عن المعرور بن سويد، قال: رأيت أبا ذر رضي الله عنه وعليه حلة وعلى غلامه مثلها، فسألته عن ذلك، فذكر أنه قد سابَّ رجلا ًعلى عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فَعَيَّره بأمه، فقال النبي صلى الله عليه وسلم : «إنك امْرُؤٌ فيك جاهلية هم إِخْوَانُكُمْ وخَوَلُكُمْ جعلهم الله تحت أيديكم، فمن كان أخوه تحت يده، فليُطعمه مما يأكل، وليُلْبِسْهُ مما يلبس، ولا تُكَلِّفُوهُمْ مَا يَغْلِبُهُمْ، فَإِنْ كَلَّفْتُمُوهُمْ فَأَعِينُوهُمْ ».
[صحيح] - [متفق عليه]
المزيــد ...
el-Ma’rur b. Suveyd dedi ki: Ebu Zer –radıyallahu anh-’ı gördüm. Üzerinde bir Hulle (bir tür elbise) vardı. Kölesi üzerinde de aynısı vardı. Ona bunun sebebini sordum. (Ma’mur), dedi ki: Ebu Zer, Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- hayatta iken bir adama söverek annesinden ötürü onu ayıpladığını söz konusu etti. Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Şüphesiz ki sen, kendisinde cahiliye olan bir kimsesin. (Bu köleleriniz) din kardeşleriniz ve size hizmet edenlerinizdir. Allah onları emrinizin altına vermiştir. Her kimin kardeşi elinin altında ise yediğinden ona yedirsin, giydiğinden ona giydirsin. Altından kalkamayacakları işleri yapmakla onları yükümlü tutmayın. Eğer onlara böyle bir yükümlülük verecek olursanız, o işte kendilerine yardım edin.» buyurdu.
[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]
Bu hadiste, kölelere karşı güzel davranmaya, özellikle de giyecek ve içecek konusunda güzel davranmaya teşvik vardır. Onlara güçlerinin üzerinde bir yükümlülük yüklenmemelidir. Şayet yüklenirse onlara yardım edilmelidir. Kölelere sövüp, onları ayıplayan kimseye açık ve sert bir tehdit vardır. Onlar bizim din kardeşlerimizdirler.