Hadislerin Listesi

«Mükâfatın büyüklüğü, belanın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır. Kim başına gelene rıza gösterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rıza göstermezse, Allah'ın gazabına uğrar.»
عربي İngilizce Urduca
Allah, kim için hayır dilerse ona musibet verir
عربي İngilizce Urduca
Ey çocuk! Sana birkaç kelime öğreteceğim. Sen Allah’ı (dinini) koru ki, Allah da seni korusun; sen Allah’ı (dinini) koru ki, Allah’ı yanında bulursun. İstediğin zaman Allah’tan iste, yardım dilediğin zaman Allah’tan yardım dile
عربي İngilizce Urduca
Allah, göklerle yeri yaratmadan elli bin sene önce
عربي İngilizce Urduca
Erkek olsun kadın olsun Mümin, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından bela eksik olmaz
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (musibet anında) sesini ağlayarak yükselten (feryat eden), saçını kazıtan ve yakasını yırtan kadından beri (uzak) idi."
عربي İngilizce Urduca
(Hayırlı amellerde, Allah'a itaatte ve zorluklara sabır göstermekte) kuvvetli Mümin, zayıf Müminden, Allah’a daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Her ikisinin de Mümin olması sebebiyle) hepsinde hayır vardır.
عربي İngilizce Urduca
Eğer Allah yolunda Uhud dağı kadar altın infak etsen, kadere iman etmedikçe Allah bunu senden kabul etmez. Bil ki; başına gelmesi takdir olunanın mutlaka gelecektir, gelmemesi takdir olunmayan da mutlaka gelmiyecektir. Bu itikadın dışında bir itikat üzere ölürsen ateşe girersin!
عربي İngilizce Urduca
«Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. (Yüce Allah kalemi yaratınca) ona: Yaz, diye emretti. (Kalem): Ey Rabbim neyi yazayım, dedi (Yüce Allah da:) Kıyamet kopuncaya kadar (olacak) her şeyin kaderini yaz!» buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Ali -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bakîü’l-Garkad Kabristanı’nda bir cenazenin defni için bulunuyorduk. Derken Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- elinde baston olduğu halde yanımıza geldi, oturdu. Biz de çevresine oturduk. Başını eğdi ve bastonuyla yere bir şeyler çizmeye başladı. Sonra da şöyle buyurdu: İçinizde, cennet veya cehennemdeki yeri önceden bilinmeyen kimse yoktur.” Orada bulunanlar. Ey Allahın Rasûlü! Biz akıbetimizi ezeldeki o yazıya havale edip ameli bırakalım mı? Dediler.Peygamber:(Hayır) siz görevinizi yapmaya bakın. Herkes niçin yaratıldı ise onu kolayca elde eder''buyurdu.Hadisin tamamını zikretti.Müttefun aleyh.
عربي İngilizce Urduca
«Allah bir kulu için hayrı dilediğinde o kulunu ölümünden önce kullanır.»
عربي İngilizce Urduca
Bize, doğru söyleyen, doğruluğu tasdik ve kabul edilmiş olan Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Sizden birinizin yaratılışının başlangıcı, annesinin karnında kırk gün ve gecede derlenir, toplanır
عربي İngilizce Urduca
Her şey kader iledir. Hatta acizlik ve zekilik ya da zekilik ve acizlik bile
عربي İngilizce Urduca
Allah bir kulun bir yerde ölmesini takdir etmişse, onun oraya gitmesine sebep olacak bir ihtiyaç kılar
عربي İngilizce Urduca
«Lâ ilahe illallah de ki, kıyamet günü bu kelime ile sana şahitlik edeyim
عربي İngilizce Urduca
«Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için Allah’a dua ederim.»
عربي İngilizce Urduca
“Bir yerde tâûn (veba) hastalığı olduğunu işitirseniz oraya girmeyiniz. Eğer bir yerde veba hastalığı vuku bulmuşsa ve siz de orada iseniz oradan çıkmayınız.”
عربي İngilizce Urduca
«Adem ile Musa münakaşa ettiler. Musa Ey Adem! Sen bizim babamızsın. Sen bizi mahrumiyete düşürdün ve Cennetten çıkarttın! dedi. Adem de ona: Sen, Allah'ın kelamı ile seçkin kıldığı bir kimsesin ve senin için eliyle (Tevrat'ı) yazdığı Musa'sın. Öyle iken sen, Allah'ın beni yaratmasından kırk sene evvel üzerime takdir buyurduğu bir işten dolayı mı beni kınıyorsun? dedi. Böylece Adem, Musa'ya galip geldi. Adem, Musa'ya galip geldi.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ma‘rufta (iyilikte) itaat konusunda bizden aldığı biat (söz) içinde, iyilikte kendisine is­yan etmeyeceğimize (özellikle musibet karşısında) yüzü(müzü) tırma­lamayacağımıza, vah vah diye feryad etmeyeceğimize, yaka(mızı) yırt­mayacağımıza, saç(larımızı) dağıtmayacağımıza dair aldığı (söz) de vardı.
عربي İngilizce Urduca
«Hz. Adem'in ömrü tamam olunca ona ölüm meleği geldi. Adem -aleyhisselam- (Meleğe): "Benim ömrümden kırk yıl daha geride kalmadı mı?" dedi. Melek O'na: "Sen onu, oğlun Davud'a vermedin mi?" dedi. Adem inkar etti, zürriyeti de inkar etti. Adem unuttu ve meyveden yedi. Zürriyeti de unuttu. Adem hata işledi, zürriyeti de hata işledi.»
عربي İngilizce Urduca
«Kardeşim Cafer için bugünden sonra artık ağlamayın!»
عربي İngilizce Urduca
Numân b. Beşîr –radıyallahu anhuma- şöyle dedi: Abdullah b. Revâha -radıyallahu anhu- baygın düştü. Kız kardeşi ağlayarak: Ey benim dağ gibi kardeşim! Ey şöyle olan, ey böyle olan deyip onun için ağıt yakmaya başladı. Abdullah b. Revâha -radıyallahu anh- kendisine gelince kız kardeşine: "Sen bir şey söyledikçe mutlaka bana da sen böyle misin? denildi, dedi." Buharî rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
«Allah kâinatı karanlıkta yarattı. Sonra onların üzerine nurundan saçtı. Kime bu nurdan isabet ettiyse o kimse hidâyeti bulmuştur ve kime de isabet etmemişse o kimse dalalettedir. Bu yüzden derim ki; izzet ve celâl sahibi olan Allah'ın ilmine uygun olarak (kâinat takdir edildi ve) kalem kurudu. (hüküm kesinleşti)»
عربي İngilizce Urduca
«Allah, bir kulunun ruhunu bir yerde kabzetmek istediğinde, ona orada bir ihtiyaç peydâ eder.»
عربي İngilizce Urduca