha sevimlidir."
عربي
İngilizce
Urduca
«Muhakkak ki sizler, sizden önceki ümmetlerin yoluna tıpa tıp, aynen uyacaksınız. Hatta onlar bir keler deliğine girmiş olsalar, oraya siz de gireceksiniz.» Dediler ki: Ya Rasûlallah! Bunlar Yahudiler ve Hıristiyanlar mıdır? Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- dedi ki: «Ya kim olacak?»’
عربي
İngilizce
Urduca
İnsanları (salih amel işlemek için) doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksiltilmez
عربي
İngilizce
Urduca
«Bunlar neden korkarlar? (Kuran'ın) muhkemiyle karşılaşınca kolayca kabulleniyorlar, müteşabihi ile karşılaşınca da helak oluyorlar.»
عربي
İngilizce
Urduca
Uğursuzluğa inanmak şirktir, uğursuzluğa inanmak şirktir, uğursuzluğa inanmak şirktir. Bizden (istemeden kalbine uğursuzluk vehmi gelip de içinde bazı şeylere karşı nefret duyandan) başka, hiç kimsede bu olmasın. Fakat Allah, onu/uğursuzluğu tevekkülle giderir
عربي
İngilizce
Urduca
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e: "Sen bizim seyyidimizsin" dedik de, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Es-Seyyid Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'dır.» buyurdu. Biz: Sen bizim üstünlük bakımından en faziletlimiz, (eşe, dosta iyilik elini) uzatma bakımından da en üstünümüzsün, dedik. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mübalağalı övgülerde) koşturmasın!
عربي
İngilizce
Urduca
(Ey Muhammed!) başını kaldır! Söyle, sözün dinlensin; iste ki istediğin verilsin. Şefâat dile! Sana şefâat hakkı verilsin.
عربي
İngilizce
Urduca
«Ey insanlar! Dinde aşırılıktan sakınınız. Çünkü sizden öncekileri dinde aşırılığa kaçmaları helak etmiştir
عربي
İngilizce
Urduca
«Adva (hastalığın bir kişiden başka bir kişiye geçmesi) yoktur, Tıyera (uğursuzluk) yoktur, el-hameh (baykuş. Araplar bu kuşun birinin evine konmasını uğursuzluk sayarlardı) yoktur, Safer(safer ayının uğursuz sayılması) yoktur.»
عربي
İngilizce
Urduca
Hasen (el-Basrî) den nakledildiğine o şöyle demiştir: “Sihri, ancak sihirbaz çözer.”
عربي
İngilizce
Urduca
«Rahman’ın avucunda yedi gök ve yedi yerin misali sizden birinin elindeki hardal tanesi gibidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Arşın Kürsî'ye olan büyüklüğü geniş düzlük araziye bırakılan demirden bir halkaya olan büyüklüğü gibidir."
عربي
İngilizce
Urduca
«Hastalıkta bulaşıcılık yoktur. Uğursuzluk yoktur. Fe'l hoşuma gider.» "Fe'l nedir?" diye sorulduğunda: «Güzel bir sözdür.» buyurmuştur.
عربي
İngilizce
Urduca
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Ensar hakkında şöyle buyurmuştur: «Ensar'ı ancak Mümin olan sever, onlara ancak münafık olan düşmanlık eder. Ensar'ı seveni, Allah da sever; onlara düşmanlık edene de Allah düşmanlık eder
عربي
İngilizce
Urduca
«İşlerinizde) orta yolu tutunuz ve dosdoğru olunuz. Biliniz ki, hiç biriniz ameli sâyesinde kurtuluşa eremez.» Dediler ki: "Sen de mi kurtulamazsın, ey Allah’ın elçisi?" (Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: Evet!) «Ben de kurtulamam. Şu kadar var ki, Allah rahmeti ve keremi ile beni bağışlamış olursa, o başka!»
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.
عربي
İngilizce
Urduca
«Benden önceki nebilerden hiç birisine verilmeyen beş şey bana verildi: Bir aylık yol kadar yerden (düşmanımın kalbine) korku (salmak) ile yardım olundum (desteklendim). Yer(yüzü) bana mescid (namazgâh) ve temiz kılındı.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Size cennet ehlini haber vereyim mi?» Sahâbe: Evet, dediler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Zayıf olan ve halk tarafından zayıf görülen her mümin (cennetlik)dir. Allah'a yemin etse, muhakkak ki Allah, onu yemininde doğru çıkarır.» buyurdu. Sonra da: «Size Cehennem ehlini haber vereyim mi?» Sahâbe: Evet, dediler. Rasûlullah -sallallahu aleyh' ve sellem-: «Her katı yürekli, düşman ve kibirli kimsedir.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah yolunda cihad edenler için Allah Teâlâ cennette yüz derece hazırlamıştır. Her derecenin arası yerle gök arası kadardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ buyurdu ki: «Ben kulumun zannı üzereyim. Beni zikredip andığı sürece onunla beraberim.»
عربي
İngilizce
Urduca
Necid ahâlisinden bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağımıza sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e iyice yaklaşınca gördük ki, İslâm'dan soruyormuş
عربي
İngilizce
Urduca
«Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. (Zîra) Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete koyulmuş ve o gün cennetten çıkarılmıştır.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Kıyamet günü, dünyada büyük diye tanınan iri yarı bir adam çıkagelir. Halbuki onun Allah yanında sinek kanadı kadar bile ağırlığı (değeri) yoktur.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter."
عربي
İngilizce
Urduca
Fakat şimdi ne üzere biat edelim? dedik. O da: «Yalnızca Allah’a ibadet edip, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayacak ve beş vakit namazınızı kılacaksınız. Allah'a itaat edeceksiniz.» dedikten sonra seslerini alçaltarak; «İnsanlardan hiçbir şey istemeyecek ve talep etmeyeceksiniz!»
عربي
İngilizce
Urduca
«Kendisine bir fakirlik dokunup bunu insanlara arz ederse, o kimsenin fakirliği ortadan kalkmaz. Kim de ihtiyacını Allah'a arz ederse de Allah'ın ona hemen veya bir müddet sonra bir rızık göndermesi yakındır.»
عربي
İngilizce
Urduca
Bera b. Azib -radıyallahu anh'den rivayet olunduğuna göre Allah rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Kabirde soru sorulduğunda, Müslüman kişi; Allah'tan başka hak ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şahitlik eder. Bu ise, Allah'ın; "Allah, kendisine iman edenleri, dünya ve ahiret hayatında sabit bir söz üzere sebatkâr kılar." (İbrahim Suresi: 27) ayeti(nin anlamıdır).»
عربي
İngilizce
Urduca
Ben, Allah’tan başka hak ilah bulunmadığına, Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehadet edip, namazı dosdoğru kılıncaya ve zekâtı hakkıyla verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum.
عربي
İngilizce
Urduca
«Şüphesiz Allah, ümmetimden hata, unutma ve üzerine zorlandıkları/ikrah altında bırakıldıkları şeyin hükmünü kaldırmıştır.»
عربي
İngilizce
Urduca
‘’Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- vefat ettiği sırada evimde, rafta bulunan bir miktar arpadan başka, bir canlının yiyebileceği hiçbir şey yoktu. Ben, bir müddet ondan yedim. Uzun bir süre (geçmesine rağmen tükenmediğini görünce) onu tarttım. Tartınca da tükendi.’’
عربي
İngilizce
Urduca
"Bu günahı dünyada örtmüştüm, bu günde mağfiret ediyorum." buyurur. Bunun üzerine o kimseye hasenatının yazılı olduğu defter verilir."
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah, rahmetini yüz parçaya ayırmıştır. Doksan dokuz parçasını kendi katında alıkoymuş, birini yeryüzüne indirmiştir. İşte varlıklar bu bir parça rahmet sebebiyle birbirlerine acıyıp, rahmet eder. Hatta hayvanlar, yavrusunun üzerine basacağı endişesiyle ayağını çekip kaldırır.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşaya dalmaları helak etti. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Ya Rasûlullah, beni cennete sokacak, cehennemden uzaklaştıracak bir ameli haber ver dedim. O da şöyle buyurdu: "Sen büyük bir şey sordun. Ancak o Allah'ın kolay kıldığı kişilere kolaydır.
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah Teâlâ temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlere emrettiğini Mü’minlere de emretti. Allah Teâlâ buyurdu ki: "Ey Rasuller! Helâl ve hoş olan şeylerden yiyin ve salih amel işleyin." (Müminun Suresi :51)»
عربي
İngilizce
Urduca
«Onu öldürme! Çünkü onu öldürürsen, o senin onu öldürmezden önceki durumuna geçer. Sen de onun söylediği sözünden önceki durumunda olursun.»
عربي
İngilizce
Urduca
Ey Usame! Onu, "Lâ ilâhe illallah" dedikten sonra mı öldürdün?
عربي
İngilizce
Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (musibet anında) sesini ağlayarak yükselten (feryat eden), saçını kazıtan ve yakasını yırtan kadından beri (uzak) idi."
عربي
İngilizce
Urduca
Hiçbir kul, kıyamet gününde ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz
عربي
İngilizce
Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hayber Savaşı’nda şöyle buyurmuştur: “Bu sancağı, Allah’ı ve Rasûlünü seven, Allah’ın fethi kendisine nasip edeceği bir yiğide vereceğim.”
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah mahlûkatı yarattığı zaman kendi nezdinde Arş'ın üzerinde bulunan kitapta: "Muhakkak benim rahmetim gazabıma üstün gelir." yazmıştır.»
عربي
İngilizce
Urduca
Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar
عربي
İngilizce
Urduca
«Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır: Karşılaştığın zaman ona selâm ver, seni dâvet ederse icabet et, senden nasihat isterse ona nasihat et, aksırınca Allah’a hamdederse yerhamukellah (Allah, sana rahmet etsin) de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğü zaman cenazesinin ardından git.»
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- ile bir seferde beraberdik. Bir yerde konakladık. Kimimiz çadırını düzeltiyor; Kimimiz ok atma talimi yapıyor, kimimiz de meradaki hayvanlarının başında bulunuyordu. Derken Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in müezzini: Namaza toplanın! Diye seslendi. Biz de Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etrafında toplandık. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şunları söyledi: “Benden önce gelen her peygamberin vazifesi, ümmetine, onlar hakkında hayırlı olduğunu bildiği şeyleri göstermek ve onlar için şer olduğunu bildiği şeylere karşı da onları uyarmaktı. Bu, ümmetinizin selameti, başında (ilk nesillerinde) olacaktır. Sonra gelenler ise belâlara ve yadırgadıkları bir takım hallere dûçar olacaklardır. Biri diğerini aratan fitneler gelecektir. Bu fitnelerden biri geldiğinde mü’min, ‘Bu beni helâk edecek! der. Ardından bu fitne kalkar, sonra bir fitne daha gelir. Mü’min yine,"Bu, (beni helâk edecek!) der ve bu şekilde devam eder. Cennete girmek ve cehennemden uzaklaştırılmak isteyen kimse, ölüm kendisine geldiğinde Allah’a ve ahiret gününe iman üzere olsun. İnsanlara da kendisine yapılmasını dilediği şeyleri yapsın. Kim, bir imama (hükümdara) bey'at edip, elini sıkıp ona yürekten bağlanırsa, gücü yettiği kadar ona itaat etsin. Eğer bir başkası çıkıp (iktidarı ele geçirmek için) onunla mücadeleye girişirse, onun boynunu vurun.”
عربي
İngilizce
Urduca
«Yanaklarına vuran, yakalarını yırtan ve cahiliye cağrıları ile feryat figân edip ağıt yakan kimse bizden değildir.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Cehennem ateşi, cehennem ehlinin bazısının topuklarına, bazısının dizlerine, bazısının kuşak yerlerine, bazısının da boyunlarına kadar çıkar.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah Teâlâ diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, seni affederim. Ey Âdemoğlu, senin günahların gökyüzüne kadar ulaşmış olsa da sen bağışlama dilesen, seni bağışlarım ve günahlarına aldırmam.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Her kul, öldüğü hal üzere diriltilecektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
«(Hayırlı amellerde, Allah'a taatte ve zorluklara sabır göstermekte) kuvvetli mü'min, zayıf mü'minden, Allah’a daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Her ikisinin de mü'min olması sebebiyel) hepsinde hayır vardır.Yararına olan şeyde (Allah'a taattte) hırslı ol. Allah’tan yardım dile, (taat ve yardım istemekte) âciz olma! (Tembellik gösterme!)»
عربي
İngilizce
Urduca
“Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur: Ey Ademoğlu! Hastalandım da, beni ziyaret etmedin.”
عربي
İngilizce
Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- aramızda iken Vedâ haccı’ndan söz ediyorduk, ama Vedâ haccı’nın ne olduğunu bilmiyorduk.
عربي
İngilizce
Urduca
«Bütün peygamberler, ümmetlerini yalancı kör deccalın tehlikesine karşı uyarmışlardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
Şefaat Hadisi:
عربي
İngilizce
Urduca
«Allahu Ekber! Yine aynı yol! Nefsim elinde olana yemin ederim ki sizler, İsrailoğulları'nın Mûsâ'ya dediğinin aynısını diyorsunuz.»
عربي
İngilizce
Urduca
Bir adam Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e; Allah ve sen dilersen (olur) deyince Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: «Beni Allah'a eş mi koşuyorsun? Yalnız Allah diledi, de!» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir ordunun veya seriyyenin başına komutan tayin ettiği zaman, -hassaten komutana- Allah'a karşı muttaki olmasını, beraberindeki Müslümanlara da hayır tavsiye eder ve sonra şunları söylerdi: ''Allah'ın adıyla ve Allah'ın rızası için savaşın. Allah'ı inkâr eden kâfirlerle çarpışın. Gazâ edin fakat ganimete hıyanet etmeyin, haksızlıkda bulunmayın, ölülerin vücudlarına sataşıp burun ve kulaklarını kesmeyin, (önünüze çıkan) çocukları öldürmeyin! Müşrik düşmanlarla karşılaşınca onları önce üç şeyden birine çağır: Bunlardan birine cevap verirlerse onlardan bunu kabul et ve artık dokunma! Önce İslâm'a dâvet et. İcabet ederlerse hemen kabul et ve elini onlardan çek. Sonra onları yurtlarından muhâcirler diyarına hicrete dâvet et. Ve onlara haber ver ki, eğer bunu yapacak olurlarsa Muhacirler´e va´dedilen bütün mükâfaat ve vecibeler aynen onlar için de olacaktır. Hicretten imtina edecek olurlarsa bilsinler ki, Müslüman bedevîler hükmündedirler ve Allah'ın mü'minler üzerine câri olan hükmü onlara icra edilecektir; ganimet ve fey´den kendilerine hiçbir pay ayrılmayacaktır. Müslümanlarla birlikte cihâda katılırlarsa o hâriç, (o zaman ganimete iştirak ederler.)Bu şartlarda Müslüman olma teklifini kabul etmezlerse, onlardan cizye iste, senin bu isteğini kabul ederlerse hemen kabul et ve onları serbest bırak.Eğer bunu kabul etmeyecek olurlarsa onlara karşı Allah´tan yardım dile ve onlarla savaş. Bu durumda bir kale ahâlisini kuşatacak olupta onlar senden Allah ve Rasûlü'nün ahd ve emânını talep ederlerse kabul etme; onlar için, kendine ve ashâbına ait bir emân tanı. Zira sizin kendi ahdinizi veya arkadaşlarınızın ahdini bozmanız, Allah´ın ve Rasûlü'nün ahdini bozmaktan daha kolaydır. Eğer bir kale ahalisini kuşattığında onlar, senden Allah´ın hükmünü tatbik etmeni isterlerse sakın onlara Allah´ın hükmünü tatbik etme, lâkin kendi hükmünü tatbik et. Zira Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmeyeceğini bilemezsin.''
عربي
İngilizce
Urduca
Eğer Allah yolunda Uhud dağı kadar altın infak etsen, kadere iman etmedikçe Allah bunu senden kabul etmez. Bil ki; başına gelmesi takdir olunanın mutlaka gelecektir, gelmemesi takdir olunmayan da mutlaka gelmiyecektir. Bu itikadın dışında bir itikat üzere ölürsen ateşe girersin!
عربي
İngilizce
Urduca
«Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. (Yüce Allah kalemi yaratınca) ona: Yaz, diye emretti. (Kalem): Ey Rabbim neyi yazayım, dedi (Yüce Allah da:) Kıyamet kopuncaya kadar (olacak) her şeyin kaderini yaz!» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: «İzzet (şeref) benim izârım, kibriyâ da (ululuk) benim ridâm (kaftanım) dır.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Babası olmadığını bildiği birini babam diye sahiplenen kimse, babasına nankörlük etmiş olur. Kendisine ait olmayan bir şeyi sahiplenmeye kalkışan kimse bizden değildir. O, Cehennem'deki yerine hazırlansın. Her kim, bir adama öyle olmadığı halde kâfir veya Allah düşmanı derse, bu sözler gerisin geriye kendisine döner.»
عربي
İngilizce
Urduca
“Kim Kehf suresi'nin başından on ayet ezberlerse, Deccâl'den korunmuş olur.”
عربي
İngilizce
Urduca
"Yüce Allah şöyle buyurdu: Âdemoğlu beni yalanladı, halbuki beni yalanlamak ona yakışmazdı."
عربي
İngilizce
Urduca
Allah Teâlâ her rahim için bir melek görevlendirmiştir. Melek: "Ya Rabbi bir Nutfe (sperm) yarattın. Ya Rabbi Alaka (donmuş kan) yarattın. Ya Rabbi Mudga (bir çiğdem/parça et) yarattın." der. Allah Teâlâ ana rahmindeki bebeğin yaşamasını murad ettiği zaman melek, onun erkek mi, kız mı, şaki mi saîd mi olacağını, ne kadar rızıklandırılacağını ve ne kadar yaşayacağını sorar. Bütün bunlar, ana rahminde karara bağlanır.
عربي
İngilizce
Urduca
"Kürsî, iki ayağın konulduğu yerdir. Arşa gelince, ne kadar olduğunu kimse bilemez."
عربي
İngilizce
Urduca
Rasûlullah'ın huzuruna Yahudi hahamlarından bir âlim geldi ve: — Yâ Muhammed biz (kitaplarımızda) Allah'ın şöyle vasıflandığını buluyoruz: "Allah gökleri bir parmağında, yer tabakalarını da bir parmağında, bütün ağaçları bir parmağında, suları ve toprakları bir parmağında, öbür mahlûkları da bir parmağında tutarak: Ben bütün kâinatın Melik'iyim! der" diyerek nakletti.
عربي
İngilizce
Urduca
"Allah şöyle buyurdu: Her kim beni tanıyan ve ihlâs ile bana ibadet eden bir kuluma düşmanlık ederse, ben de ona savaş ilan ederim. Kulum bana, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili olan bir şeyle yaklaşamaz. Kulum bana nafile ibâdetlerle de yaklaşmaya devam eder. Nihayet ben onu severim..."
عربي
İngilizce
Urduca
«İnsanlar arasında iki âdet vardır ki bunlar küfür dönemi âdetidir: Nesebe sövmek ve ölüye yüksek sesle ağlamak.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Onu çıkar! Çünkü bu, ağrını arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Şayet bu üzerindeyken ölecek olsaydın, ebediyen kurtulamazdın.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Müflis kimdir, biliyor musunuz?»
عربي
İngilizce
Urduca
«Zekâtı verilmeyen her altın ve gümüş, kıyamet günü ateşte kızdırılarak levhalar haline getirilip sahibinin yanları, alnı ve sırtı bunlarla dağlanır.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Kim muska takarsa, Allah hayatta onun hiçbir işini tamamlamasın. Kim nazarlık takarsa, Allah ona rahatlık ve huzur vermesin.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Ya Ruveyfi! Belki hayat senin için uzun sürer, insanlara şunu haber ver; kim muska veya nazarlık takarsa veya sakalını düğümler veyahut da hayvan tezeği ve kemikle istinca ederse (taharetlenirse) Muhammed o kimseden beridir.»
عربي
İngilizce
Urduca
“Melekler nurdan yaratıldı. Cinler dumanlı alevden, ateşten yaratıldılar. Âdem ise size anlatılandan yaratıldı.”
عربي
İngilizce
Urduca
«Rabbim, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesaba çekmeksizin cennete koyacağını, onlardan her bin kişiyle birlikte yetmişer bin kişi olacağını vadetti. Rabbimin kendi kabzası ile üç defa kabza ederek/avuçlayarak (cennete sokulacaklar)»
عربي
İngilizce
Urduca
«Burası akrabalık münasebetlerini kesmekten sana sığınanların makamıdır. Kim akrabalık bağını devam ettirirse Allah da onunla bağını kesmez. Her kim de akrabalık bağlarını keserse Allah da onunla bağını keser.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Sen, seninle bağını muhafaza edenlere benim de bağımı devam ettitmemden; onu kesenlerden benim de onu kesmeme razı olmaz mısın?” buyurdu
عربي
İngilizce
Urduca
«Sırat, Cehennem’in ortasına kurulur. Sıratın üzerinde, Sa’dân’ (bölgesinin) in dikenleri gibi dikenler vardır. Sonra insanlara (geçiş için) izin verilir. Onun üstünde yürürler. Onlardan kimi o dikenlerin zarar vermesinden korunmuştur. Kimi de onun tarafından tutulur, derileri yırtılır ve başı yerde ayakları ise yukarıda olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
«(Kıyamet günü) Rabbimiz kendi sâkından/baldırından açar, bunun üzerine her mü'min ve mümine secde eder. Ancak dünyada insanlara göstermek ve halka işittirmek için secde eden secdesiz kalır. Gerçi öylesi de secde etmeye gider, fakat onun sırtı tek bir tabakaya döner.»
عربي
İngilizce
Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- mescide girerken: «Kovulmuş şeytandan, azim olan Allah'a, O'nun kerîm vechine ve kadîm kuvvet ve galebesine sığınırım.» diye dua ederdi.
عربي
İngilizce
Urduca
«Siz Sa'd'ın gayûrluğuna/kıskançlığına hayret mi ediyorsunuz? İşte ben Sa'd'dan daha çok gayûrum, Allah da benden daha çok gayûrdur. Gayûr/Kıskanç olduğundan dolayıdır ki, Allah kötülüklerin açığını ve gizlisini haram kılmıştır. Allah'tan daha gayûr/kıskanç hiç bir şahıs yoktur.»
عربي
İngilizce
Urduca
«İşittiği ezaya Allah’tan daha sabırlı hiç kimse/hiçbir şey yoktur. Zira ona çocuk isnat ederler. O ise onlara afiyet ve rızık vermeye devam eder.»
عربي
İngilizce
Urduca
Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallahu anh-'ın rivayet ettiği kıyamet gününde yaşanacak bazı olaylar, müminlerin rablerini görmeleri, sırat köprüsü, kalbinde zerre kadar iman olan kimsenin ateşten çıkarılması ve şefaat ile ilgili hadis.
عربي
İngilizce
Urduca
«Cehennem durmadan, daha var mı? diyecek. Nihayet izzetin Rabbi Yüce Allah (onun üzerine) ayağını koyar. Bunun üzerine Cehennem: İzzetine yemin ederim ki yeter, yeter! der ve parçaları birbirine dürülür.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Allah Teâlâ cehennemliklerin en hafif azap edilenine, dünya ve ondaki bütün varlıklar senin olsa, onları fidye verir miydin? diye buyuracak. O kimse: Evet cevabını verecektir. Bunun üzerine Allah -Azze ve Celle- : Sen Adem'in sulbünde iken ben senden daha hafif bir şeyi bana ortak koşmamanı istemiştim. Ben de seni ateşe atmayacaktım. Fakat sen şirkten başkasını kabul etmedin."
عربي
İngilizce
Urduca
«Nasıl memnun olmayız. Yarattıklarından hiç kimseye vermediğini bize verdin. Allah: “Ben bundan daha iyisini size vereceğim” Onlar: "Bundan daha üstün şey ne olabilir?" diyecekler. Allah da şöyle buyuracak: Size rızamı helal kıldım (sizden razı oldum) ve bundan sonra asla gazap etmem.»
عربي
İngilizce
Urduca
Ali -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bakîü’l-Garkad Kabristanı’nda bir cenazenin defni için bulunuyorduk. Derken Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- elinde baston olduğu halde yanımıza geldi, oturdu. Biz de çevresine oturduk. Başını eğdi ve bastonuyla yere bir şeyler çizmeye başladı. Sonra da şöyle buyurdu: İçinizde, cennet veya cehennemdeki yeri önceden bilinmeyen kimse yoktur.” Orada bulunanlar. Ey Allahın Rasûlü! Biz akıbetimizi ezeldeki o yazıya havale edip ameli bırakalım mı? Dediler.Peygamber:(Hayır) siz görevinizi yapmaya bakın. Herkes niçin yaratıldı ise onu kolayca elde eder''buyurdu.Hadisin tamamını zikretti.Müttefun aleyh.
عربي
İngilizce
Urduca
«Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner.»
عربي
İngilizce
Urduca
«Kim, bir adamın karısını veya kölesini ayartıp aldatırsa bizden değildir.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kadın gibi giyinen erkeğe, erkek gibi giyinen kadına lânet etti."
عربي
İngilizce
Urduca
«Yahudiler ve Hıristiyanlar (saçlarını ve sakallarını) boyamazlar. Siz onlara muhalefet edin.»
عربي
İngilizce
Urduca
"Nebî–sallallahu aleyhi ve sellem- uğursuzluğa inanmazdı."
عربي
İngilizce
Urduca
«Bu sûretleri (resim ve heykelleri) yapanlar, kıyamet günü, "Bu yaptıklarınıza can verin, haydi!" diye azap edileceklerdir.»
عربي
İngilizce
Urduca