+ -

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضي الله عنه عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
«لَا عَدْوَى، وَلَا طِيَرَةَ، وَيُعْجِبُنِي الْفَأْلُ» قَالَ قِيلَ: وَمَا الْفَأْلُ؟ قَالَ: «الْكَلِمَةُ الطَّيِّبَةُ».

[صحيح] - [متفق عليه] - [صحيح مسلم: 2224]
المزيــد ...

Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle söylediğini işittim:
«Hastalıkta bulaşıcılık yoktur. Uğursuzluk yoktur. Fe'l hoşuma gider.» "Fe'l nedir?" diye sorulduğunda: «Güzel bir sözdür.»

[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh] - [صحيح مسلم - 2224]

Şerh

Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- İslamiyet öncesi Cahiliye Dönemi'nde hastalığın bulaşıcılığı konusunda insanların Allah'ın takdiri olmadan bir hastalığın kendiliğinden başka kimselere bulaştığına inanmalarının batıl olduğunu bildirmektedir. Uğursuzluk inancı batıldır; bu kuş, hayvan, engelli insan, sayı, günler gibi duyulabilen veya görülebilen herhangi bir şey hakkında karamsarlık kötümserlik düşüncesinde olmaktır. Kuştan bahsetmesinin tek nedeni, İslam öncesi Cahiliye Dönemi'nde meşhur olmasıdır. Bu işin aslı; bir kişi herhangi bir işe, yolculuğa ve ticarete başlamak istediğinde bir kuşu serbest bırakır, eğer sağa doğru uçtuysa iyi düşünüp yapmak istediği şeyi yapar, eğer kuş sola uçarsa karamsarlığa kapılır ve istediğini yapmayı bırakırdı. Daha sonra Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- işittiği güzel bir sözden dolayı insanın başına gelen sevinç ve mutluluğun hoşuna gittiğini, bunun da bir insanın Rabbi hakkında güzel düşünmesini sağladığını bildirmiştir.

Tercüme: İngilizce Urduca İspanyolca Endonezce Uygur Bengalce Fransızca Rusca Boşnakça Sinhala Hintli Çince Farsça Vietnam Tagalog Kürt Hausa Portekizce Malayalam Telugu Sevahilce Taylandça Peştuca Assam السويدية الأمهرية الهولندية الغوجاراتية ภาษาคีร์กีซ النيبالية ภาษาโยรูบา الدرية الصربية الصومالية คำแปลภาษากินยาร์วันดา الرومانية التشيكية ภาษามาลากาซี คำแปลภาษาโอโรโม ภาษากันนาดา
Tercümeleri Görüntüle

Hadisten Çıkarılan Hükümler

  1. Allah Teâlâ'ya tevekkül etmek; Allah'tan başka hiç kimsenin iyilik getirmediğine ve Allah'tan başka hiç kimsenin kötülüğü defetmediğine inanmaktır.
  2. Kötümser olmak yasaklanmıştır. Kendisinden kötülük geleceğine inanılan şey hakkında kötümser davranmaktır. Bu, kişiyi bir şey yapmaktan alıkoymaktadır.
  3. İyimser olmak, yasaklanan uğursuzluk inancı değildir. Bilakis iyimser olmak Allah Teâlâ'ya olan hüsnüzandır.
  4. Her şey, sadece Allah -Azze ve Celle-'nin takdiriyle gerçekleşir. O'nun hiçbir ortağı yoktur.
Daha Fazla