Anasayfa
Kategoriler
Proje Hakkında
Android App
iOS App
Bizimle iletişime geçin
Geçerli Dil
Kategori:
Hadislerin Listesi
Anasayfa
Hadislerin Listesi
Hadislerin Listesi
«
1
...
9
10
11
»
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gün bizlere korku namazını kıldırdı. Onlardan bir taife de O'nunla birlikte namaz kılmak için kalktı. Diğer taife düşmanın hizasında durdular. Kendisiyle beraber olanlarla bir rekât kıldı. Sonra onlar gittiler diğerleri geldiler. Onlarla da bir rekât kıldı. Her iki taifede kendileri için birer rekât (daha) kıldılar''.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
Huneyn Gazvesi’nde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber bulundum. Ben ve Ebû Süfyan b. Haris b. Abdulmuttalib Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanından hiç ayrılmadık. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- beyaz katırın üzerinde otururken
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
«İddet süresi bitmiş oldu. (İddeti bittiği için) Artık onu bir daha iste.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Allah'ım! Ayyaş b. Ebî Rabîa'ı kurtar. Allah'ım! El-Velîd İbnu'l-Velid'i kurtar. Yâ Allah! Seleme İbnu'l-Hişâm'ı kurtar! Allah'ım! (Müşrikler elinde) zayıf ve âciz görülen diğer mü'minleri de kurtar! Allah'ım! Mudar (müşrikleri) üzerine baskını şiddetlendir. Allah'ım! İçinde bulundukları bu yılları onlara Yûsuf Peygamber'in kıtlık yıllarına benzet!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- döneminde ay, iki parçaya bölündü. Bir parçası, dağı örterken diğer parçası da, dağın üzerindeydi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allahım! Şahit ol!» dedi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Musa -aleyhisselam-'ın Hızır ile Olan Kıssası
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Allah’tan kork/sakın ve eşini yanında tut!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
"Rasûlullah'ı (bu) iki parmağını (gözü ve kulağı üzerine) koyarak bu ayeti okurken gördüm." dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, İsrailoğulları'ndan bir adamı zikretti. O adam İsrailoğulları'ndan bir kimseden ödünç olarak kendisine bin dînar vermesini istedi. Ödünç vermek isteyen zât: "Buna şâhit yapacağım şâhitleri getir" dedi. Ödünç isteyen kimse: "Şâhid olarak Allah yeter" dedi. Ödünç verecek olan bu sefer de: "Haydi bana kefil getir" dedi. O adam: "Kefil olarak Allah yeter" -dedi. Ödünç verecek olan kimse: "Hakîkaten doğru söyledin" dedi ve belirlenen bir süre ile ona bin dînâr verdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Bir defasında Kureyş'ten bazı kimseler kendilerine ait bir koyunu eşek (sürür) gibi sürüyerek Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanına geldiler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara: «Derisini almalı (ve tabakladıktan sonra ondan yararlanmalı) idiniz.» buyurdu. (Onlar bu sözü işitince;) o bir leştir, (onun derisinden nasıl yararlanabiliriz)? dediler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «O deriyi su ve mazı temizler.» karşılığını verdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Biz Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte yolculuk ediyorduk. Geceleyin yürüdük. Nihayet gecenin sonunda olduğumuz zaman öyle bir düşüş düştük ki, yolcu için bundan daha tatlı bir düşüş olamaz. Bizi güneşin sıcağından başka bir şey uyandırmadı. İlk uyanan filanca, sonra filanca, daha sonra filanca oldu. Sonra Ömer İbnu'l-Hattâb dördüncü olarak uyandı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in bardağı kırıldı ve kırılan yere gümüşten bir parça koydu."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
“Allah her hak sahibine hakkını vermiştir. Dolayısıyla miras alacak olana vasiyet yoktur. Çocuk, yatağın sahibi olan erkeğe veya cariye ise efendisine aittir. Zina edenin hakkı mirastan mahrum edilmektir. Veya taşlanarak öldürülmektir. Kim babasından başkasına babam budur diye intisab ederse veya köle olan kimse kendi sahibinin dışındaki kimsenin efendisi olduğunu iddia ederse kendi öz babasından ve efendisinden bağlarını koparırsa Allah’ın laneti onun üzerine olur. Allah bu tür kimselerin ne yaptığı farzı nede nafileyi kabul eder.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Hausa
«Göz makatın bağıdır. Göz uyuyunca bağ çözülmüş demektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
"Mute Savaşında elimde dokuz kılıç parçalandı, yalnız ağzı enli Yemani bir kılıcım vardı, elimde o dayanabildi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
Âişe -radıyallahu anhâ-nın,adak ve hecr (küslük) hususunda Abdullah b. Zübeyr -radıyallahu anhumâ- ile olan kıssası.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
“Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- bize olmuş ve olacak her şeyi haber verdi. Bunları en iyi bilenimiz, en iyi ezberleyenimizdir.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurdu:''Vaktiyle bir adam: Ben mutlaka bir sadaka vereceğim dedi.Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün belde halkı:(Hayret!) Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş diye konuşmaya başladı. Adam: Allâh’ım! Sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka vereceğim dedi. Yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fahişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:(Olur şey değil!) Bu gece bir fahişeye sadaka verilmiş diye konuşmaya başladı. Adam: Allâh’ım! Bir fahişeye (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamdolsun. Ben mutlaka yine sadaka vereceğim dedi. O gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defa da bilmeden) bir zenginin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:(Bu ne iştir!) Bu gece de bir zengine sadaka verilmiş! diye (hayretle) söylenmeye başladı. Adam: Allâh’ım! Hırsıza, fahişeye ve zengine (de olsa) sadaka verebildiğim için sana hamdolsun dedi. Bu ihlâsı sebebiyle) uykusunda o adama: Hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. Fahişe, belki yaptığından pişman olup iffetli bir kadın olacaktır. Zengin de belki bundan ibret alıp Allah’ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır denildi.''Buhârî bu lafızla rivayet etmiştir.Müslim de aynı manada rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
“Allah’ın seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor”
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Bana: «Ey Ebu Mesud! Bilesin ki, senin bu köleye gücünün yettiğinden daha fazlası ile Allah’ın gücü sana yeter.» dedi. Bunun üzerine ben: "Bundan sonra bir daha kesinlikle köle dövmeyeceğim" dedim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yüzü ateşle dağlanarak damgalanmış bir merkep gördü ve durumu çirkin buldu, onaylamadı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"Ben, Mukarrin oğullarının yedi çocuğundan biriydim. Bizim hepimizin sadece bir kölesi vardı. Bir gün en küçüğümüz onu tokatladı. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- bize o köleyi azat etmemizi emretti."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Kardeşim Cafer için bugünden sonra artık ağlamayın!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Numân b. Beşîr –radıyallahu anhuma- şöyle dedi: Abdullah b. Revâha -radıyallahu anhu- baygın düştü. Kız kardeşi ağlayarak: Ey benim dağ gibi kardeşim! Ey şöyle olan, ey böyle olan deyip onun için ağıt yakmaya başladı. Abdullah b. Revâha -radıyallahu anh- kendisine gelince kız kardeşine: "Sen bir şey söyledikçe mutlaka bana da sen böyle misin? denildi, dedi." Buharî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Horoza sövmeyiniz. Çünkü o namaz için uyandırır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"(Hayır) kaza etmezler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kadınları, lohusalıkta kırk gece otururlar namazı terk ederlerdi de Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara lohusalık zamanındaki namazlarını kaza etmelerini emretmezdi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Bu, Allah’ın Âdem’in kızlarına takdir buyurduğu fıtrî bir şeydir. Kâbe’yi tavaf hariç hacı kimsenin bütün yapması (gerekenleri) yerine getir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Onu öldürdüler, Allah da onları öldürsün. Dikkat edin! Bilmiyorsanız sorunuz. Zira cahilliğin şifası sormaktır. Onun teyemmüm yapması yeterdi. Başını bir bez parçasıyla bağlar, onun üzerini mesheder ve vücudunun geri kalan kısmını yıkardı.» dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Doğru olanı yaptın, kıldığın namaz sana yeterlidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«On seneye kadar bile olsa temiz toprak müslümanın abdest suyu (temizleyicisi) dur. Ancak suyu bulduğun zaman onu bedenine dök (guslet). Çünkü bu daha hayırlıdır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Ey Allah’ın Rasûlü! Bir adam karısı ile cima halinde iken acele ettirilir de meni indirmezse ona ne gerekir? dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Su (gusül) ancak sudan dolayı gerekir.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Rabbim, bugün bana öğrettiği şeylerden bilmediklerinizi size öğretmemi emretti.» (Ve buyurdu ki): «Benim bir kula verdiğim bir mal helaldir. Ben bütün kullarımı hanif (Müslüman, hakka taraftar) olarak yarattım. Ancak şeytanlar onlara gelip, (fıtri) dinlerinden alıp götürdüler, kendilerine helal kıldığım şeyleri haram kıldılar. Haklarında bir delil indirmediğim şeyi bana şirk koşmalarını emrettiler.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Rabbi e'innî ve lâ tuin aleyye, ve'nsurnî ve lâ tensur aleyye, ve'mkur lî ve lâ temkur aleyye, vehdinî ve yessir hudâ ileyye, ve'nsurnî alâ men beğâ aleyye» (Rabbim! Bana yardım et ve aleyhimde (düşmanıma) yardım etme. Yardımını benden esirgeme ve aleyhimde (düşmanımı) destekleme. Düşmanımı cezalandır, beni cezalandırma. Beni hayırlı işlere yönelt ve hayır yolunda ilerlemeyi bana kolaylaştır. Zulüm ve haksızlık edene karşı bana yardım et.)
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Allah kâinatı karanlıkta yarattı. Sonra onların üzerine nurundan saçtı. Kime bu nurdan isabet ettiyse o kimse hidâyeti bulmuştur ve kime de isabet etmemişse o kimse dalalettedir. Bu yüzden derim ki; izzet ve celâl sahibi olan Allah'ın ilmine uygun olarak (kâinat takdir edildi ve) kalem kurudu. (hüküm kesinleşti)»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Üç kişi bir yolculuğa çıktılar.Yağmura yakalandılar.Bunun üzere dağdaki bir mağaraya girdiler. Fakat üzerlerine kaya düştü.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Abdullah b. Mes´ûd -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- O şöyle diyor:'' Cebrail -aleyhisselam-'ı Sidretu'l-Müntehâda altı yüz kanadı ile gördüm.''Buyurdu.Âsıma kanatlardan sordum?Bana haber vermeyi istemedi.Dedi ki bana arkadaşlarından bazıları haber verdi ki:''Kanat doğu ile batı arasındadır.''İmam Ahmed rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Cebrail'i Sidretu'l Müntehada gördüm. Altı yüz kanadı vardı, her bir kanadından renk renk inci ve yakutlar dökülüyordu»
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Cibril indi ve bana imamlık yaptı. Onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım"
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Gece yolculuğu yaptığım isra gecesinde Mele-i A’lâ’da Cebrail'e uğradığımda Allah -azze ve celle'nin- korkusundan eski ince örtü gibi olmuştu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Abdullah b. Zübeyr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle söylerken işittim demiştir: İnsanlar bozguna uğrayıp Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etrafından dağıldılar. Hatta bazıları Medine tarafında dağın üstündeki bölgelere vardılar. Sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geri döndüler ve Hanzala b. Ebî Âmir Ebû Süfyan b Harb ile karşılaştı. Hanzala onu yere yatırıp üstüne çıkınca Şeddâd b. el-Esved onu gördü. Şeddâd kılıçla saldırarak Hanzala'yı öldürdü. Az kalsın Hanzala Ebû Süfyan'ı öldürecekti. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Kardeşiniz Hanzalayı melekler yıkadı, hanımına sorun" buyurdu. Hanımı: o korkunç sesi duyduğunda cunub olarak (evden) çıktı. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: "İşte bu yüzden melekler onu yıkadı" buyurdu. İbn Hibbân rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
'Âdem -aleyhisselam- vefat edince, melekler üç defa su ile yıkadılar. Onu defnettiler. Sonra çocuklarına dönerek, (Ey âdemoğulları! Ölülerinize böyle yapınız) dediler.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Üseyd b. Hudayr bir gece vakti atını yakınında bir yere bağlamış, Kur'an okuyordu. Bu sırada at birden ürküp şahlanmaya başladı. Üseyd okumayı kesti. O susunca at da sakinleşmişti. Üseyd tekrar okumaya koyuldu. At yine şahlanınca tekrar okumayı bıraktı. At yine sakinleşti. Üçüncü kez okumaya başladığında, at yine hırçınlaşınca, Üseyd okumayı kesti. Yakınında yatmakta olan oğlu Yahya'yı, atın zararı dokunmasın diye geriye çeken Üseyd, başını kaldırıp gökyüzüne baktığında, beyaz bulut gölgesine benzer bir sis içinde, kandiller gibi bir takım cisimlerin parladığını gördü.Gökyüzünde göremeyeceğim kadar yükseldi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sözü:Bedir günü ''İşte şu; atının başını ve gemini tutmuş, harb silâhı üzerinde (hücuma hazır bir halde) Cebrâil’dir.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Hendek savaşından döndükten sonra silahını bıraktı ve banyo yaptı.Cibrîl -aleyhisselam- geldi.''Silahını bıraktın? Dedi.Allah'a yemin olsun biz onu bırakmadık.Cibrîl onlara doğru çık dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Kurayza oğulları'na sefer ettiğinde ben Cibrîl'in -salavatullahi aleyh-'in melekler alayının Ganm oğulları sokağnıdan geçtikleri sırada yükselen tozunu bugün bile hâlâ görür gibiyim, demiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Sa'd b. Ebî Vakkâs -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre dedi ki:Ömer -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in huzuruna girmek için izin istedi.Huzurunda Kureyş'ten bazı kadınlarda vardı.Onunla konuşuyor,konuşmalarını çokça uzatıyorlardı.Sesleride yüksek çıkıyordu.Ömer izin isteyince onlarda kalkıp alalacele örtünmeye başladılar.Rasûlullah --sallallahu aleyhi ve sellem- ona izin verdiğinde gülüyordu.Bunun üzerine Ömer:''Allah seni hep güldürsün ey Allah'ın Rasûlü! dedi.Rasûlullah --sallallahu aleyhi ve sellem- ''Ben yanımda bulunan bu kadınlara şaştım.Sesini işitince hemen pardenin arkasına koşuştular''Buyurdu.Ömer:Ey Allah'ın Rasûlü! Senden çekinmelerine sen daha layıksın,dedi.Sonra Ömer:Ey kendi nefislerinin düşmanları! Benden çekiniyorsunuz da Rasûlullah --sallallahu aleyhi ve sellem-'den çekinmiyorsunuz öyle mi,dedi.Kadınlar:Evet,sen Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e göre daha sert ve daha haşinsin,dediler.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- :''Nefsim elinde olana yemin ederim ki şeytan bir yolda seninle karşılaşacak olursa mutlaka senin geçtiğin yoldan başka bir yolu takip eder.'' buyurdu.Buhârî rivayet etti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
“Ümmetimin tükenişi ta'n ve taunla olacaktır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
'Zurayk oğulları Yahudilerinden Lebîd b. A'sam adında bir Yahudi, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e sihir yaptı. Bundan dolayı Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bazı işleri yapmadığı halde o iş kendisine yapıyorum gibi geliyordu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Zeyd b. Sâbit -radıyallahu anh- şöyle demiştir: Ebû Bekr Yemâme'de şehîd olanların ölümünü müteâkib haber yollayıp beni çağırdı. Yanında Ömer b. Hattâb da bulunuyordu. Ebû Bekr bana şu sözleri söyledi: Ömer bana geldi ve: Yemâme gününün şiddetli harbinde Kur'ân hafızlarından birçoğu şehit oldu. Ben diğer harb sahalarında da harbin şiddetli olup Kur'ân hafızlarının şehit edilmelerinden, bu sebeble de Kur'ân'dan büyükçe bir kısmın zayi olup gitmesinden endîşe ediyorum. Binâenaleyh ben senin, Kur'ân'ın kitâb hâlinde toplanmasını emretmeni düşünüyorum, dedi. Ben Ömer'e: Rasûlullah'ın yapmadığı bir işi nasıl yaparsın? Dedim. Ömer: Vallahi bu hayırdır, dedi ve bana görüşüme başvurmaya devam etti. Nihayet Allah benim göğsümü bu işi için açtı ve ben de Ömer'in düşündüğü bu işte onun gibi düşündüm. Zeyd dedi ki: Bu sözlerden sonra Ebû Bekr, bana hitaben şunları söyledi: Sen genç ve akıllı bir erkeksin, biz seni hiçbir kusurla itham etmiyoruz. Sen Rasûlullah için vahyi yazıyordun. Buna binaen sen Kur'ân'ı ara ve onu bir araya topla! Zeyd buna karşı: Vallahi eğer bana dağlardan bir dağın nakledilmesini teklif etmiş olsalardı, o iş benim üzerime, bana emrettiği bu Kur'ân'ı toplama işinden daha ağır olmazdı, dedi. Zeyd dedi ki: Ben: Sizler, Rasûlullah'ın yapmadığı bir işi nasıl yapıyorsunuz? Dedim. Ebû Bekr: Allah'a yemîn ederim ki, bu hayırlı bir iştir, dedi ve Ebû Bekr bana gelmeye devam etti. Nihayet Allah, Ebû Bekir'le Ömer'in akıllarını yatırdığı ve göğüslerini ferahlandırdığı bu işe, benim de aklımı açtı ve gönlümü ferahlandırdı. Bunun üzerine ben de Kur'ân'ın ardına düşüp gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu hurma dallarından, ince taş levhalardan ve hafızların ezberlerinden topladım. Nihayet et-Tevbe Sûresi'nin sonunu Ebû Huzeyme el-Ensârî'nin yanında buldum. O âyeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım. Bu âyet,(Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.)Tevbe suresi 128. ayetten sûrenin sonuna kadar devam eden âyetti. Neticede toplanan bu sahîfeler, tâ Allah kendisini vefat ettirinceye kadar Ebû Bekr'in yanında bulundu. Sonra hayâtı müddetince Ömer'in yanında kaldı. Bundan sonra Ömer'in kızı Hafsa’nın yanında kaldı.Buharî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Şihâb şöyle rivayet etti: Ona da Enes b. Mâlik şöyle tahdîs etmiştir: Ermenistan fethinde Suriyeliler'le, Azerbeycan fethinde de Iraklılar'la birlikte savaşan Huzeyfe b. el-Yemân, bunların Kur'ân'ı çeşitli şekillerde okumalarının kendisine verdiği endîşe üzerine Osman'ın yanına geldi ve ona: Ey Mü'minlerin Emîri, sen, Kur'an'ı okumakta Yahûdîler'le Hristiyanlar'ın kendi kitâblarını okumakta uğradıkları ayrılığa benzer bir ihtilâfa düşmeden evvel bu ümmete yetiş, bu işin icabına bak, dedi.Bunun üzerine Osmân, Hafsa'ya haber gönderip: Bize Kur'an'ın yazılı olduğu sahîfeleri gönder de, biz sûreleri Mushaflara nakledelim, sonra da o sahîfeleri tekrar sana iade edelim, dedi. Bunun üzerine Hafsa muhafaza ettiği Kur'ân'ı Osman'a gönderdi. Osman da Zeyd b. Sâbit, Abdullah ibnu'z-Zubeyr, Saîd ibnu'l-Âs ve Abdurrahmân ibnu'l-Hâris ibn Hişâm'dan kurulu çoğaltıp yazma heyetine emir verdi. Onlar da bu asıl nüshadaki sûreleri Mushaflara çoğaltıp naklettiler. Osmân bu istinsah işinin başında, Zeyd'in Medîneli olması yüzünden Kureyşli olan üç kişiye hitaben: Sizler Zeyd b. Sâbit ile Kur'an'dan herhangi birşeyde ihtilâf ettiğiniz zaman, Kur'ân'ı Kureyş lisanı ile yazınız. Çünkü Kur'an, Kureyş lisanı ile nazil olmuştur, dedi. Onlar da işte böyle yaptılar, nihayet sahîfeleri Mushafları yazıp çoğalttıkları zaman, Osman asıl sahîfeleri tekrar Hafsa'ya iade etti.Heyet ferdlerinin yazıp çoğalttıkları Mushaflar'dan birer Mushaf'ı da her tarafa gönderdi. Bu gönderdiği (resmî) Mushaflar'ın dışında kalan ve içinde Kur'ân yazılı bulunan her sahîfenin yâhud mushafın da yakılmasını emretti.Buharî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Züheyr'den rivayet edildiğine göre dedi ki:Bana Urve b. Zübeyr haber verdi:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımı Âİşe -radıyallahu anhâ-'dan yapılan rivayette, demiştir ki:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece, ilk üçte bir geçinceye kadar (yatsı namazını) geciktirdi.O da Ateme denilen namazdı.Ömer -radıyallahu anh-, 'Kadınlar ve çocuklar uyudu' diye sesini yükseltti.Bir rivayette gecenin çoğu gittti. Onun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- çıktı ve şöyle buyurdu:''Bu namazı sizden başka yer yüzünde yaşayanların hiçbiri beklemez.''Başka bir rivayette:''Şüphesiz ki bu, yatsının vaktidir, ama ümmetime meşakkat vermemiş olsaydım (hep bu vakte geciktirirdim).Başka bir rivayette:''Ümmetimin üzerine zorluk olmasaydı.''Bu da İslam insanlar arasında yayılmadan öncedir.İbn Şihâb dedi ki:Bana şöyle zikredildi:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:''Rasûlullah'a namaz konusunda ısrar etmeye hakkınız yoktu.Bu nu Ömer b. Hattâb seslendiği vakit söylemiştir.Sahih-i Müslim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Sabah namazını ortalık aydınlanınca (yani sabah namazının vakti girince) kılınız. Çünkü bunu böyle yapmanız sizin ecrinizi daha büyük kılar veya ecriniz daha büyük olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Bilal'in Ebtah'a çıktığını ve ezan okuduğunu gördüm. Onun, "Hayye ale's-salâh, hayye ale'l-felah" a geldiği zaman boynunu sağa ve sola doğru yönelttiğini fakat dönmediğini gördüm.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Siz bu öğleden sonra ve gece yol alacaksınızsonra da Yüce Allah'ın izniyle yarın suya varmış olacaksınız"
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
"Müezzin ezanı okumada daha yetkilidir. (Yani ezan vaktine karar verir.) İmam ise kamette (namaz için kametin getirilmesini emretmede) daha yetkilidir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Saîd b. Hâris'ten şöyle nakledilmiştir:Câbir b. Abdullah'a bir parçadan oluşan elbise ile namaz kılmanın hükmünü sorduk. O da şöyle cevap verdi;Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in düzenlediği bir seferde onunla birlikte yola çıkmıştım. Bir gece bir ihtiyacımdan dolayı onun yanma vardım. O sırada namaz kılıyordu. Üzerimde tek parçadan oluşan bir elbise vardı. Ona bürünüp yanı başında namaza durdum. Namazını bitirdikten sonra ya Câbir, gece vakti buraya gelmenin sebebi ne?' diye sordu. Ben de ihtiyacımı söyledim. Sözümü bitirdikten sonra bana, 'Gördüğüm bu örtünme de ne?' diyerek (hoşnutsuzluğunu) ifade etti. Ben de elbisenin dar ve kısa olduğunu söyledim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: Eğer elbisen geniş ise onunla omzundan öyle örtün, yok eğer dar ise, onu izar olarak kullan."Buhârî.Müslim'in rivayetinde:''Eğer geniş ise elbiseyi iki ucundan çaprazlama bağlayıp dizlerini kırarak eğilmesidir.Eğer dar ise onu beline bağla.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Şüphesiz bu namazda insanların sözünden bir şeyler söylemek onunla bağdaşmaz. Namazda sadece tesbih ve tekbir getirilir, Kur'an okunur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
"Bilal –radıyallahu anh- güneş doğmazdan önce ezan okumuştu. Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- ona, geri dönüp, «Haberiniz olsun, kul uyudu.» diye nida etmesini emretti."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Âişe ve İbn Abbâs -radıyallahu anhum-'dan rivayet edildiğine göre ''Şüphesiz ki; Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'de on yıl kaldı ve ona vahiy iniyordu.Medine'de de on yıl kaldı.''Buhârî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Cundüb b. Abdullah -radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Kalbleriniz ülfet edip birleştiği müddetçe Kur'ân 'ı okuyunuz, Kur'ân üzerinde ihtilâf ettiğiniz zaman da artık kalkıp ondan ayrılınız". Buhari rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
«Sizden biriniz namaz kılmak için kalktığı zaman, rahmet onun karşısındadır, çakıl taşına dokunmasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Ebû Hureyre -radıyallahu anh- şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Necd tarafına bir süvârî müfrezesi gönderdi. Bu müfreze Benû Hanîfe kabilesinden Sumâme b. Usâl denilen bir kişiyi esîr edip getirdiler ve onu mescidin direklerinden birisine bağladılar. Akabinde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mescide çıktı ve ona: "Yâ Sumâme, yanında ne var (gönlünden ne geçiriyorsun ve benden ne umuyorsun)?" buyurdu. Sumâme: Gönlümde hayır (ümîdi) var yâ Muhammed! (Çünkü sen zulmetmezsin; ihsan ve in'âm edersin.) Eğer Sen beni öldürürsen, kanı değerli birini öldürmüş olursun. Eğer bana in'âm edersen ni'mete karşı şükredici bir kişiye in'âm etmiş olursun. Eğer (kurtuluş fidyem için) mal istersen, ne kadar dilersen işte malım, dedi.Bu konuşmadan sonra Sumâme bağlı olarak bırakıldı. Nihayet ertesi gün oldu, sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yine ona hitaben: "Yâ Sumâme, gönlünde ne var; ne umuyorsun?" dedi. O da: Gönlümde dün Sana söylediğim şey vardır. Eğer ikram edersen, ni'mete karşı şükredici bir kimseye ikram etmiş olursun! dedi.Rasûlullah onu o gün de bağlı olarak bıraktı. Nihayet üçüncü gün olunca Rasûlullah yine: "Yâ Sumâme, yanında ne var?" buyurdu. Sumâme de: Yanımda dün Sana söylediğim şey var, dedi. Rasûlullah: "Sumâme'yi salıveriniz!" buyurdu. Sumâme bağından salıverilince, hemen mescidin yakınındaki bir suya gitti, yıkandı, sonra mescide girdi ve: Eşhedu en lâ ilahe ille İlâh ve eşhedu enne Muhammeden rasûlullah dedi ve şöyle devam etti: Yâ Muhammed! Vallahi şu yeryüzünde bana senin yüzünden daha düşman hiçbir yüz yoktu. Fakat bu sabah senin yüzün, bana yüzlerin en sevimlisi olmuştur. Vallahi dînlerden hiçbir din bana senin dîninden ziyâde düşman gelmezdi. Fakat bu sabah Sen'in dînin bana göre dinlerin en sevilmişidir. Vallahi beldelerden hiçbir belde bana senin belden kadar sevimsiz değildi. Fakat bu sabah senin belden bana beldelerin en sevimlisi oldu. Ey Rasûl! Ben umre yapmaya niyet ettiğim sırada senin süvarilerin beni yakalamışlardı. Şimdi senin görüşün nedir? Dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Sumâme'yi (dünyâ ve âhiret saâdetiyle) müjdeledi ve umre yapmasını emretti. Sumâme umre yapmak için Mekke'ye varınca birisi ona: Dîninden başka bir dine mi döndün? dedi. O da: Hayır vallahi ben dinden çıkmadım. Fakat ben Allah'ın Rasûlü olan Muhammed'in beraberinde Müslüman oldum. Vallahi ben (sizin dîn dediğiniz müşrikliğe) dönmem ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- o hususta izin vermedikçe size Yemâme'den bir buğday tanesi gelmeyecektir,dedi.Sahih-i Müslim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Mescidlerde had cezaları uygulanmaz, kısas ve misilleme de yapılmaz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Âişe -radıyallahu nhâ- şöyle demiştir:Sâd Hendek savaşında yaralandı.Ona Hıbbân b. Arika denilen Kureyşli bir adam ok attı.O kişi de Hıbbân b. Kays,Muays b. Âmir b. Lueyoğullarından olup kolundaki atar damardan yaraladı.Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- onu yakınında olup ziyaret etmesi için mescide bir çadır kurdurdu. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Hendek harbinden (Medine'deki evine) dönüp geldiğinde, silâhını çıkarıp yerine koymuş ve yıkanmıştı. Bu sırada Cibrîl -aleyhi's-selâm- Peygamber'e geldi o sırada başındaki tozu silkeliyordu.Sen silâhını çıkarmışsın! Vallahi biz melekler henüz silâhlarımızı çıkarmadık. Haydi, onlara doğru yola çık! dedi.Peygamber: "Nereye doğru çıkıyoruz?" diye sordu. Cibril, Kurayzaoğullarının yurdunu işaret ederek: İşte şuraya! Dedi. Bunun üzerine Peygamber, Kurayza oğulları'na doğru hareket etti. Muhasaranın sonunda bunlar. Rasûlullah'ın hükmüme inip boyun eğdiler. Rasûlullah da bunlar hakkında'bir hüküm vermesini Sa'd b. Muâz'a havale etti. Sa'd da:Ben onlar hakkında şöyle hüküm veriyorum: Bunların harb edenleri Öldürülür. Kadınları ve çocukları esîr edilir, malları da taksîm olunur, dedi. Hişâm şöyle demiştir: Bana babam Urve, Âişe'den şöyle haber verdi: Sa'd ibn Muâz (Kurayza oğulları hakemliği ettiği günden evvelki gecede): Yâ Allah! Sen bilirsin ki, Rasûlü'nü tekzîb eden, vatanından çıkaran kavim kadar kendilerine harb ve cihâd etmek istediğim hiç bir kimse yoktur. Yâ Allah! Öyle zannediyorum ki, bizimle onların arasında artık yapılacak harb kalmamıştır. Şayet Kureyş ile başka bir harbimiz daha kaldı ise, Sen'in yolunda onlarla cihâd edeyim diye beni hayâtta bırak. Eğer aramızda harb kalmamış ise, bu yaramı deş de bu yüzden bana şehîdlik nasîb et! diye duâ etmiştir. Müteakiben boyun damarına kadar gelen şişlik deşildi. Mescid de Gıfâr oğulları'ndan bâzı kimselere âit bir çadır daha vardı. İşte bu Gıfârîler kendi hâllerinde oturup dururlarken bir de bakmışlar ki, kendilerine doğru kan akıp geliyor. Onlar: Ey çadır ehli! Sizin tarafınızdan bize doğru gelen bu kan nedir? Dediler. Meğer Sa'd'ın yarası akıp dururmuş. İşte Sa'd -radıyallahu anh- bu yaradan dolayı öldü.Sahih-i Buhârî.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Aişe der ki: O kadın bana gelir ve yanımda konuşurdu. Yanıma her oturmasında muhakkak: “Vişâh işinin olduğu gün Rabbimizin yarattığı acîb işlerdendir. Şüphesiz ki o küfür beldesinden beni kurtardı.” sözünü söylerdi. Buharî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Benden sonra sizin en hayırlınız benim aileme en iyi davranandır.» Abdurrahman b. Avf –radıyallahu anh- dört yüz bine bir bahçe sattı. Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem-’in hanımları arasında taksim etti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Hadîce'yi kıskandığım kadar Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımlarını kıskanmadım. (Aişe -radıyallahu anha-) Dedi ki: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir koyun kestiğinde şöyle diyordu: «Bunu Hadîce'nin arkadaşlarına gönderin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Cebrâil (aleyhisselam), yeşil ipekten bir kumaş üzerinde Âişe radıyallahu anhâ'nın suretini Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem'e-’e getirdi ve: “İşte bu, dünyada ve ahirette senin hanımındır, dedi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«İbrâhim benim oğlumdur. O henüz annesini emerken öldü. Cennet'te iki süt anne, onun süt müddetini tamamlayacaklardır.» dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Berâ b. Âzib -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre dedi ki:İbrahim -aleyhisselam- vefat ettiğinde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:''Şüphesiz cennette onun bir emzireni vardır.''Buhârî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Uhud savaşı günü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in üzerinde iki zırh vardı. Derken bir kayaya tırmanmak istedi. Zırhların ağırlığından buna gücü yetmedi. Nihayet Talha -radıyallahu anh- çömeldi ve basamak görevi yaptı. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-, onun üzerine basarak kaya üzerine çıkıp doğruldu. Zübeyr -radıyallahu anh- diyor ki: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in; «Talha, Cennet'i hak etti.» buyurduğunu işittim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Sa'd -radıyallahu anh- geldi ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-(onun hakkında) şöyle buyurdu: «İşte bu benim dayımdır, kimin böyle bir dayısı varsa göstersin!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Allah, bir kulunun ruhunu bir yerde kabzetmek istediğinde, ona orada bir ihtiyaç peydâ eder.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"Kabir azabı ve nimetlerinin zikredildiği Berâ b. Âzib -radıyallahu anh-'dan rivayet edilen hadis"
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Sizler Arap yarımadasını fethetmek için savaş yapacaksınız. Allah onun fethini kolaylaştıracak sonra Fars diyarının fethi için savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Deccal’le savaşacaksınız, Allah onu da kolay kılacaktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Ümmetimden iki topluluk Allah Teâlâ ateşten korumuştur: Hindistan'a savaşa giden bir topluluk ile Meryem'in oğlu İsa -aleyhisselâm- ve (Deccal'in harbinde bulunan) topluluk.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir ki:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:Muhammed dedi ki:Bize aşiyy -öğle veya ikindi- namazlarından birini kıldırdı. İki rekatten sonra selâm verdi. Sonra mescidin ön cephesindeki tahtanın yanında durup ellerini biri biri üstüne gelecek şekilde o tahtaya koydu. Yüzünde hiddet (belirtileri) görülüyordu. Bu ara "namaz kısaldı, namaz kısaldı" diyerek acele ile mescitten çıkanlar oldu. Cemaat içinde Ebû Bekir ve Ömer -radıyallahu anhumâ-'da vardı. Fakat bu ikisi, Peygamber'e birşey söylemekten çekindiler. Bu esnada, Rasûlullah'ın zülyedeyn (iki elli) adını taktığı bir adam kalkıp:Ya Resûlullah! Unuttun mu? Yoksa namaz kısaltıldı mı? dedi. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- unutmadım, namaz, kısaltılmadı da" buyurdu. Adam: Hayır ya Rasûlallah! Unuttun dedi. Peygamber cemaate dönüp: Zülyedeyn doğru mu söyledi?" dedi,Evet, diye işarette bulundular.Bunun üzerine Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yerine dönüp kalan iki rekatı kıldırdı, sonra selâm verdi, tekbir aldı ve her zamanki secdesi gibi veya ondan daha uzun secde yapıp başını kaldırdı, tekrar tekbir aldı ve normal secdesi gibi veya ondan daha uzunca bir secde daha yaptı, sonra başını kaldırdı ve tekbir aldı.Sahih-i Buhârî.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Namaz hakkında yeniden bir şey (vahiy) gelmiş olsaydı, muhakkak bunu size (önceden) haber verirdim. Fakat ben de sizin gibi bir insanım. Sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum. (Bir şeyi) unuttuğum zaman bana hatırlatınız. İçinizden biri namazından şüphe edecek olursa doğru olmaya daha yakın olan ihtimali seçsin (doğrudur diye verdiği karara yönelsin) de namazını onun üzerine tamamlasın. Sonra selam versin, sonra da iki kere secde yapsın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
«Selam verdikten sonra her sehiv (yanılma) için iki secde vardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Sa'd Suresi'ndeki secde, kesinkes emrolunan secdelerden değildir. Ancak ben, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’i bu surede secde ederken gördüm.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Rabîa b. Abdillah el Hudeyr et-Teymi'den rivayet edildiğine göre:Ebu Ömer b. Hattab -radıyallahu anh-'ın bir Cuma günü minber üzerinde Nahl suresini okumuş, nihayet secde ayetine geldiği zaman minberinden inip secde etmiş ; insanlar da onunla beraber secde etmişler. Ertesi Cuma olduğu zaman Ömer, o sureyi yine okumuş, nihayet secde Ayetine geldiği zaman: Ey insanlar! Biz secde ayetini okuyup geçiyoruz, binaenaleyh her kim secde ederse, muhakkak sünnete icabet etmiş; doğru yapmıştır. Her kim de secde etmezse, ona da günah yoktur, demiştir. Ve Ömer -radıyallahu anh- kendisi de secde etmemiştir. Ve başka bir rivayette:''Şüphesiz ki Allah’u Teâlâ - tilavet - secdesini farz kılmadı.Bizim ismememiz müstesnadır.''Sahih- i Buhârî.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Cebrâil -aleyhisselam- bana gelerek, şunu müjdeledi: Allah -Azze ve Celle- sana salat selam getirene, salat selam edeceğini haber verdi. Ben de bu müjde sebebiyle Allah -Azze ve Celle-'ye şükür secdesinde bulundum.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Berâ -radıyallahu anh- dedi ki:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Halid b. Velîd -radıyallahu anh-'ı onları İslama davet etmesi için Yemen'e gönderdi onun davetine icabet etmediler.Sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Ali b. Ebî Talib'i gönderdi ve ona Halid ve onunla beraber olanların geri dönmelerini sadece Halid ile beraber olup Ali -radıyallahu anh- ile kalmak isteyen kimsenin kalmasını emretti.Berâ -radıyallahu anh- bende onunla beraber kalanlardan biriydim dedi.O topluluğa yaklaşınca bize doğru çıkıp geldiler Ali -radıyallahu anh- bize namaz kıldırdı bizde arkasında bir saf olduk.Sonra da bizim önümüze geçti.Onlara Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yazısını okudu ve peşinden Hemedân kabilesinin hepsi müslüman oldular.Ali -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Müslüman olduklarını yazdı.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yazıyı okuyunca secdeye kapandı.Sonra da başını kaldırdı ve şöyle buyurdu:''Hemedân'a selam olsun Hemedân'a selam olsun.Beyhakî Sünen-i Kübrâ.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- müezzin sabah namazı için ilk ezanı bitirdiğinde kalkar, fecir belirgin olduktan sonra sabah namazının farzından önce iki rekat hafif bir namaz kılar, sonra müezzin kamet getirene kadar sağ yanı üzerine uzanırdı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre demiştir ki: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:Biriniz sabah namazından önce iki rekat sünneti kılınca sağ tarafına yatıp uzansın."Bunun üzerine Mervân b. Hakem Ebû Hureyre'ye:Bizden birinin mescide kadar yürüyüp gitmesi yetmez mi de sağ tarafına yatıyor? Diye sormuş. Ubeydullah'ın naklettiğine göre Ebû Hureyre -radıyallahu anh-:Hayır, cevabım vermiş. Ubeydullah dedi ki: Bu haber İbn Ömer'e ulaşınca: Ebû Hüreyre aleyhine olabilecek işi çokça yapıyor dedi.Ubeydullah dedi ki: Bunun üzerine İbn Ömer’e: Onun sözlerinden bazılarını kabul etmiyor musun? diye soruldu da: Hayır, fakat cüretkâr davranıyor, biz ise korkuyoruz cevabını verdi. Bu söz Ebû Hüreyre'ye ulaşınca: Ben ezberledim de onlar unuttuysa bunda benim günahım ne? Dedi.Sünen-i Ebû Dâvud.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Vitir namazı, farz namazlar gibi kesin şekilde emredilmiş bir namaz değildir. Fakat Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (onu devamlı surette kıldığı) bir sünnet namaz edinmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Şüphesiz ki Allah size bir namaz ziyade etmiştir. O namaz vitirdir. Onu yatsı namazı ile sabah namazı arasında kılınız!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Ebû Saîd el-Hudri -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:''Kim sabah namazının vakti girdiğinde Vitir namazını kılmamışsa onun için Vitir yoktur.''Sahih-i İbn Huzeyme.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Âişe -radıyallahua anhâ-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Duhâ namazını dört rekat kılardı. Allah Teâla ne kadar dilerse o kadar da ziyâde ederdi.''Sahihi Müslim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Abdullah b. Şakîk'ten rivayet edilmiştir: “Âişe -radıyallahu anhâ-'ya: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Duha namazını kılar mıydı?” diye sordum. Âişe: Hayır, fakat bir yolculuktan geldiği zaman.'' dedi.Sahih-i Müslim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
"Hangi köle efendisinden izinsiz olarak evlenirse zinakârdır.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Meymune ile ihramlı iken nikâh yapıp, ihramdan çıktıktan sonra zifafa girmiştir ve (Meymune) Serif denilen mıntıkada vefat etmiştir"
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Evtas yılında mut'a için üç gün ruhsat verdi. Sonra bunu yasakladı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
"Ey Beyaza oğulları, Ebû Hind'i (kızlarınızla) evlendiriniz. Onun (kızlarıy)la da evleniniz.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
“Vela hakkı satış bedelini ödeyen kimsenin veya azâd ederek hürriyet nimetine kavuşturan kimsenindir.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Portekizce
Feyrûz şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü ben Müslüman oldum, nikahım altında iki kız kardeş bulunmaktadır. Bunun üzerine Rasûlullah: İkisinden hangisini istersen seç diğerini bırak” buyurdular.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
“Cahiliyye döneminde Gaylân b. Seleme es Sekafî’nin on karısı vardı. Kendisiyle beraber hepside Müslüman oldular. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, dördünü seçip diğerlerini bırakmasını emretti.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gecede bütün hanımlarını dolaşır sadece bir kez gusül alırdı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımı Aişe'ye : Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in'in mehri ne kadardı? diye sordum. Aişe : Onun zevcelerine (verdiği) mehri on iki ûkiyye ile bir neşen idi. Neş nedir bilir misin? dedi. Ben : Hayır, cevâbını verdim. Âişe: Yarım ûkiyyedir dedi. Bunların toplamı beşyüz dirhem eder.İşte Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımlarına (verdiği) mehri budur dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Ali şöyle demiştir: Fatıma -radıyallahu anha- ile evlenmiştim ve Ya Rasûlullah!: “Beni zifafa sok” dedim. Rasûlullah: “Fatıma’ya mehir olarak bir şeyler ver de öyle” buyurdu. “Yanımda ona verecek bir şey yoktur” dedim. “Sağlam zırhın nerededir?” buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Abdullah (b. Mes’ud)’a; hiçbir mehir kararlaştırmadan bir kadınla evlenen fakat gerdeğe girmeden ölen bir adam hakkında fetva sordular. Abdullah dedi ki: “Sorun bakalım o kadına onda evlilik (hamilelik) belirtisi var mı?” dedi. Onlar da: “Ey Ebu Abdurrahman, onda böyle bir belirti göremedik” dediler. Bunun üzerine Abdullah: Kendi görüşümü söylüyorum doğruysa bu Allah’tandır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
“Nikâhın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Medine ve Hayber arasında üç gece kalarak, orada Safiye validemizle evlenip gerdeğe girdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bizim yanımızda kalacağı zaman (gecelerini bize) taksim etme hususunda hiçbirimizi diğerinden üstün tutmazdı. Hemen hemen hergün hepimizi (evlerini) toptan dolaşır ve Cim'a etmeksizin (hanımlarından) her kadına'da (ayrı ayrı) yaklaşırdı. (Bu hal) ta nöbet günü kendisinin olan kadına varıncaya kadar (böylece devam ederdi.) Artık onun yanında gecelerdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Bahçeyi kabul et ve kadını bir talakla boşa’
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Abbâs -radıyallahu anhumâ-'dan rivayet edildiğine göre dedi ki:''Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile Ebû Bekir devirlerinde ve Ömer'in hilafetinin iki yılında üç talâk bir sayılırdı.Ömer b. Hattâb buyurdu ki: "İnsanlar kendilerine mühlet verilmiş olan bir işte acele gösterdiler; keşke şunu onlara infaz etse idik dedi ve onu kendilerine infaz etti.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Abbas -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre demiştir ki: Rükâne'nin ve kardeşlerinin babası olan Abdü Yezid (karısı) Ümmü Rükâne'yî boşamış ve Müzeyne (kabilesin)den bir kadınla evlenmişti. Kısa bir süre sonra (bu kadın) Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e geldi (ve Ebu Rükâne'nin erkekliğinin olmadığını ifade etmek maksatıyla) başından aldığı bir kıla (işaret ederek- Abdü Yezid'in) "Bana ancak şu kıl kadar faydası vardır, başka değil. Bunun üzerine benimle onun arasını ayır" dedi. Bunun üzerine Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- öfkelendi ve Rükâne ile kardeşlerini (yanına) çağırdı. Sonra meclisinde bulunanlara (hitaben Ebu Rükâne'nin çocuklarından ikisine işaret ederek);"Falanı şu ve bu bakımlardan falanı da şu ve şu bakımlardan Ebu Yezid'e benzer buluyor musunuz?" diye sordu. Onlar da; Evet dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem(de) Abdü Yezid'e; "Onu boşa" diye emretti. O da (kendisinden istenileni) yaptı. Sonra (Hz. Peygamber; ilk) "Hanımın (olan) Rükâne ve kardeşlerinin annesine dön" buyurdu. (Abdü Yezid de) .Ya Rasûlallah ben onu üç talak ile boşadım dedi. (Rasûlullah da:) "Biliyorum, sen ona dön." buyurdu ve (Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın) Talak suresi,1. ayet.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
'Erkeğin hanımını kendisine haram kılması hiçbir şey değildir.(Yemin olsun ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- 'de sizin için güzel bir örnek vardır.)
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Sünnette olmayan bir şekilde boşadın ve sünnette olmayan bir şekilde geri aldın.Boşamana ve geri almana şahit tut ve bir daha böyle yapma.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Dört ay geçtimi ilayı yapan boşayıncaya kadar durur. O boşamadıkça aleyhine talak gerçekleşmez.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Abbâs -radıyallahu anhumâ-'dan rivayet olunduğuna göre. Demiştir ki: Câhiliyyet devrinin İlâsı bir sene, İki sene idi. Allah dört ayı (ona) vakit tayin etti. Bunun üzerine dört aydan az olursa îlâ değildir.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Bir adam karısına zıhar yapıp sonra onunla cima ettikten sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geldi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Zıhar konusunda Seleme b. Sahr -radıyallahu anh- hadisi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Enes b. Mâlik'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Hilâl b. Ümeyye karısına Şerik b. Sahmâ ile zina isnadında bulundu. Şerik, Berâ' b, Mâlik'in anne bîr kardeşiydi. Hilâl b. Umeyye İslâm'da ilk lian yapan adamdı. Hilâl karısı ile lânetleşti. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- : «Kadını gözetleyin! Eğer beyaz (tenli), düz saçlı, bozuk gözlü bir çocuk doğurursa, çocuk Hilâl b. Umeyye'ye; sürmeli gözlü, cılız, ince baldırlı bir çocuk doğurursa Şerik b. Sahmâ'ya airtir.» buyurdu. Bilâhare kadının sürmeli gözlü, cılız, ince baldırlı bir çocuk doğurduğunu haber verdim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Uveymiri'l-Aclânî, Âsım b. Adiy el-Ensârî'ye gelerek: Ne dersin ey Âsım! Bir adam karısının yanında birini bulursa onu öldürür; siz de kendisini öldürür müsünüz; yoksa ne yapar? Şunu benim için yâ Âsım, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e soruver! demiş.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Takdir yerini buluncaya kadar evinde dur. Bunun üzerine o evde dört ay on gün iddet bekledim dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Fatıma binti Kays’dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ya Rasûlullah! kocam beni üç talakla boşadı. Zorla yanıma girerler diye de korkuyorum. Rasûlullah: "Ordan ayrılmasını emretti. Bunun akabinde oda başka yere gitti."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
"Ümmü Veled'in iddeti konusunda Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinde bize karışıklık çıkarmayınız.Efendisi ölen bir kadının iddeti dört ay on gündür.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Nebî -sallallahu aleyhive sellem'in hanımı Âişe'den rivayet ettiğine göre, (iddet bekleyen) Ebû Bekir es-Sıddîk'ın oğlu Abdurrahman'ın kızı Hafsa'yı üçüncü hayzında kan görmeye başlayınca (kocasının evinden ailesinin yanına) intikal etti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Ömer -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Köle, hür hanımını iki talakla boşadığında, hanımının iddeti üç hayız beklemesidir. Hür kişi köle hanımını iki talakta boşadığında, hanımının iddeti köle kadının iddeti olan iki hayızdır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hamile olanlarla çocuklarını doğurana kadar, hamile olmayanlarlada bir hayız olana kadar ilşkiye girilmez.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Âişe -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre,Süheyl'in kızı (Ebu Huzeyfe’nin hanımı) Rasûlullah -’a gelip şöyle dedi:Ebu Huzeyfe’nin kölesi Sâlim onlarla birlikte aynı evde yaşıyordu.Bir gün Süheyl'in kızı Peygamber ’e gelerek: ''Salim artık erginlik çağına gelmiş, olanları idrak ettiklerini idrak eder duruma gelmiştir. Bununla beraber yanıma geliyor ve ben Ebu Huzeyfe’nin bundan rahatsızlık duyduğunu hissediyorum.''deyince Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Sehle’ye “Git onu emzir, artık senin için bir mahrem olur ve Ebu Huzeyfe’nin içindekiler de kaybolur.''dedi. Sehle daha sonra gelip ''onu emzirdiğini ve Huzeyfe’nin içindeki tereddütlerin de kaybolduğunu'' ifade etti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Abdullah b. Amr -radıyallahu anh-'tan bir kadın Peygamberimiz’in -sallallahu aleyhi ve sellem- yanına gelerek şöyle demiştir:''Ya Rasûlallah, şu çocuk benim oğlumdur. Karnım ona yuva, göğsüm pınar, kucağım da ona kundak oldu. Şimdi babası beni boşadı ve çocuğu benden almak istiyor.''Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-,''Başkası ile evlenmediğin sürece onun üzerinde sen hak sahibisin.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Ebu Meymune Selmâ Medine ehlinden birinin kölesi olan doğru bir adam,dedi ki:Ben Ebu Hureyre -radıyalahu anh- ile oturuyordum,yanında küçük oğlu ile beraber Farisi asıllı bir kadın geldi.Onun velayetini iddia ediyorlardı.Kocası onu boşamıştı.Kadın ey Ebu Hureyre! dedi ve Farsça konuştu.Kocam oğlumu götürmek istiyor.Ebu Hureyre dedi ki:Çocuk için ok çekin (yani kura çekin) ona bunu söyledi.Kocası geldi.Kim benim oğlum için hak iddia ediyor.Ey Allah'ım ben bunu Rasûlullah --sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelen bir bir kadından duydum ki ve ben onun yanında oturuyordum.Kadın şöyle dedi:Ey Allah'ın Rasûlü kocam benim oğlumu alıp gitmek istiyor.Beni Ebu İnebe'nin kuyusundan getirerek su taşıyordu.Bana faydası dokunmaya başlamıştı.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onun üzerine kura çekin buyurdu.Kocası dedi ki:Kim benim oğlum için benimle hak iddiasında bulunuyor? Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:''Bu senin babandır bu da annendir ikisinden istediğin birinin elini tut.''Annesinin elinden tuttu.O da çocuğu götürdü.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Râfi b. Sinan'dan rivayet olunduğuna göre kendisi müslüman olmuş, karısı ise müslüman olmayı kabul etmemiş ve hanımı Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Bu benim kızım olmaya daha lâyıkdır. Çünkü o sütten kesilmiş ya da öyle sayılabilecek yaşta küçük bir kızdır, demiş. Râfi de:Bu benim kızımdır, demiş. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Rafi'a;"Sen bir köşeye otur", hanımına da "Sen de bir köşeye otur" buyurmuş. Kızı da aralarına oturtmuş. Sonra; "Onu çağırın!" bakalım buyurmuş.Her ikisi de çocuğu yanlarına çağırmaya başlamışlar. Kız önce annesine yönelmiş. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- "Ey Allah'ım onu doğruya ilet" diye dua etmiş ve çocuk, babasına gitmek için yönelmiş. Babası da onu tutup almış.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
İbn Abbâs'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Biribirleri ile taş ve kamçı ile dövüşen bir topluluk içersinde kim tarafından ve nasıl öldürüldüğü bilinmeyen bir ölü bulunsa, onun diyeti hatâen öldürmenin diyetidir. Teammüden öldürülen kişi için ellerinin kısas (için bağlanmas) ı vardır. Onunla kısas arasına giren Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lanetine uğrasın."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Abdullah b. Amr -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Fetih günü Mekke'de halka hitabetti.''Haberiniz olsun! Mal veya kandan, câhiliyye devrinde anılıp zikredilen tüm övünme vesilesi olan şeyler ayaklarımın altındadır. (Kaldırılmıştır.) Sadece Hacılara su vermek (sikâyetu'l-Hac) ve Kabe hizmeti (Sidânetû'l-Beyt) bundan müstesnadır.Haberiniz olsun!Şüphesiz, kamçı ve sopa ile olan amde benzeyen hata ile öldürmenin diyeti yüz devedir. Bunlardan kırkının karınlarında yavruları olacaktır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
"İşte şu ve şu, yâni serçe ile baş parmak (diyet hususunda) eşittir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Amr b. Şuayb, babası kanalıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimse, (ehil olmadığı) halde tabiplik yapmaya kalkar (ve hastaya zarar verirse), sorumludur."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Muâhid (zimmî) in diyeti, hür (müslümanın) diyetinin yarısıdır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem' in şöyle buyurduğunu rivayet etti:"Amde benzeyen öldürmenin diyeti, taammüden öldürmenin diyeti gibi mugallaza (katı) dır. Onda,katil öldürülmez.Bu, şeytanın insanlar arasına sıçramasıdır. Hiçbir kin ve silah olmadan körü körüne farkına varılmadan akan kandır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
«Namaz kılmakta olanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bilmiş olsaydı, kırk şu kadar zaman yerinde durması onun için daha hayırlı olurdu.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Portekizce
«İçinizden biri kendisini, gelen geçen insanlardan koruyacak bir sütreye karşı namaza durup da biri önünden geçmeye kalkacak olursa onu itip uzaklaştırsın; şayet dinlemez dayatırsa onunla mücadele etsin; çünkü o ancak bir şeytandır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
«Şüphesiz güneş ile ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Allah, bu ikisiyle kullarını korkutur. Bu ikisi hiçbir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Siz, bunların tutulduklarını görünce hemen namaza durun ve açılana kadar dua edin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
«İman yetmiş yahut atmış küsür şubedir. (Şubelerin ) en üstünü "Lâ ilahe illallah/Allah'tan başka hak ilah yoktur." sözü; en aşağısı ise eziyet veren şeyi yoldan kaldırmaktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
“Sizden biriniz aksırdığı zaman: Elhamdülillah desin. Kardeşi veya arkadaşı da ona: Yerhamükellah desin. Aksıranda buna karşılık: Yehdîkümullahu ve yuslihu bâleküm/ Allah sizi hidayette kılsın ve kalbinizi ıslah etsin, desin.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
«Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
«Allah her kimi iki çenesi arasındakinin şerri ve iki bacağı arasındakinin şerrinden korursa, şüphesiz o kimse cennete girer.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
«Ey Hârise'nin annesi! Cennette birçok dereceler vardır. Şüphesiz senin oğlun bunlardan El-Firdevsu'l-A'lâ'ya, yani en yüksek Firdevs'e erişti.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Ortalık kargaşa içindeyken/fitne zamanı ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Allahumme leke eslemtu ve bike amentu ve aleyke tevekkeltu ve ileyke enebtu ve bike hâsamtu. Allahumme eûzu bi izzetike. Lâ ilâhe illâ ente en tudillenî, ente'l-Hayyu'l-lezî lâ temûtu ve'l-cinnu ve'l-insu yemûtun.» (Allah'ım! Sana teslim oldum, sana iman ettim, sana tevekkül ettim, sana yöneldim, senin yardımınla mücadele ettim. Allah'ım! Senden başka hak ilah yoktur. Allah'ım! Beni saptırmandan izzetine sığındım. Sen, ölmeyen dirisin! Cinler ve insanlar ise ölürler.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Sizler için bir çok bölgeler fetih olunacaktır. Allah size kâfidir/yeter. Sizleri oklarınızla oynamaktan/ilgilenmekten hiç bir şey alıkoymasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Hiçbir kimse, asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah’ın nebisi Dâvûd -aleyhisselam- da kendi elinin emeğini yerdi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"Aleykesselam diye selam verme. Çünkü aleykesselam ölülerin selamıdır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
«Ben nasıl rahat ederim ki, sur sahibi suru ağzına almış ve kulağını dinlemeye vermiş sura üfleme izni beklemektedir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
«Şüphesiz ki ümmetimin seyahati Azîz ve Celîl olan Allah yolunda cihada çıkmaktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Bu deve karşılığında kıyamet günü sana yedi yüz deve vardır ve bunların her biri de dizginli (yularlı) dir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- namaza tekbirle başlar, kıraate de "Elhamdulillahi Rabbi'l-Alemin" ile başlardı. Rüku ettiğinde başını eğmez ve dikmezdi de ancak ikisinin arasında tutardı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
"Kur'ân'ı okuyunuz. zira O, kıyâmet günü okuyan kimseler için şefaatçi olarak gelir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Allah'ım! Sen insanların Rabbisin! Sıkıntıyı giderensin! Şifa ihsan et. Zira Sen eş-Şâfi'sin/şifa vericisin. Senden başka şifa verecek olan hiçbir kimse yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan eser kalmasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Sabah namazını kılan kimse Allah’ın himayesindedir. Dikkat et, ey Ademoğlu!
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
«Cennet ve Cehennem birbirleriyle münakaşa ettiklerinde; Cennet dedi ki: “Bana güçsüzler ve yoksullar girer.” Cehennem de dedi ki: “Bana da zorbalar büyüklenenler girer.” Bunun üzerine Allah, Cehenneme: “Sen benim azabımsın seninle dilediğimden intikam alırım. Cennete de sen benim rahmetimsin dilediğime seninle rahmet ederim.”»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Muhammed’in canı elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ben, sizin cennetliklerin yarısı olacağınızı umarım. Çünkü cennete Müslüman olmayan kimse giremez. Siz, müşriklere nispetle kara öküzün derisindeki beyaz benek gibisiniz.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
«Sizden biriniz bir tek elbise içinde, omuzlarında o elbiseden bir şey bulunmadığı (açık) halde namaz kılmasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- senin için böyle mağfiret diledi mi? diye sordum.Evet, senin için de mağfiret diledi, dedi ve şu âyeti kerîmeyi okudu:(Hem kendinin hem de mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile.)
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
"Cennet ehli, köşklerde kalanları tıpkı sizin gökteki yıldızları seyretmeniz gibi seyrederler."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (namaz için) tekbir aldığı zaman ellerini kulakları hizasına varıncaya kadar kaldırırdı. Rükû yaptığı zaman da ellerini kulakları hizasına varıncaya kadar kaldırırdı. Başını rükûdan kaldırdığı zaman; «Semiallahu limen hamideh» der ve aynısını yapardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yaparsa onun, o bakirenin yanında yedi gün kalması sonra günlerini taksim etmesidir. İkinci evliliği dul bir kadınla yaparsa o dulun yanında üç gün süreyle kalması sonra da günlerini taksim etmesi sünnettendir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Her kim bize silah çekerse, o bizden değildir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Birmanyaca
Taylandça
Almanca
Japonca
Peştuca
Assam
Arnavutça
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
ภาษาคีร์กีซ
النيبالية
ภาษาโยรูบา
الليتوانية
الدرية
الصربية
الصومالية
คำแปลภาษากินยาร์วันดา
الرومانية
المجرية
التشيكية
الموري
ภาษามาลากาซี
İtalyanca
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الولوف
ภาษาอาเซอร์ไบจาน
الأكانية
الأوزبكية
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Hırsızın eli, çeyrek dinar ve daha fazlasında kesilir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Sizden önceki insanlar arasında, vücudunda yarası bulunan bir adam vardı. Yaranın ağrısına dayanamadı, sızlandı, bir bıçak alıp elini kesti. Akan kan durmadı ve adam öldü. Allah Teâlâ şöyle buyurdu: "Kulum, kendi canını ben onun canını almadan önce aldı, ona Cennet'i haram kıldım
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Allah’ın had cezalarından herhangi bir ceza dışında hiç kimseye on değnekten fazla vurulmaz
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Av ve çoban köpeği dışında köpek besleyenin ecrinden (sevabından) her gün iki kırat eksilir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Biliyorum ki, sen bir taşsın; ne fayda, ne de zarar verebilirsin. Eğer Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'i seni öperken görmeseydim seni asla öpmezdim
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Allah'ım! Sana teslim oldum. Sana iman ettim. Sana tevekkül ettim. Sana yöneldim ve senin adına düşmanlık ettim. Allah'ım! Beni saptırmandan izzetine sığınırım. Senden başka ibadete layık hiçbir hak ilah yoktur. Sen, ölmeyen dirisin! Cinler ve insanlar ise ölürler
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Dön de yeniden kıl. Çünkü sen namaz kılmış olmadın
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Müslüman bir kul ya da -Mümin- bir kul abdest aldığında yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası ile- yüzünden çıkar
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize Kur'an'dan bir sure öğretir gibi her işimizde istihareyi öğretiyordu
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Cenaze tabuta konulup da insanlar (veya erkekler) onu omuzlarına aldıklarında, eğer o iyi biriyse, "Beni bir an önce götürünüz, beni çabuk götürünüz!’’ diye seslenir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Bir adam Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi ve: "Es-Selâmu aleykum" dedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- onun selamına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «On sevap kazandı
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Allahumme innî es'eluke'l-hudâ ve't-tukâ ve'l-afâfe ve'l-ğınâ (Allahım! Senden hidayet, takva, iffet ve zenginlik isterim.)
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Ey Âişe! Öyle bir söz söyledin ki, eğer o söz denize karışsa idi onun suyunu bozardı
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Ey Ebû Saîd! Rab olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, rasûl olarak Muhammed'e (iman edip) razı olan kimse Cennet'i hak eder
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kim, "Subhânallâhi el-Azîm ve bihamdihî" derse onun için Cennet'te bir hurma ağacı dikilir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Güneş, kıyamet gününde insanlara bir mil mesafe kalıncaya kadar yaklaştırılır
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kim; Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah onun yüzünü Cehennem ateşinden yetmiş sonbahar (yıllık) mesafe uzaklaştırır
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
İnsanlar oruçlarını açmakta acele ettikleri sürece, hayır üzerine olmaya devam ederler
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aramızdayken genç, ihtiyar, hür veya köle her kişi adına bir sa’ yiyecek veya bir sa’ süzme peynir veya bir sa’ arpa veya bir sa’ hurma veyahut bir sa’ kuru üzümü fitre zekâtı olarak verirdik
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber sahur yaptık, sonra da namaza kalktı. "Ezan ile sahur arasında ne kadar zaman vardı?" diye sordum. "Elli ayet miktarı kadar" dedi
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah onu vefat ettirene kadar her ramazan ayının son on gününde itikâfa girerdi. Onun vefatından sonra da eşleri itikâfa girdiler
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Sahur yapın, çünkü sahurda bereket vardır
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
คำแปลภาษาโอโรโม
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Ramazanı bir veya iki gün önceden oruç tutarak karşılamayın. Ancak bir kimse âdeti olarak oruç tutuyorsa, o orucunu tutabilir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Müslüman olan; köle, hür, erkek, kadın, küçük veya büyük herkese bir sa' hurma veya bir sa' arpayı fitre zekâtı olarak farz kıldı ve bunu, insanların namaza çıkmalarından önce verilmesini emretti
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Müslüman bir kadının, yanında kendisinin mahremi olan bir erkek olmadan bir gecelik mesafeye yolculuk yapması helal değildir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kim, oruçlu olduğunu unutup yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu, Allah yedirip içirmiştir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Ömer b. el-Hattab -radıyallahu anh- ile birlikte bayram namazını kıldım. O, şöyle dedi: Şu iki gün, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in oruç tutmayı yasakladığı günlerdir: Orucunuzu bitirip yemek yemeye başladığınız gün ve diğeri ise kurbanınızı yediğiniz kurban günüdür
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in telbiyesi şöyleydi: «Buyur Allah'ım! Tekrar emrine amadeyim buyur. Senin hiçbir ortağın yoktur, buyur. Şüphesiz hamt sana mahsustur. Nimet de, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kadir Gecesi’ni, ramazanın son on gününün tekli gecelerinde arayın
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, ramazanın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir Gecesi'ni arayan onu ramazanın son yedi gecesinde arasın!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Birbirinize haset etmeyiniz, neceş yapmayınız, (satın almak niyetinde olmadan, malın fiyatını artırmak) birbirinize buğz etmeyiniz, arka dönmeyiniz, bir kısmınız bir kısmınızın satışı üzerine satış yapmasın. Allah’ın kulları kardeşler olun!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الليتوانية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الجورجية
الخميرية
الماراثية
Ey insanlar! Allah’a tövbe edin. Zira ben günde yüz defa O'na tövbe ediyorum
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Vietnam
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, bağırıp çağırarak feryat eden, saçlarını kazıtan ve yakasını bağrını yırtan kadınları onaylamayarak kendilerinden uzak olduğunu söylemiştir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
İsrailoğulları'nı peygamberler yönetirdi. Bir peygamber ölünce yerine bir başka peygamber gelirdi. Benden sonra hiçbir peygamber olmayacak. Ancak halifeler gelecek ve sayıları çok olacaktır
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Ramazan ayının son on günü girdiğinde, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- geceleri ihya eder, ailesini uyandırır, çok daha gayret eder ve kemerini sıkardı
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Bir Müslümanın güzelce giyinmesi, elbisesinin alt kısmının baldırlarını örtecek şekilde olmasıyladır. Elbisesini aşık kemiklerine kadar uzatmasında bir sıkıntı -bir günah- yoktur. Topuklardan aşağıda olan kısım ise ateştedir. Allah, elbisesinin alt kısmını yerde sürüyen kimsenin yüzüne bakmaz
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Kargaşa/fitne zamanı ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Bir Müslüman, içinde bir günah veya akrabalık ilişkilerini koparma olmayan bir dua ettiği zaman, Allah bu duasına karşılık ona şu üç şeyden birini mutlaka verir: «Ya duasını hemen kabul eder, ya onun için karşılığını ahirete saklar, ya da aynı miktardaki bir kötülüğü ondan uzaklaştırır.» Dediler ki: Öyleyse daha çok dua edelim. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: «Allah, istediklerinizden daha çoğuna sahiptir
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الموري
ภาษามาลากาซี
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
الجورجية
المقدونية
الماراثية
Hayat şartları sizinkinden daha aşağı olanlara bakınız; sizden daha iyi olanlara bakmayınız. Bu, Allah’ın üzerinizdeki nimetini hor görmemeniz için daha uygun bir davranıştır
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
ภาษามาลากาซี
الجورجية
المقدونية
الماراثية
«
1
...
9
10
11
»
×
Bizimle iletişime geçin
İsim *
E-mail *
Mesaj *
Gönderme
E-mail
()
*
Kayıt
×
Geçerli Dil:
العربية
EN - İngilizce - English
UR - Urduca - اردو
ES - İspanyolca - Español
ID - Endonezce - Bahasa Indonesia
UG - Uygur - ئۇيغۇرچە
BN - Bengalce - বাংলা
FR - Fransızca - Français
TR - Türkçe - Türkçe
RU - Rusca - Русский
BS - Boşnakça - Bosanski
SI - Sinhala - සිංහල
HI - Hintli - हिन्दी
ZH - Çince - 中文
FA - Farsça - فارسی
VI - Vietnam - Tiếng Việt
TL - Tagalog - Tagalog
KU - Kürt - Kurdî
HA - Hausa - Hausa
PT - Portekizce - Português
ML - Malayalam - മലയാളം
TE - Telugu - తెలుగు
SW - Sevahilce - Kiswahili
TA - Tamilce - தமிழ்
MY - Birmanyaca - မြန်မာ
TH - Taylandça - ไทย
DE - Almanca - Deutsch
JA - Japonca - 日本語
PS - Peştuca - پښتو
AS - Assam - অসমীয়া
SQ - Arnavutça - Shqip
SV - السويدية - Svenska
AM - الأمهرية - አማርኛ
NL - الهولندية - Nederlands
GU - الغوجاراتية - ગુજરાતી
KY - ภาษาคีร์กีซ - Кыргызча
NE - النيبالية - नेपाली
YO - ภาษาโยรูบา - Yorùbá
LT - الليتوانية - Lietuvių
PRS - الدرية - دری
SR - الصربية - Српски
SO - الصومالية - Soomaali
TG - الطاجيكية - тоҷикӣ
RW - คำแปลภาษากินยาร์วันดา - Kinyarwanda
RO - الرومانية - Română
HU - المجرية - Magyar
CS - التشيكية - Čeština
MOS - الموري - Moore
MG - ภาษามาลากาซี - Malagasy
FF - الفولانية - Fulfulde
IT - İtalyanca - Italiano
OM - คำแปลภาษาโอโรโม - Oromoo
KN - ภาษากันนาดา - ಕನ್ನಡ
WO - الولوف - Wolof
BG - البلغارية - Български
AZ - ภาษาอาเซอร์ไบจาน - Azərbaycan
EL - اليونانية - Ελληνικά
AK - الأكانية - Akan
UZ - الأوزبكية - O‘zbek
UK - الأوكرانية - Українська
KA - الجورجية - ქართული
LN - اللينجالا - Lingala
MK - المقدونية - Македонски
KM - الخميرية - ភាសាខ្មែរ
BM - - Bambara
PA - - ਪੰਜਾਬੀ
MR - الماراثية - मराठी
×
Ara:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Українська
ქართული
Lingala
Македонски
ភាសាខ្មែរ
Bambara
ਪੰਜਾਬੀ
मराठी
Arama
×
Arama Sonuçları: