Hadislerin Listesi

Satarken, alırken, alacağını isterken, kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin
عربي İngilizce Urduca
İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi: Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver. Umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz ki, haksız olarak Allah’ın malını kullanan kimseler, kıyamet gününde Cehennem'i hak ederler
عربي İngilizce Urduca
Allah Teala şöyle buyurdu: Oruç dışında insanların işlemiş olduğu bütün amelleri kendileri içindir. Oruç ise benim içindir ve onun karşılığını bizzat ben veririm
عربي İngilizce Urduca
Kim iman ederek ve mükâfatını da (Allah’tan) bekleyerek Ramazan ayında oruç tutarsa, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır
عربي İngilizce Urduca
Ramazan ayı girdiği vakit, Cennet'in kapıları açılır, Cehennem'in kapıları kapatılır ve Şeytanlar zincire vurulur
عربي İngilizce Urduca
Kim, oruçlu olduğunu unutup yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu, Allah yedirip içirmiştir
عربي İngilizce Urduca
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah onu vefat ettirene kadar her ramazan ayının son on gününde itikâfa girerdi. Onun vefatından sonra da eşleri itikâfa girdiler
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- son on gecede, başka hiçbir zamanda olmadığı kadar çok çaba gösterirdi
عربي İngilizce Urduca
Ramazan ayının son on günü girdiğinde, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- geceleri ihya eder, ailesini uyandırır, çok daha gayret eder ve kemerini sıkardı
عربي İngilizce Urduca
Kim; Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah onun yüzünü Cehennem ateşinden yetmiş sonbahar (yıllık) mesafe uzaklaştırır
عربي İngilizce Urduca
Halilim (dostum) -sallallahu aleyhi ve sellem- bana şu üç şeyi; her aydan üç gün oruç tutmayı, iki rekât kuşluk (duhâ) namazı kılmayı ve uyumadan önce vitir namazını kılmayı tavsiye etti
عربي İngilizce Urduca
Sahur yapın, çünkü sahurda bereket vardır
عربي İngilizce Urduca
Ömer b. el-Hattab -radıyallahu anh- ile birlikte bayram namazını kıldım. O, şöyle dedi: Şu iki gün, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in oruç tutmayı yasakladığı günlerdir: Orucunuzu bitirip yemek yemeye başladığınız gün ve diğeri ise kurbanınızı yediğiniz kurban günüdür
عربي İngilizce Urduca
Kim iman ederek ve mükâfatını da (Allah’tan) bekleyerek Kadir Gecesi namaz kılarsa, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır
عربي İngilizce Urduca
Kim Allah için hacceder de rafesten uzak durur ve büyük günah işlemezse, hacdan annesinden doğduğu günkü gibi (günahsız) olarak döner
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in telbiyesi şöyleydi: «Buyur Allah'ım! Tekrar emrine amadeyim buyur. Senin hiçbir ortağın yoktur, buyur. Şüphesiz hamt sana mahsustur. Nimet de, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur
عربي İngilizce Urduca
Bu günlerde yapılan salih amelin Allah Teâlâ'ya daha sevimli olduğu bu on günden (Zilhicce'nin ilk on gününden) başka gün yoktur
عربي İngilizce Urduca
Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihat ediniz
عربي İngilizce Urduca
Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak! Çünkü doğruluk, kalbin (tereddütsüz biçimde) huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz ki Yüce Allah ümmetim için içinden geçirdikleri şeyleri fiilen yapmadıkları yahut dilleriyle konuşmadıkları müddetçe affetmiştir
عربي İngilizce Urduca
Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve amellerinize bakar
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz ki Allah kıskanır, Müminler de kıskanır. Allah’ın kıskanması, Mümin kulların Allah'ın haram kıldığını işlemesidir
عربي İngilizce Urduca
Helak eden yedi şeyden sakının!
عربي İngilizce Urduca
‌Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?
عربي İngilizce Urduca
Büyük günahlar; Allah'a şirk koşmak, ana babaya asi olmak, adam öldürmek ve yalan yere yemin etmektir
عربي İngilizce Urduca
Kıyamet gününde insanlar arasında görülecek ilk dava, kan dökmeyle ilgili olanlardır
عربي İngilizce Urduca
Kim anlaşmalı bir muâhedi haksız yere öldürürse Cennet'in kokusunu dahi alamaz. Hâlbuki onun kokusu kırk yıllık mesafeden hissedilir
عربي İngilizce Urduca
Akrabalarıyla ilişkiyi kesen Cennet'e giremez
عربي İngilizce Urduca
Kim; rızkının genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse akrabalık bağlarını gözetsin
عربي İngilizce Urduca
Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten adam, kendisiyle ilgiyi kestikleri zaman bile onlara iyilik etmeye devam edendir
عربي İngilizce Urduca
Ey Allah'ın Rasûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir? Diye sordum-: O'da şöyle buyurdu: «Annen, sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban
عربي İngilizce Urduca
Gıybet nedir bilir misiniz?» Ashâb: "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir." dediler. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmandır.» buyurdu
عربي İngilizce Urduca
Her sarhoşluk veren şey içkidir ve her sarhoşluk veren şey haramdır. Bir kimse içkiyi dünyada içer de ona devam ederek tövbe etmeden ölürse; ahirette onu içemez
عربي İngilizce Urduca
Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lanet etsin
عربي İngilizce Urduca
Birbirinize haset etmeyin, aldatmak için fiyat yükseltmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Biriniz, kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Allah’ın kulları kardeşler olun!
عربي İngilizce Urduca
Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır
عربي İngilizce Urduca
Kovculuk yapan Cennet'e giremez
عربي İngilizce Urduca
İşlediği günahları açığa vuranlar
عربي İngilizce Urduca
Ey insanlar! Allah sizden cahiliyetin kibrini ve gururunu, ata ve ecdatla böbürlenmeyi tamamen kaldırmıştır
عربي İngilizce Urduca
Allah katında erkeklerin en sevimsizi husumet ve düşmanlığı şiddetli olandır
عربي İngilizce Urduca
İki Müslüman, kılıçları ile (birbirlerini öldürmek için) karşı karşıya gelirlerse, ölen de öldürülen de ateştedir
عربي İngilizce Urduca
Her kim bize silah çekerse, o bizden değildir
عربي İngilizce Urduca
Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar (sağ iken hayırdan ve şerden) gönderdiklerine kavuştular
عربي İngilizce Urduca
Bir Müslümanın, din kardeşini üç geceden (yani üç günden) fazla terk edip onunla küs durması helal değildir. İki Müslüman karşılaşırlar, biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki o ikisinin en hayırlısı önce selam verendir
عربي İngilizce Urduca
Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iki bacağı arasındaki (üreme organını haramdan) koruma sözü verirse, ben de ona Cennet sözü veririm
عربي İngilizce Urduca
Bir kadın beraberinde kocası veya mahremi olmaksızın iki gün mesafedeki bir yolculuğa çıkamaz
عربي İngilizce Urduca
Benden sonra erkekler için kadınlardan daha zararlı hiçbir fitne bırakmadım
عربي İngilizce Urduca
Ey gençler topluluğu! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan daha çok korur ve ferci de daha çok muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç onun için bir kalkandır
عربي İngilizce Urduca
Dünya göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah, onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun
عربي İngilizce Urduca
Ben ''Ey Allah'ın Rasûlü! Karımızın bizim üzerimizdeki hakları nelerdir?'' diye sorunca, o şöyle buyurdu: «Yemek yediğin ölçüde onu da yedirmen, giyindiğin veya gücünün yettiği ölçüde onu da giydirmen, yüzüne vurmaman, ona kötü söz söylememen ve de eğer gerekirse evin dışında yatağını ayırmamandır
عربي İngilizce Urduca
Ey kadınlar, sadaka verin! Zira sizin cehennemliklerin çoğunluğu olduğunuzu gördüm.» Onlar: “Neden, ey Allah’ın Rasûlü?” dediler. Dedi ki: «Çok lanet okuyor ve kocalarınıza karşı nankörlük ediyorsunuz. Akıllı adamın aklını başından alan sizden daha akıl ve dince eksik birini görmedim
عربي İngilizce Urduca
(Yanında mahremi bulunmaksızın) kadınların yanına girmekten sakınınız.» buyurmuştur. Bunun üzerine Ensar'dan birisi: "Ey Allah'ın Rasûlü! Ya kocanın erkek kardeşi hakkında ne dersiniz?" diye sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem: «Kadının onunla yalnız kalması ölüm gibidir.» buyurdu
عربي İngilizce Urduca
Velisiz nikah olmaz
عربي İngilizce Urduca
Herhangi bir kadın, velilerinin izni olmadan nikahlanırsa, nikahı batıldır. -Bunu üç defa tekrar etti- Eğer erkek onunla cinsel ilişkiye girmişse, ondan aldığı şeye karşılık mihr kadına aittir. Eğer aralarında çekişirlerse, velisi olmayan kadının velisi sultandır
عربي İngilizce Urduca
Karısıyla dübüründen (anal) cinsel ilişkiye giren kimse lanetlenmiştir
عربي İngilizce Urduca
Yerine getirmeniz gereken şartların en haklısı, ferçleri helal kılmak üzere kabul ettiğiniz şartlardır
عربي İngilizce Urduca
Dünya bir metadır (geçimliktir). Dünya metaının en hayırlısı da saliha bir kadındır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ansızın istemeden harama bakmanın hükmünü sordum. «Hemen gözünü başka tarafa çevir!» buyurdu
عربي İngilizce Urduca
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- boynuzlu ve alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir getirdi ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu
عربي İngilizce Urduca
Bir Müslümanın güzelce giyinmesi, elbisesinin alt kısmının baldırlarını örtecek şekilde olmasıyladır. Elbisesini aşık kemiklerine kadar uzatmasında bir sıkıntı -bir günah- yoktur. Topuklardan aşağıda olan kısım ise ateştedir. Allah, elbisesinin alt kısmını yerde sürüyen kimsenin yüzüne bakmaz
عربي İngilizce Urduca
Saf ipek ve atlas elbise giymeyiniz. Altın ve gümüş kaptan bir şey içmeyiniz. Altın ve gümüş tabaklardan da yemek yemeyiniz! Bunlar dünyada kâfirler için, ahirette ise bizler içindir
عربي İngilizce Urduca
Üç gruptan kalem kaldırılmıştır: Uyanıncaya kadar uyuyandan, bü­luğa erinceye kadar çocuktan ve aklı yerine gelinceye kadar deliden
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kaza' türü tıraşı yasakladı
عربي İngilizce Urduca
Bıyıklarınızı kısaltın, sakallarınızı uzatın
عربي İngilizce Urduca
Erkek, erkeğin avret yerine, kadın da kadının avret yerine bakamaz
عربي İngilizce Urduca
Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olanınızdır
عربي İngilizce Urduca
Muhakkak ki Mümin, güzel ahlakı sayesinde (gündüzleri) oruç tutan (geceleri) namaz kılan kimsenin derecesine erişir
عربي İngilizce Urduca
Müminlerin iman bakımından en kâmil olanları ahlak bakımından en hayırlı olanlarıdır ve sizin en hayırlınız, eşlerine karşı en hayırlı olanınızdır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: "İnsanları Cennet'e en fazla götürecek şey nedir?" diye soruldu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah’a karşı takvalı olmak ve güzel ahlaktır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ahlak bakımından insanların en güzeliydi
عربي İngilizce Urduca
″Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in ahlakı Kur’an idi.″
عربي İngilizce Urduca
Nebi-sallallahu aleyhi ve sellem- ayakkabısını giymeye, temizlenmeye (abdest, gusül) ve taranmaya varıncaya kadar her işe sağdan başlamayı severdi
عربي İngilizce Urduca
Allah her bir şey üzerine iyilik yazdı
عربي İngilizce Urduca
Adaletli davrananlar, Allah katında Rahman’ın sağındaki nurdan minberler üzerindedir. Allah'ın iki eli de sağdır
عربي İngilizce Urduca
Zarara uğramak da zarar verme de yoktur. Zararlı olan kimseyi Allah, zararlara düşürür. Güçlük çıkaranı da güçlüklere sokar
عربي İngilizce Urduca
İyi kimseyle oturup kalkan kimsenin misali ile kötü kimseyle oturup kalkan kimsenin misali,
عربي İngilizce Urduca
Kızma/öfkelenme!
عربي İngilizce Urduca
Gerçek babayiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olandır
عربي İngilizce Urduca
Dört özellik vardır ki, kimde bunlar bulunursa o kimse tam bir münafık olur. Kimde de bu özelliklerden biri bulunursa, onu terk edinceye kadar onda münafıklıktan bir özellik bulunmuş olur: Konuştuğunda yalan söyler, anlaşma yaptığında hıyanet eder, söz verdiğinde sözünde durmaz, tartıştığında haddi aşar (haksızlık eder)
عربي İngilizce Urduca
Mümin ne kınayıcı, ne lanet edici, ne kaba ve çirkin sözlü, ne de hayâsızdır
عربي İngilizce Urduca
Hayâ imandandır
عربي İngilizce Urduca
Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin
عربي İngilizce Urduca
Her iyilik bir sadakadır
عربي İngilizce Urduca
İnsanın her bir eklemi adına sadaka vermesi gerekir
عربي İngilizce Urduca
Kim bir Müminin dünyevi sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir
عربي İngilizce Urduca
Hiçbir kul, kıyamet gününde ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz
عربي İngilizce Urduca
Dul ve yoksulların ihtiyacını gidermek için gayret gösterip çabalamak Allah yolunda cihat etmek ya da gece namaz kılıp gündüz oruç tutmak gibidir
عربي İngilizce Urduca
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi ya hayır söylesin ya da sussun
عربي İngilizce Urduca
Din kardeşini güler yüzle karşılaman gibi bir iyiliği (yapmayı bile) sakın küçük görme!
عربي İngilizce Urduca
Doğruluk üzere olun. Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de Cennet'e götürür
عربي İngilizce Urduca
Kim insanlara merhamet etmezse; Allah -Azze ve Celle- de ona merhamet etmez
عربي İngilizce Urduca
Merhametli olanlara Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin
عربي İngilizce Urduca
Müslüman; Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Muhacir de Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir
عربي İngilizce Urduca
Müslümanın, Müslüman üstündeki hakkı beştir: Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek ve hapşırınca (Elhamdulillah dediğinde) yerhamukallah (Allah sana rahmet etsin) demektir
عربي İngilizce Urduca
İman etmedikçe Cennet'e giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız
عربي İngilizce Urduca
Bir adam, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e, İslam'ın en hayırlısı hangisidir? diye sordu. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Yemek yedirmen ve tanıdık tanımadık herkese selam vermendir.» diye cevap verdi
عربي İngilizce Urduca
Size, Allah’ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?
عربي İngilizce Urduca
(Hayırlı amellerde, Allah'a itaatte ve zorluklara sabır göstermekte) kuvvetli Mümin, zayıf Müminden, Allah’a daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Her ikisinin de Mümin olması sebebiyle) hepsinde hayır vardır
عربي İngilizce Urduca
(İşlerinizde) Dosdoğru olunuz ve orta yolu tutunuz. Biliniz ki, hiçbiriniz ameli sayesinde kurtuluşa eremez.» Dediler ki: "Ey Allah'ın Rasûlü! Sen de mi kurtulamazsın?" Buyurdu ki: «Allah, rahmeti ve keremi ile beni bağışlamaz ise ben dahi kurtulamam!
عربي İngilizce Urduca
Cibril, bana komşuya sahip çıkmam konusunda o kadar ısrar etti ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim
عربي İngilizce Urduca
Kim; din kardeşinin ırzını onun gıyabında müdafaa ederse, Allah da kıyamet günü onu Cehennem ateşinden uzaklaştırır
عربي İngilizce Urduca
Sizden biriniz kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz
عربي İngilizce Urduca
Nerede yumuşak huyluluk, kolaylık varsa orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir
عربي İngilizce Urduca
Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer. O halde orta yolu tutunuz, en iyiyi yapmaya çalışınız,
عربي İngilizce Urduca
Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz
عربي İngilizce Urduca
Ömer -radıyallahu anh-’ın yanındaydık o şöyle dedi: «Tekellüf (etmek) bize yasak edildi
عربي İngilizce Urduca
Biriniz yediği zaman sağ eliyle yesin, içtiği zamanda da sağ eliyle içsin. Çünkü Şeytan, sol eliyle yer ve sol eli ile içer
عربي İngilizce Urduca
Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”
عربي İngilizce Urduca
Şüphe yok ki Allah, kulunun bir şey yedikten sonra hamdetmesinden ve bir şey içtikten sonra hamdetmesinden razı olur
عربي İngilizce Urduca
Bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında sol eliyle yemek yedi. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- adama: «Sağ elinle ye!» diye buyurdu. Adam: "Yiyemiyorum/Yapamıyorum!" diye cevap verdi. Bunun üzerine de Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Yiyemez/yapamaz ol!» dedi
عربي İngilizce Urduca
Kim sarımsak veya soğan yemişse, bizden ve mescidimizden ayrılsın! Evinde otursun
عربي İngilizce Urduca
Kim yemek yedikten sonra; "Benim hiçbir etkim ve gücüm olmaksızın bu yemeği bana yediren ve beni onunla rızıklandıran Allah’a hamdolsun." derse geçmiş günahları affolunur
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aksırdığı zaman elini veya elbisesini ağzına tutar, böylelikle sesini azaltmaya –veya ağzını kapatmaya– çalışırdı
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz Allah, emrettiği farzların yapılmasını nasıl seviyor ise, tanıdığı ruhsatların kullanılmasından da öylece hoşnut olur
عربي İngilizce Urduca
Allah, kim için hayır dilerse ona musibet verir
عربي İngilizce Urduca
Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her şeyi Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar
عربي İngilizce Urduca
Erkek olsun kadın olsun Mümin, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından bela eksik olmaz
عربي İngilizce Urduca
Müminin hayranlık verici bir hali vardır ki, onun her işi hayırdır. Bu hal, Müminden başka hiç kimsede bulunmaz
عربي İngilizce Urduca
Bir kimse hastalanır veya yolculuğa çıktığından dolayı sürekli yaptığı ibadetleri yapamazsa, sağlıklı ve mukim iken yaptığı amellerin sevabı gibi kendisine sevap yazılır
عربي İngilizce Urduca
Başınıza karanlık gecenin, etrafı örten, kapkara karartan gecenin parçaları gibi fitneler gelecek
عربي İngilizce Urduca
Allah kimin için hayır dilerse onu dinde fakih (anlayış sahibi) kılar
عربي İngilizce Urduca
İlmi, âlimlere karşı övünmek, cahillerle münakaşa etmek
عربي İngilizce Urduca
Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğretendir
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den on ayet öğrenirlerdi. Bu on ayetteki ilim ve ameli hayatlarına geçirmeden başka bir on ayete geçmezlerdi
عربي İngilizce Urduca
Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa ona bir sevap (hasene) vardır. Sevap (hasene) ise on kat karşılığıyla verilir
عربي İngilizce Urduca
Her zaman Kur’an okuyan kimseye: Oku ve yüksel, dünyada tertil ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun son ayete kadardır.» denilecektir
عربي İngilizce Urduca
Sizden biriniz ailesinin yanına döndüğünde orada üç şişman büyük hamile deve bulmak ister mi?
عربي İngilizce Urduca
Şu Kur’an’ı hafızanızda korumaya özen gösteriniz. Muhammed'in canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Kur’an’ın hafızadan çıkıp kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha hızlıdır
عربي İngilizce Urduca
Evlerinizi mezarlığa çevirmeyin. Şüphesiz Şeytan, içinde Bakara Suresi okunan evden uzaklaşıp kaçar
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Ey Ebu’l-Münzir, Allah’ın kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?» diye bir daha sordu. Ben de {O Allah ki, O’ndan başka hak ilah yoktur, O, Hayy’dır, Kayyûm’dur.} [Bakara Suresi: 255. Ayet] Âyetü'l-Kürsî- dedim. Bunun üzerine göğsüme vurdu ve: «Vallahi ilim sana mübarek olsun ey Ebu’l-Münzir!» dedi
عربي İngilizce Urduca
Her kim Bakara Suresi'nin son iki ayetini geceleyin okursa ona yeter
عربي İngilizce Urduca
Dua ibadetin ta kendisidir
عربي İngilizce Urduca
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- her anında Allah'ı zikrederdi
عربي İngilizce Urduca
Allah Teâlâ'nın katında, duadan daha üstün (kıymetli) bir şey yoktur
عربي İngilizce Urduca
Bir Müslüman, içinde bir günah veya akrabalık ilişkilerini koparma olmayan bir dua ettiği zaman, Allah bu duasına karşılık ona şu üç şeyden birini mutlaka verir: Ya duasını hemen kabul eder, ya onun için karşılığını ahirete saklar ya da aynı miktardaki bir kötülüğü ondan uzaklaştırır.» Dediler ki: Öyleyse daha çok dua edelim. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: «Allah, istediklerinizden daha çoğuna sahiptir
عربي İngilizce Urduca
Allah’tan Cennet'i istediğinizde Firdevs'i isteyiniz
عربي İngilizce Endonezce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- rükû ve secdede şu duayı çokça okurdu: «Ey kalpleri evirip, çeviren (Allah'ım)! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl
عربي İngilizce Urduca
Allah'ım! Bütün işlerimin başı olan dinimi ıslah eyle!
عربي İngilizce Urduca
Allah'ım! Senden dünya ve ahirette afiyet diliyorum
عربي İngilizce Urduca
Allah'ım! Kuşkusuz ben, acil olsun ertelenmiş olsun, bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları senden isterim. Acil olsun ertelenmiş olsun, bildiğim ve bilmediğim bütün şerlerden de sana sığınırım
عربي İngilizce Urduca
Elbisenin eskidiği gibi içinizdeki iman da eskir. Allah'tan imanınızı yenilemesini isteyin
عربي İngilizce Urduca
Rab olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, rasûl olarak Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'den razı olan kimse imanın lezzetinin tadını alır
عربي İngilizce Urduca
Sana her namazın sonunda şu duayı hiç bırakmamanı tavsiye ediyorum: Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek ve sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et
عربي İngilizce Urduca
Kulun Allah'a en yakın olduğu an, secdedeki anıdır. O halde secdede Allah'a çokça dua edin
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- çoğu zaman şöyle dua ederdi: «Allah'ım! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru!
عربي İngilizce Urduca
Size amellerinizin en hayırlısını, melikiniz olan Allah katında en değerlisini ve derecelerinizin en yüksek olanını
عربي İngilizce Urduca
Bana gerçekten büyük bir şey sordun. Ancak Allah’ın kolaylaştırdığı kimse için bu elbette kolaydır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- her gece yatağına yatacağı zaman, avuçlarını birleştirir üfler, sonra ellerine "Kul huvallâhu ahad", "Kul eûzü bi-rabbi’l-felak" ve "Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs" surelerini
عربي İngilizce Urduca
Seyyidu'l-istiğfar duası
عربي İngilizce Urduca
Allahumme bike asbahnâ ve bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemût ve ileyke’n–nuşûr» «Allah'ım! Senin lütfunla sabaha ulaştık, senin lütfunla akşama erdik. Sen isteyince dirilir, sen isteyince ölürüz. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da sensin
عربي İngilizce Urduca
Kim; "Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil'-Ardi ve'lâ fi's-Semâi ve Huve's-Semî’u'l-Alîm/Ne yerde, ne gökte adı(nın anılması)yla hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm'dir." diye dua ederse her gün (gece) sabaha kadar onun başına ansızın bir musibet gelmez
عربي İngilizce Urduca
{Kul huvallahu ehad} (ihlas suresi) ile Muavvizeteyn (Felak ve Nâs surelerini) üç defa oku! Her türlü şerre karşı sana yeter» diye buyurdu
عربي İngilizce Urduca
Allah'ım! Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Sana övgüyü saymakla bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin
عربي İngilizce Urduca
Allah'a en sevimli gelen dört söz vardır: Subhânallah, Elhamdulillah, Lâ ilâhe illallah, Allahu Ekber. Hangisinden başlarsan başla sana bir zararı olmaz
عربي İngilizce Urduca
Her kim on kere
عربي İngilizce Urduca
İki kelime vardır ki dile kolay, mizanda ağır gelir ve Rahman'a sevimlidir
عربي İngilizce Urduca
Kim, bir günde yüz defa: Subhânallâhi ve bi-hamdihî (Allah'a hamt ederek O'nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim) derse, günahları deniz köpüğü kadar bile olsa bağışlanır
عربي İngilizce Urduca
Temizlik imanın yarısıdır. "Elhamdülillah" mizanı doldurur, “Subhânallâhi velhamdulillâh" sözleri ise yer ile gökler
عربي İngilizce Urduca
Bana (Allah'ı bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Hamt, yalnızca Allah'adır. Allah'tan başka hak ilah yoktur. Allah en büyüktür) sözünü söylemek, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha sevimli gelir
عربي İngilizce Urduca
Zikrin en faziletlisi: “Lâ ilâhe illallah, duanın en faziletlisi ise: Elhamdulillah sözüdür
عربي İngilizce Urduca
Her kim bir konaklama yerine iner de şu duayı okursa oradan ayrılıncaya kadar kendisine hiçbir şey zarar veremez: Allah’ın yarattığı mahlukatın şerrinden, Allah’ın eksiksiz tam kelimelerine sığınırım
عربي İngilizce Urduca
Sizden birisi camiye girdiğinde «Allah’ım! Bana rahmet kapılarını aç! Camiden çıktığı zaman ise Allah'ım! Senin lütfundan isterim.» desin
عربي İngilizce Urduca
Kişi evine girdiği za­man ve yemek yediği zaman Allah Teâlâ’yı anarsa, Şeytan (arkadaşlarına), “Size burada gece yiyecek bir yemek ve yatacak bir yer yok” der
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, kızı (Zeyneb radıyallahu anhâ) vefat ettiği zaman yanımıza girdi ve: "Onu sidirli su ile üç veya beş, veya -gerek görürseniz- daha fazla yıkayın. Sonuncu yıkamaya kafûr koyun. Yıkama işini bitirdiniz mi bana haber verin!" buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Ben yedi yaşımda iken, Vedâ haccında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında bana da haccettirdiler.
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisini ve eşyalarını taşıyan bir deve ile haccetmiştir.
عربي İngilizce Urduca
"Allah yolunda, bir gün nöbet/ribât beklemek, bir ay oruç tutmak ve gece namazı kılmaktan daha hayırlıdır. Bu kimse ölürse dünyada yaptığı ameli(nin sevabı) ve (cennette) kendisine rızık verilmeye devam edilir. Kabir sorgusundan da emin olur."
عربي İngilizce Urduca
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- her ramazan on gün itikafa girerdi. Vefat ettiği senenin ramazanında yirmi gün itikafa girdi.
عربي İngilizce Urduca
Ukâz, Mecenne ve Zülmecâz cahiliye dönemindeki panayırlardandır. (Sahabeler) hac mevsiminde ticaret yaparak günaha girmekten korkuyorlardı. Bunun üzerine“-Hac mevsiminde ticaret yaparak- Rabbinizden gelecek bir lütfu aramanızda sizin için bir günah yoktur.” mealinde ki ayeti kerime nazil oldu (Bakara 2/198)
عربي İngilizce Urduca
Allah yolunda düşmana karşı nöbet tutan kimselerin dışında bütün ölülerin amel defterleri kapanır. Murabıtların (Allah yolunda nöbet tutanların) ise, iyi amelleri kıyamet gününe kadar artmaya devam eder ve bu kimseler kabir fitnesinden emindirler.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mescidde iken Müslümanlardan bir kişi yanına geldi, ona seslenerek şöyle dedi: Ya Rasûlallah, ben zina ettim.
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- idmana çekilmiş ve zayıflatılmış atları el-Hafyâ'dan başlayıp Seniyyetu'l-Vedâ'ya kadar koşturtup yarıştırdı.
عربي İngilizce Urduca
«Sizden birisi yemek yediği zaman elini yalamadıkça veya yalatmadıkça onu silmesin.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah -Azze ve Celle-, kıyamet günü gelmiş geçmiş bütün insanları bir araya toplayacaktır. Her bir hain için bir sancak kaldırılacak ve şöyle denilecektir: Bu falanca oğlu falancanın hainliğidir.»
عربي İngilizce Urduca
Ömer b. Hattâb -radıyallahu anh- (karnına aldığı darbe sebebiyle) cenini düşen kadın hakkında insanlarla istişare etti.
عربي İngilizce Urduca
Sa'd b. Ubâde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- 'e: "Annem öldü, üzerinde adak borcu vardı ne yapayım?" diye (fetva) sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Annenin adağını onun adına sen yerine getir!» dedi.
عربي İngilizce Urduca
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bir seferde iken müşrikler tarafından bir casus geldi."
عربي İngilizce Urduca
''Hüzeyl'den iki kadın kavga etti; biri diğerine bir taş atıp hem onu, hem de karnındaki cenini öldürdü.
عربي İngilizce Urduca
Cariyenin biri başı iki taş arasında ezilmiş bir şekilde bulundu
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize yedi şeyi emredip, yedi şeydende yasaklamıştır.
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e içki içen bir adam getirildi. Ona yaprakları soyulmuş iki hurma dalı ile yaklaşık kırk defa vurdu.
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- üç dirhem değerinde -başka bir lafızda- fiyatında olan bir kalkan hırsızlığında hır­sızın elini kestirdi.
عربي İngilizce Urduca
Yahudiler Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelip, içlerinden bir erkekle kadının zina ettiğini söylediler.
عربي İngilizce Urduca
«Biriniz, kardeşinin elini erkek deve gibi ısırıyor! Sana di­yet yoktur.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- altından bir yüzük yaptırdı.
عربي İngilizce Urduca
Sarhoşluk verici her içki haramdır.
عربي İngilizce Urduca
“Ey müslümanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz; Allah’tan âfiyet dileyiniz.
عربي İngilizce Urduca
"İçkinin haram olduğu hükmü inmiştir. Bilesiniz ki bu içki beş şeyden; üzümden, hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan yapılmaktadır."
عربي İngilizce Urduca
Benî Mahzûm kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri çok üzmüştü.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip, Yâ Rasûlullah! Biz kitâb ehli bir kavmin diyarında bulunuyoruz. Biz müslümânlar bunların kaplarını kullanıp içle­rinde yemek yiyebilir miyiz?
عربي İngilizce Urduca
Allah,kendi yolunda cihada çıkan kişi şehid olursa cennete koymaya, gazi olursa manevî ecre ve dünyalık ganimete kavuşmuş olarak, evine döndürmeye kefil olmuştur."
عربي İngilizce Urduca
Merruz-Zahrân denilen yerde bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. İnsanlar onun arkasından koştular.
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- evinin önünde bağrışan hasımları duydu."
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Necid (bölgesi) tarafına bir fırka asker gönder­di. Abdullah b. Ömer -radıyallahu anhumâ- da bu askerî birlik içinde bulundu.
عربي İngilizce Urduca
«Örfe göre sana ve çocuklarına yetecek miktarda al!»
عربي İngilizce Urduca
"Ensar'dan bir adam, kendisine ait olan bir köleyi müdebber olarak (kendisinin ölümü şartı ile) âzâd etmişti."
عربي İngilizce Urduca
«Allah yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır.»
عربي İngilizce Urduca
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e, zina eden evlenmemiş bir cariyenin hükmü soruldu."
عربي İngilizce Urduca
Abdurrahman b. Avf ve Zübeyr b. Avvam -radıyallahu anhum-, birlikte bulundukları bir savaşta vücutlarındaki bitlerden dolayı Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e şikâyette bulundular.
عربي İngilizce Urduca