Hadislerin Listesi

‌Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?
عربي İngilizce Urduca
Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin
عربي İngilizce Urduca
Helak eden yedi şeyden sakının!
عربي İngilizce Urduca
Satarken, alırken, alacağını isterken, kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin
عربي İngilizce Urduca
İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi: Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver. Umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder
عربي İngilizce Urduca
Allah her bir şey üzerine iyilik yazdı
عربي İngilizce Urduca
«Kızma/öfkelenme!
عربي İngilizce Urduca
Adaletli davrananlar, Allah katında Rahman’ın sağındaki nurdan minberler üzerindedir. Allah'ın iki eli de sağdır
عربي İngilizce Urduca
Rıfktan (yumuşak huyluluktan) mahrum olan bütün hayırlardan mahrum olur
عربي İngilizce Urduca
Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır
عربي İngilizce Urduca
Din kardeşini güler yüzle karşılaman gibi bir iyiliği (yapmayı bile) sakın küçük görme!
عربي İngilizce Urduca
Gerçek babayiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olandır
عربي İngilizce Urduca
Kim bir hayra (iyiliğe) vesile olursa o kimseye hayrı yapan kimsenin ecri gibi ecir vardır
عربي İngilizce Urduca
Kovculuk yapan Cennet'e giremez
عربي İngilizce Urduca
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi ya hayır söylesin ya da sussun
عربي İngilizce Urduca
Kim insanlara merhamet etmezse; Allah -Azze ve Celle- de ona merhamet etmez
عربي İngilizce Urduca
Allah katında erkeklerin en sevimsizi husumet ve düşmanlığı şiddetli olandır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: "İnsanları Cennet'e en fazla götürecek şey nedir?" diye soruldu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah’a karşı takvalı olmak ve güzel ahlaktır
عربي İngilizce Urduca
Hayâ imandandır
عربي İngilizce Urduca
Kim; din kardeşinin ırzını onun gıyabında müdafaa ederse, Allah da kıyamet günü onu Cehennem ateşinden uzaklaştırır
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz ki, Allah; takva sahibi, (gönlü) zengin ve gizli (şöhretsiz, gösterişsiz, riyasız, samimi) kulu sever
عربي İngilizce Urduca
Müminlerin iman bakımından en kâmil olanları ahlak bakımından en hayırlı olanlarıdır ve sizin en hayırlınız, eşlerine karşı en hayırlı olanınızdır
عربي İngilizce Urduca
Nerede yumuşak huyluluk, kolaylık varsa orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir
عربي İngilizce Urduca
Muhakkak ki Mümin, güzel ahlakı sayesinde (gündüzleri) oruç tutan (geceleri) namaz kılan kimsenin derecesine erişir
عربي İngilizce Urduca
Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olanınızdır
عربي İngilizce Urduca
Allah Teâlâ, zalime vakit verir, bir kerede ansızın onu yakaladı mı, artık bırakmaz (onun için kurtuluş yoktur
عربي İngilizce Urduca
Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz
عربي İngilizce Urduca
Merhametli olanlara Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kaza' türü tıraşı yasakladı
عربي İngilizce Urduca
Ömer -radıyallahu anh-’ın yanındaydık o şöyle dedi: «Tekellüf (etmek) bize yasak edildi
عربي İngilizce Urduca
(Dikkat edin!) Bunlar muhakkak azap olunuyorlar. Hem de büyük bir şeyden dolayı azap olunmuyorlar. Onlardan biri idrarından sakınmazdı, (iyice temizlenmezdi). Diğeri ise kovuculuk yapardı
عربي İngilizce Urduca
''Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hali geçer. Eğer o, “Eûzu billâhi mine’ş–şeytânirracîm = İlâhi rahmetten kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım” derse, üzerindeki o hâl kaybolur.''
عربي İngilizce Urduca
"Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter."
عربي İngilizce Urduca
«Allah, rahmetini yüz parçaya ayırmıştır. Doksan dokuz parçasını kendi katında alıkoymuş, birini yeryüzüne indirmiştir. İşte varlıklar bu bir parça rahmet sebebiyle birbirlerine acıyıp, rahmet eder. Hatta hayvanlar, yavrusunun üzerine basacağı endişesiyle ayağını çekip kaldırır.»
عربي İngilizce Urduca
«Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın! Yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.»
عربي İngilizce Urduca
«İyilik güzel ahlaktır. Günah, nefsinde tereddüt yaşadıyıp, sıkıldığın ve insanların bilmesinden hoşlanmadığın şeydir.»
عربي İngilizce Urduca
"İnsanların ilk nübüvvetten beri (bütün peygamberlerden) duyduğu sözlerden biri; utanmazsan dilediğini yap." sözüdür.
عربي İngilizce Urduca
«Birbirinize haset etmeyiniz, neceş yapmayınız, (satın almak niyetinde olmadan, malın fiyatını artırmak) birbirinize buğz etmeyiniz, arka dönmeyiniz, bir kısmınız bir kısmınızın satışı üzerine satış yapmasın. Allah’ın kulları kardeşler olun!»
عربي İngilizce Urduca
Sizden biriniz kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz
عربي İngilizce Urduca
«Zulüm, kıyamet gününde zâlime zifiri karanlık olacaktır.»
عربي İngilizce Urduca
«Müslümana sövmek fâsıklık, onunla savaşmak küfürdür.»
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- ile bir seferde beraberdik. Bir yerde konakladık. Kimimiz çadırını düzeltiyor; Kimimiz ok atma talimi yapıyor, kimimiz de meradaki hayvanlarının başında bulunuyordu. Derken Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in müezzini: Namaza toplanın! Diye seslendi. Biz de Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etrafında toplandık. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şunları söyledi: “Benden önce gelen her peygamberin vazifesi, ümmetine, onlar hakkında hayırlı olduğunu bildiği şeyleri göstermek ve onlar için şer olduğunu bildiği şeylere karşı da onları uyarmaktı. Bu, ümmetinizin selameti, başında (ilk nesillerinde) olacaktır. Sonra gelenler ise belâlara ve yadırgadıkları bir takım hallere dûçar olacaklardır. Biri diğerini aratan fitneler gelecektir. Bu fitnelerden biri geldiğinde mü’min, ‘Bu beni helâk edecek! der. Ardından bu fitne kalkar, sonra bir fitne daha gelir. Mü’min yine,"Bu, (beni helâk edecek!) der ve bu şekilde devam eder. Cennete girmek ve cehennemden uzaklaştırılmak isteyen kimse, ölüm kendisine geldiğinde Allah’a ve ahiret gününe iman üzere olsun. İnsanlara da kendisine yapılmasını dilediği şeyleri yapsın. Kim, bir imama (hükümdara) bey'at edip, elini sıkıp ona yürekten bağlanırsa, gücü yettiği kadar ona itaat etsin. Eğer bir başkası çıkıp (iktidarı ele geçirmek için) onunla mücadeleye girişirse, onun boynunu vurun.”
عربي İngilizce Urduca
Kıyamet günü, Müminin mizanında güzel ahlaktan daha ağır basan bir şey yoktur. Şüphesiz Yüce Allah, ahlaksız çirkin söz (ve davranış) sahiplerine buğzeder
عربي İngilizce Urduca
'Bir kimsenin kendi ana babasına sövmesi büyük günahlardandır'' buyurmuştu. Ashâb–ı kirâm: Yâ Rasûlallah! İnsan kendi ana babasına hiç söver mi? deyince: “Evet, tutar birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Birinin anasına söver, o da onun anasına söver'' buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
'Kim bir topluluğun gizli konuşmasını, onlar istemedikleri halde dinlerse, kıyamet günü kulaklarına kurşun dökülür.''
عربي İngilizce Urduca
Laneti çokça yapanlar kıyamet günü şefaatçi de, şahit de olamazlar."
عربي İngilizce Urduca
Doğruluk üzere olun. Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür.
عربي İngilizce Urduca
«Bir topluluğu güldürmek için yalan söyleyen kimseye yazıklar olsun, yazıklar olsun!»
عربي İngilizce Urduca
İnsanların hangisi daha faziletlidir?
عربي İngilizce Urduca
Zulümden sakınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde (zalime) zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helak etmiş,
عربي İngilizce Urduca
«Ben, haklı olduğu halde münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: "İnsanları cennete en fazla girdiren şey nedir?" diye soruldu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah’a karşı takvalı olmak ve güzel ahlâktır.» buyurdu. "İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir?" diye sorulunca da: «Ağız ve cinsel organdır.» diye buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
"Üç kimse vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara bakmaz."
عربي İngilizce Urduca
"Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse, cennete giremez."
عربي İngilizce Urduca
«Müflis kimdir, biliyor musunuz?»
عربي İngilizce Urduca
«Yalan olduğunu zannettiği bir hadisi benden nakleden kimse yalancılardan biridir.»
عربي İngilizce Urduca
"Şayet sen, Müslümanların kusurlarını araştırırsan onları kötülüğe sevk etmiş olursun yahut kötülüğe düşürmen çok yakın olur"
عربي İngilizce Urduca
«Kim, bir adamın karısını veya kölesini ayartıp aldatırsa bizden değildir.»
عربي İngilizce Urduca
«(Müslüman) kardeşine bir sene küs duran kimse onun kanını dökmüş gibi olur.»
عربي İngilizce Urduca
"Şeytan, Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine kulluk etmelerinden ümidini kesmiştir. Ancak onları birbirlerine düşürmeye, aralarını açmaya çalışacaktır."
عربي İngilizce Urduca
Erkek, erkeğin avret yerine, kadın da kadının avret yerine bakamaz.
عربي İngilizce Urduca
Müslüman; Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Muhacir de Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir
عربي İngilizce Urduca
Kim benim adıma bilerek yalan uydurursa, Cehennem'deki yerine hazırlansın
عربي İngilizce Urduca
«Allah -Azze ve Celle-, kıyamet günü gelmiş geçmiş bütün insanları bir araya toplayacaktır. Her bir hain için bir sancak kaldırılacak ve şöyle denilecektir: Bu falanca oğlu falancanın hainliğidir.»
عربي İngilizce Urduca
«Saçı sakalı ağarmış müslümana ikramda (saygıda) bulunmak, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur’an hâfızına ikramda bulunmak ve âdil hükümdara ikramda bulunmak (saygı göstermek), Allah Teâlâ’ya duyulan saygı ve tazimden ileri gelir.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse komşusuna iyilik etsin, ikramda bulunsun.» Sahabeler: Ey Allah'ın Rasûlü! Misafirin (caizesi) ikramı nedir? diye sordular. O (sallallahu aleyhi ve sellem) da şöyle buyurdu: «Misafiri, bir gün ve bir gece ağırlamaktır. Misafirlik üç gün gündür. Bundan sonrası da ona sadakadır.»
عربي İngilizce Urduca
«Kişi sevdiği ile beraberdir.»
عربي İngilizce Urduca
«Kendisine emredileni tamı tamına, eksiksiz olarak ve gönül hoşluğu ile yerine getirip verilmesi istenilen kişiye veren güvenilir müslüman kasadar, sadaka veren iki kişiden biridir.»
عربي İngilizce Urduca
"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnat ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biten, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir.
عربي İngilizce Urduca
«Her kim (öfkesinin gereğini) yerine getirmeye gücü yettiği halde öfkesini yenerse Allah, kıyamet gününde onu bütün yarattıklarının huzurunda çağıracak, hatta onu cennet hurilerinden dilediğini (al­makta) muhayyer bırakacaktır.»
عربي İngilizce Urduca
«Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya (imtihana) uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.»
عربي İngilizce Urduca
Allah Teâlâ Kıyamet günü şöyle buyurur: "Benim celâlim için birbirini sevenler nerede? Zâtımın gölgesinden başka hiç bir gölge olmayan günde onları kendi gölgemde gölgeleyeceğim."
عربي İngilizce Urduca
Ebu Musa el-Eşarî -radıyallahu anh- naklediyor: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e bir kimse gelip bir şey istediğinde oturanlara yüzünü yönelip, döner ve şöyle buyururdu: «Aracı olun ki ecir alasınız. Allah böylece peygamberinin diliyle sevip, razı olduklarını hükmeder.» buyurdu. Muttefakun aleyh. Bir rivayette "dilediklerini" ifadesi geçmektedir.
عربي İngilizce Urduca
İftiraların en büyüğü kişinin kendi babasından başkasına nesep (soy) iddiasında bulunması, görmediği rüyayı gördüğünü iddia etmesi, Allah Rasulü'nün -sallallahu aleyhi ve sellem- söylemediği bir sözü ona nispet etmesidir.
عربي İngilizce Urduca
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü! Safiyye'nin şöyle şöyle oluşu sana yeter, dedim. -Ravilerden biri, bu sözle Âişe -radıyallahu anhâ-'nın onun kısa boylu oluşunu kastettiğini söylüyor-. Bunun üzerine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-:"Ey Âişe! Öyle bir söz söyledin ki, eğer o söz denize karışsa idi onun suyunu bozardı" buyurdu.Âişe dedi ki, ben bir başka gün de kendisine bir insanın durumunu takliden hikâye etmiştim. Bunun üzerine de Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Bana dünyanın en kıymetli şeylerini verseler, ben yine de bir insanı hoşlanmayacağı bir şekilde taklid edip anmayı kesinlikle istemem" buyurdu.Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiştir.Hasen Sahih Hadis demiştir.Manası:''Mezecethu'' onunla öyle bir karıştı ki aşırı bozukluğu ve iğrençliği sebebiyle tadı yahutta kokusu değişti.
عربي İngilizce Urduca
«Allah Teâlâ’ya göre arkadaşların hayırlısı, arkadaşına faydalı olandır. Yine Allah Teâlâ’ya göre komşuların hayırlısı, komşusuna faydalı olandır.»
عربي İngilizce Urduca
İyilik işlememek üzere Allah'a yemin eden kimdir?
عربي İngilizce Urduca
Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir/tokluğudur.
عربي İngilizce Urduca
"İnsanların arasını bulmak için hayırlı haber götüren veya hayırlı söz söyleyen kimse yalancı sayılmaz."
عربي İngilizce Urduca
Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber yürüyordum. Üzerinde Necran kumaşından yapılmış sert ve kalın kenarlı bir elbise vardı. Çölde yaşayan bir bedevi Arap yaklaşarak Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in elbisesinin kenarından kuvvetlice çekti. O kadar ki, elbisesinin kenarı boyun bölgesinde iz bıraktı."
عربي İngilizce Urduca
«Aleykesselam deme! Çünkü Aleykesselam, ölünün tahiyyatıdır! Esselamu Aleyke de!»
عربي İngilizce Urduca
«Ademoğlunun altından bir vadisi olsa o, iki vadisi daha olmasını ister. Onun ağzını topraktan başkası doldurmaz ve Allah, tevbe edenlerin tevbesini kabul edendir.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne ve babanın öfkesindedir.»
عربي İngilizce Urduca
«Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz.»
عربي İngilizce Urduca
Mümin müminin aynasıdır.
عربي İngilizce Urduca
Allah Teâlâ, bana,’Mütevazı olun! Öyle ki bir kimse başka bir kimseye karşı övünmesin, yine bir kimse başka bir kimseye karşı azgınlık yapmasın.’ diye vahyetti.
عربي İngilizce Urduca
«Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz.»
عربي İngilizce Urduca
«Her kim kendini büyük görürse ve yürüyüşünde böbürlenirse huzuru ilâhiye Allah kendisine gazaplı olduğu halde çıkar.»
عربي İngilizce Urduca
«Siz işitmiyor musunuz? İşitmiyor musunuz? Sade yaşamak imandandır; sade hayat sürmek imandandır.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah Teâlâ kullarına ceza vermede acele etmeyendir. Onlara her işte kolaylık gösterilmesini çok sever.»
عربي İngilizce Urduca
«Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk ve Aceleci olmamak.»
عربي İngilizce Urduca
«İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olacak olanlar, ahlâkı en güzel olanlarınızdır. İçinizden en çok nefret ettiklerim ve kıyamet gününde benden en uzak olacak olanlar ise gevezeler, ağzını gere gere (edebiyat yaparak) konuşanlar ve kendilerini şişirenlerdir.»
عربي İngilizce Urduca
«Cimri ile cömerdin durumu, göğüsleri ile köprücük kemikleri arasına zırh giyinmiş iki kişinin durumuna benzer.»
عربي İngilizce Urduca
Vaktiyle kendini beğenmiş bir adam güzel elbisesini giymiş, saçını taramış, çalım satarak yürüyordu.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gazveye çıkacağı zaman: «Ey Muhacirler ve Ensar topluluğu! Malı ve akrabası olmayan kardeşleriniz vardır. Her biriniz onlardan iki veya üç kişiyi yanına alsın.» diye buyurdu. Aslında bizlerin de ancak bir kişi ile nöbetleşecek devemiz vardı. (Cabir) dedi ki, “Ben nöbetleşe binmek üzere iki (veya üç) kişi aldım. Benim de ancak onlardan biri gibi deveme nöbetleşe binme hakkım vardı."
عربي İngilizce Urduca
"Hastayı ziyaret edin, aç olanı doyurun ve esirin esirlik bağlarını çözün."
عربي İngilizce Urduca
Kim kendisinde Allah'ın rızası aranan bir ilmi öğrenirse.
عربي İngilizce Urduca
"Bu Allah’ın kullarının kalbine koymuş olduğu rahmettir. Muhakkak ki Allah, kulları içinden merhametli olanlara merhamet eder."
عربي İngilizce Urduca
Esmâ -radıyallahu anhâ- şöyle dedi: Bir kadın:Ey Allah'ın Rasûlü! Benim bir kumam var. Kocamın bana vermediği bir şeyi, verdi diye kumama karşı gösteriş yapsam, bunun bana bir günahı olur mu? diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:"Kendisine verilmemiş bir şey ile doymuş görünen kişi, iki sahte elbise giyerek gösteriş yapan kimse gibidir" buyurdu.''
عربي İngilizce Urduca
“Herhangi bir müslümanın (ergenlik çağına ermemiş) üç çocuğu ölürse, o kimseye cehennem ateşi ancak Allah’ın yemini yerine gelecek kadar kısa bir süre dokunur.”
عربي İngilizce Urduca
"Birbirine söven iki kişinin söylediklerinin günahı, mazlum olan haddi aşmadıkça sövmeyi ilk başlatana aittir."
عربي İngilizce Urduca
İbn Mes'ûd -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre: Bir gün kendisine bir adam getirilerek, "Bu, sakalından şarap damlayan falanca kişidir" denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı verdiğini bildirmektedir: Biz ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız.''Hasen Sahih Hadis,Ebû Dâvûd, Buhâri ve Müslim'in rivayet şartına uygun olarak rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
«Bir Müslüman’ın (din) kardeşine üç (gün)den fazla küsmesi helal olmaz. Kim (Müslüman kardeşine) üç günden fazla küser de (böyle küs haliyle) vefat edecek olursa cehenneme girmeyi hak etmiş olur.»
عربي İngilizce Urduca
Hişâm b. Hakîm b. Hizâm -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre kendisi, Şam'da, başlarına zeytinyağı döküldükten sonra güneş altında beklemeye mahkûm edilmiş çiftçilere rastladı. Bu ne haldir? Diye sordu. Arazi vergisi (haraç) yüzünden bir rivâyette ise baş vergisi (cizye) yüzünden cezalandırılıyorlar, denildi. Bunun üzerine Hişâm: Andolsun ki ben, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in:"İnsanlara haksız yere dünyada azâb edenlere Allah, mutlaka azâb eder" buyurduğunu işittim dedi ve emîr'in huzuruna çıkıp durumu ona arz etti.Emir de çiftçilerin serbest bırakılmalarını emretti.Müslim rivayet etmiştir.''Enbât'' Arap olmayan çiftçilerdir.
عربي İngilizce Urduca
«Kim, işlemediği bir suçtan ötürü kölesini döver veya tokatlarsa, bunun kefareti o köleyi azat etmesidir.»
عربي İngilizce Urduca
«Cihada çıkan erkeklerin geride bıraktıkları hanımları, cihada çıkmayan erkeklere kendi anneleri gibi haramdır.»
عربي İngilizce Urduca
Adamın biri, bir başkasından bir tarla satın aldı. Tarlayı satın alan adam, tarlada altın dolu bir çömlek buldu. Tarlayı kendisine satmış olan adama:Altınlarını al. Çünkü ben, senden sadece tarlayı satın aldım. Altınları satın almadım.dedi. Tarlayı satmış olan adam da: Ben sana tarlayı ve içindeki şeyleri birlikte sattım deyince ikisi bir adama gidip hakemlik yapmasını istediler. Hakemlik yapan adam: Si­zin çocuklarınız var mı? diye sordu. Onlardan biri: Benim bir oğlum var. dedi. Diğeri de: Benim de bir kızım var dedi. Hakem; Bu oğlan ile kızı birbirleriyle evlendirin ve bu altından onlara sarfedip sadaka ola­rak verin dedi.
عربي İngilizce Urduca
Ben bazı kimselerin kalbinde sabırsızlık ve tamah gördüğüm için veririm. Bazı kimseleri de, Allah’ın kalplerinde yarattığı kanaat ve hayırla baş başa bırakırım. Amr İbni Tağlib de bunlardan biridir.»
عربي İngilizce Urduca
Hemmâm b. Hâris'in Mikdâd -radıyallahu anh-'den rivâyet ettiğine göre, bir adam Osman -radıyallahu anh-'i övmeye başlayınca, Mikdâd da dizleri üstüne çökerek metheden kişinin yüzüne çakıl taşları atmaya başladı. Bunun üzerine Osman ona:Ne yapıyorsun öyle? deyince Mikdâd:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Meddahları/çok övenleri gördüğünüz zaman yüzlerine toprak serpiniz" buyurdu, diye cevap verdi.Müslim rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
Bir adam Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-’e gelerek: Ben açım, dedi.
عربي İngilizce Urduca
Zenginin borcunu ödemeyi ertelemesi zulümdür. Sizden biriniz hali vakti yerinde olan birine havale edildiğinde, bu havaleyi kabullenip o kişiye müracaat etsin.
عربي İngilizce Urduca
«Şüphesiz ki sen, kendisinde cahiliye olan bir kimsesin. (Bu köleleriniz) din kardeşleriniz ve size hizmet edenlerinizdir. Allah onları emrinizin altına vermiştir. Her kimin kardeşi elinin altında ise yediğinden ona yedirsin, giydiğinden ona giydirsin. Altından kalkamayacakları işleri yapmakla onları yükümlü tutmayın. Eğer onlara böyle bir yükümlülük verecek olursanız, o işte kendilerine yardım edin.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, İsrailoğulları'ndan bir adamı zikretti. O adam İsrailoğulları'ndan bir kimseden ödünç olarak kendisine bin dînar vermesini istedi. Ödünç vermek isteyen zât: "Buna şâhit yapacağım şâhitleri getir" dedi. Ödünç isteyen kimse: "Şâhid olarak Allah yeter" dedi. Ödünç verecek olan bu sefer de: "Haydi bana kefil getir" dedi. O adam: "Kefil olarak Allah yeter" -dedi. Ödünç verecek olan kimse: "Hakîkaten doğru söyledin" dedi ve belirlenen bir süre ile ona bin dînâr verdi.
عربي İngilizce Urduca
Bana: «Ey Ebu Mesud! Bilesin ki, senin bu köleye gücünün yettiğinden daha fazlası ile Allah’ın gücü sana yeter.» dedi. Bunun üzerine ben: "Bundan sonra bir daha kesinlikle köle dövmeyeceğim" dedim.
عربي İngilizce Urduca