عن أبي موسى رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
«إِنَّ اللهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ، حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ» قَالَ: ثُمَّ قَرَأَ: «{وَكَذَلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى وَهِيَ ظَالِمَةٌ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ}[هود: 102]»
[صحيح] - [متفق عليه] - [صحيح البخاري: 4686]
المزيــد ...
Ebû Mûsâ -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
«Allah Teâlâ, zalime vakit verir, bir kerede ansızın onu yakaladı mı, artık bırakmaz (onun için kurtuluş yoktur ). Arkasından da şu ayeti okumuştur: (İşte, Rabbin zalim olan ülkeleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı vericidir, şiddetlidir.) [Hûd Suresi: 102. Ayet]»
[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh] - [صحيح البخاري - 4686]
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- günah işleyerek ve şirk koşarak zulmünde ısrarcı olunmaması ve insanlara hakları konusunda zulmedilmemesi hususunda uyarılarda bulunmuştur. Allah Teâlâ, zalime mühlet verir, onun işini sonraya bırakır, ömrünü ve malını uzatır da ona azap etmede acele etmez. Eğer tövbe etmezse onu yakalar ve çokça zulüm etmesinden dolayı onu bırakmaz.
Sonra da Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şu ayeti okumuştur: (İşte, Rabbin zalim olan ülkeleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı vericidir, şiddetlidir.) [Hûd Suresi: 102. Ayet]