+ -

عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قالَ:
«لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يُحِبَّ لِأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ».

[صحيح] - [متفق عليه] - [صحيح البخاري: 13]
المزيــد ...

Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
«Sizden biriniz kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz.»

[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh] - [صحيح البخاري - 13]

Şerh

Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bir Müslümanın, din ve dünya işlerinde itaat ve iyiliklerden kendisi için sevdiği şeyleri kardeşi için de sevmedikçe, kendisi için hoşlanmadığı şeylerden kardeşi için de hoşlanmadıkça tam imana sahip olamayacağını haber vermiştir. Bir Müslüman, kardeşinin dininde bir eksiklik görürse, onu ıslah etmek için çaba gösterir, onda bir hayır görürse onu destekler ve ona yardım eder. Dini ve dünyevi konularda kardeşine nasihat eder.

Tercüme: İngilizce Urduca İspanyolca Endonezce Uygur Bengalce Fransızca Rusca Boşnakça Sinhala Hintli Çince Vietnam Tagalog Kürt Hausa Portekizce Malayalam Sevahilce Taylandça Peştuca Assam السويدية الأمهرية الهولندية الغوجاراتية ภาษาคีร์กีซ النيبالية الرومانية ภาษามาลากาซี ภาษากันนาดา
Tercümeleri Görüntüle

Hadisten Çıkarılan Hükümler

  1. Bir kimsenin, kendisi için sevdiği şeyi kardeşi için de sevmesinin farz oluşu ifade edilmiştir. Çünkü kardeşi için sevmediğinde imanın nefyedilmesi, bunun farz olduğuna delalet eder.
  2. Allah için kardeşlik, soy kardeşliğinden daha üstündür. Bundan dolayı bu kardeşliğin hakkı daha önce gelir.
  3. Hile yapmak, gıybet etmek, haset etmek; Müslümanın canına, malına, namusuna düşmanca göz dikmek gibi bu sevgiye aykırı her türlü söz ve eylem haramdır.
  4. Sevgiyi fiile dökmeyi teşvik eden "Kardeşi için" gibi bazı kelimeler kullanılmıştır.
  5. Kirmânî -rahimehullah- şöyle demiştir: “Kişinin, kendisi için hoşlanmadığı bir kötülüğü kardeşi için de istememesi imanın bir parçasıdır. Ancak bunu açıkça belirtmemiştir; çünkü bir şeyi sevmek, onun zıddını sevmemeyi gerektirir. Bu nedenle, bunu açıkça ifade etmeye gerek duymamıştır.”