Anasayfa
Kategoriler
Proje Hakkında
Android App
iOS App
Bizimle iletişime geçin
Geçerli Dil
Kategori:
Hadislerin Listesi
Anasayfa
Hadislerin Listesi
Hadislerin Listesi
«
1
...
3
4
5
...
11
»
Neden hayızlı kadın orucu kaza ediyor da, namazı kaza etmiyor? diye soru sordum. Aişe: Sen, Harûriyye misin? dedi. Ben de: Harûriyye değilim, fakat (bunun hükmünü öğrenmek için) soruyorum dedim. Aişe: (Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hayattayken) bu iş, bizim başımıza gelirdi. Orucu kaza etmekle emrolunurduk. Fakat namazı kaza etmekle emrolunmazdık dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Yâ Rasûlallah! İkindi namazını az daha güneş batmadan kılamayacaktım, dedi. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Vallahi ben de kılamadım.» buyurdu. Bunun üzerine kalktık, Buthân Vadisi'ne gittik. Orada Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- namaz için abdest aldı, biz de namaz için abdest aldık. Müteakiben güneş batmış olduğu halde ikindiyi kıldırdı, sonra arkasından da akşamı kıldırdı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Portekizce
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- suyu başından aşağı üç kez dökerdi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geldim taze misvakla dişlerini misvaklıyordu. Misvakı diline koymuş olduğu halde diline sürterken; öö, ööö diyordu. Sanki öğürüyordu. (Midesi bulanmış da kusuyormuş gibi ses çıkarıyordu.)
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Uhud Harbi'nden önceki gece babam beni yanına çağırdı ve "Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sahâbîlerinden ilk öldürelecek kişinin ben olacağımı sanıyorum. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hariç, benim için geride bırakacağım en kıymetli kişi sensin. Borçlarım var, onları öde. Kardeşlerine daima iyi davran!" dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bir şey söylediğinde, o şeyi anlaşılana kadar, üç defa tekrar ederdi. Bir topluluğa gelip selam verdiğinde de (duyulana kadar) üç defa selam verirdi.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Ben (Minâ'da) İbn Ömer -radıyallahu anhumâ-'yı gördüm. O, kurbanlık devesini çöktürmüş de kesmekte olan bir kimsenin yanına geldi ve o kimseye: "Deveyi ayağa kaldır da ayakta ve ayağı bağlanmış olarak kes! Devenin bu şekilde kesilmesi Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'in sünnetidir." dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ashâbından iki kişi karanlık bir gecede Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanından ayrıldılar. Önlerinde meş'ale gibi iki ışık meydana geldi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
«Ey Ebu Zer! Görüyorum ki sen zayıfsın. O (yönetim sorumluluğu) ise, bir emanettir. O, onu hakkıyla alan ve o hususta üzerinde olanı yerine getiren kimse dışında, kıyamet günü utanç ve pişmanlıktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Allahım! İki zayıf kimsenin, yetim ve kadının hakkını yemekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Abdullah İbn Ömer -radıyallahu anhu-: "Ömer'in-radıyallahu anh- birşey için: "Zannederim bu şöyle olmalıdır" deyip de onun zannettiği şekilde hasıl olmadığı vaki değildir." der.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Mümin'den başkasını arkadaş edinme, yemeğini de Allah'tan hakkıyla korkanlardan başkası yemesin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Allah her kimi iki çenesi arasındakinin şerri ve iki bacağı arasındakinin şerrinden korursa, şüphesiz o kimse cennete girer.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ben hayızlı iken kucağıma yaslanır ve Kur'an okurdu."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
"Kul, (iyice düşünüp taşınmadan) bir söz söyler de bu söz yüzünden cehennemin, doğu ile batı arasındaki mesafeden daha derin bir yerine düşer."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
«Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım da beni hayırda acele etmekten alıkoymasını istemedim ve derhal dağıtılmasını emrettim.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"(Kardeşim) Abdurrahman b. Ebî Bekir Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına girdi, (Mübarek) başı göğsüme yaslanmış vaziyetteydi. Abdurrahman'ın elinde taze misvak vardı ve misvakla dişlerini fırçalıyordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- O'nu gördü."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ayağını üzengiye koymuş vaziyette iken, bir adam: Hangi cihad daha faziletlidir, diye sordu? Peygamberimiz: «Zâlim sultan katında söylenen hak sözdür.» buyurdular."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
Bir adam Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi ve şöyle dedi: Ey Allah’ın Rasûlü! Ben yolculuğa çıkmak istiyorum benim için hayır duâ et. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Allah azığını takva etsin dedi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun ailesini kollayıp gözetmesidir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Ey Allah'ın Rasûlü! İnsanlara ne oluyor ki umre ile ihramdan çıktılar; hâlbuki sen umrenden çıkmadın? Nebi -aleyhisselam- buyurdu ki: «Ben saçlarımı zamkla yapıştırıp taradım ve hedy kurbanlarıma gerdanlık koydum. Bu sebeple kurbanlıklarımı kesinceye kadar ihramdan çıkamam.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
Annem: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sırrını kimseye söyleme!" dedi. Enes -radıyallahu anh-, bu olayı anlattıktan sonra Sâbit el–Bunânî’ye şunları söyledi: "Şayet bu sırrı birine açacak olsaydım, vallahi sana söylerdim, Sâbit!"
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Kim evinden çıkarken: "Bismillahi tevekkeltü alallah vela havle vela kuvvete illa billah (Allah'ın adıyla başlarım, Allah'a tevekkül ettim, Güç ve kuvvet ancak Allah iledir,) derse kendisine, bu sana yeter, korundun ve doğru yolu buldun, denir ve şeytan ondan uzaklaşır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Kim, İslâm’da iyi bir çığır açarsa, o kimseye bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey eksilmez. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey eksilmez.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Şeytan, Allah'ın adının anılmaması suretiyle yemeği kendisine helal kılmaya çalışıyor. Bu yemeği de kendisine helal kılmak için öncelikle bu cariyeyi getirdi ve onun elini tuttum.Yine kendisine helal kılmak için bu bedeviyi getirdi, onun da elini tutuverdim. Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki şeytanın eli, onların elleriyle birlikte elimdeydi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Allah -Azze ve Celle- buyurdu ki: Celalim için birbirlerini sevenlere peygamberlerin ve şehitlerin imreneceği nurdan minberler vardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- öğle namazını öğle sıcağının şiddetinde kılardı. İkindi namazını güneş parlak ve rengi sararmamış iken, akşam namazını güneş batınca kılardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Vallahi biz isteyeni veya görev almada gözü olanı yönetici yapmıyoruz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Teyzem Meymûne'nin evinde geceledim. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- gece namaz kılmak için kalktı. Ben de kalkıp onun sol tarafına durdum. Beni başımdan tutup sağ tarafına koydu."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e bir erkek çocuk getirildi. Çocuk Peygamberin elbisesine bevletti. Bunun üzerine Peygamber su istedi ve elbisenin üzerine serpti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geldim ve deriden yapılmış kırmızı çadırında gördüm. Bilâl, elinde Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in abdest aldığı su kabı ile çadırdan çıktı. Sahâbilerden bazısı o su ile vücudunu ıslatıyor, bazısı da avuçla alıyorlardı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Nefsim (canım) elinde olan Allah'a yemin olsun ki; ya iyiliği emreder kötülükten sakındırırsınız ya da Allah yakında sizin üzerinize öyle bir bela gönderir de sonra Allah'a dua edersiniz de duanız kabul edilmez.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
Oğlum! Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i; «Yöneticilerin en kötüsü insafsız ve katı kalpli olanlardır.» diye buyururken dinledim. Sakın sen, o yöneticilerden olma!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Erkek, kadının dört organı arasına çöküp sonra da onunla cinsel ilişkide bulunursa, gusül vacip olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Ateşte yanacak topuklara yazıklar olsun!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece yatsı namazını geç vakte kadar geri bıraktı. Ömer -radıyallahu anh- çıktı ve: "Ey Allah'ın Rasûlü! Namaz, buradaki kadınlar ve çocuklar uyuya kaldı!" dedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- (evinden) çıktı ve başından sular damlıyordu ve şöyle buyurdu: «Eğer ümmetime ağır geleceği endişesi taşımasaydım (yatsıyı) bu saatte kılmalarını emrederdim.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun! Güneş batıncaya kadar bizi meşgul ederek, orta namazı kılmamıza engel oldular.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Portekizce
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazını kıldırırdı ve bazı mümin kadınlar yünden yapılmış elbiselerine sarınmış şekilde namazda hazır bulunurlardı. Sonra alacakaranlıkta evlerine dönerlerdi de kimse onları tanımazdı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Allah, Adem -sallallahu aleyhi ve sellem-'i yarattığında kendisine: "Git, meleklerden şu oturan topluluğa selam ver, sana nasıl selam vereceklerine kulak kesil. O, senin ve neslinin selamı olacak" diye buyurdu. Adem: "Es-selamu aleykum" dedi. Melekler de: "Es-selamu aleyke ve rahmetullah" diye karşılık verdiler "ve rahmetullah" ibaresini de ilave ettiler.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Ya Rasulallah! Bir kimse gelip benim malımı almak istese ne buyurursun? dedi.Rasûlullah -sallallahu -aleyhi ve sellem: «Ona malını verme!» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Kırk iyilik vardır. Bunların en üstünü, birisine sağıp sütünden faydalanması için ödünç olarak sütlü bir keçi vermektir. Kim, sevabını umarak ve mükâfatını Allah’ın vereceğine inanarak bu kırk hayırdan birini işlerse, Allah Teâlâ, onu bu sebeple cennete koyar.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Seleme b. Ekva' -radıyallahu anh- şöyle demiştir:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ok yarışı yapan bir topluluğun yanından geçti ve “Ey İsmailoğulları! Haydi, ok atınız. Sizin babanız da mahir bir ok atıcısıydı.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Sana, karşılığını sadece Allah'tan istediğin şey('in sevabı) vardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Ebu Musa el-Eşarî -radıyallahu anh- naklediyor: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e bir kimse gelip bir şey istediğinde oturanlara yüzünü yönelip, döner ve şöyle buyururdu: «Aracı olun ki ecir alasınız. Allah böylece peygamberinin diliyle sevip, razı olduklarını hükmeder.» buyurdu. Muttefakun aleyh. Bir rivayette "dilediklerini" ifadesi geçmektedir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Kıyamet zamanı yaklaşınca Mümin kimsenin rüyası; hiç yalan çıkmayacaktır. Mümin kimsenin rüyası peygamberliğin kırk altıda biridir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Âişe kalk! Vitir namazını kıl!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
«Sadakaların en değerli ve kıymetlisi Allah yolunda çarpışan mücahide bağışlanan çadır gölgesi veya Allah yolunda çarpışan mücahide hizmet edecek hizmetçi veya Allah yolunda çarpışan mücahidin bineceği bir binektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
En faziletli namaz hangisidir? diye sorulunca "Kıyamı/ayakta duruşu uzun olan namazdır." diye cevap buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Az amel işledi, çok ecir/sevap kazandı.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bana; «Bana Kur’ân oku!» dedi. Ben; “Ya Rasûlallah, Kur'an sana indirilmişken ben mi sana okuyayım?” diye sorduğumda, (Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-) bana; «Ben Kur'ân’ı başkalarından dinlemeyi severim.» diye buyurdu. Bunun üzerine ben; O'na, Nisâ Sûresi’ni okumaya başlayıp; “Biz her ümmetten hakkıyla bir şahid getirdiğimiz, onlara da seni şahid kıldığımız zaman onların halleri nice olur.” (Nisâ Suresi: 41) meâlindeki âyet-i kerimeye geldiğimde «Şimdilik yeter.» dedi. O'na baktığımda iki gözünden yaşlar boşalıyordu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Misvak kullanma hakkında size pek çok tavsiyede bulundum.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Ey Hârise'nin annesi! Cennette birçok dereceler vardır. Şüphesiz senin oğlun bunlardan El-Firdevsu'l-A'lâ'ya, yani en yüksek Firdevs'e erişti.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«İnsan sabahlayınca, bütün organları dile başvurur ve (adeta ononun önünde boyun bükerek) şöyle derler: Bizim haklarımızı korumakta Allah’tan kork. Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan, biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«(Benden) bir şeyi ısrarla istemeyin. Allah'a yemin olsun ki, biriniz benden bir şey ister de o istediğini benden ben hoşnut olmasam da alır ve böylece kendisine verdiğimde bereket olmaz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Hayır, (ecir ve ganimet) kıyamet gününe kadar atların perçemlerinde düğümlenmiştir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
"Dünya mü'minin zindanı, kafirin cennetidir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الصربية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Ey Ebû Batn! Biz, sadece selâm vermek üzere çarşıya çıkıyoruz; karşılaştığımız kimselere de selâm veriyoruz, cevabını verdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
"Şehidin borcu dışındaki bütün günahlarını Allah bağışlar."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Ortalık kargaşa içindeyken/fitne zamanı ibadet etmek, bana hicret etmek gibidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
“Allahım! Sen bu kavmimi affet. Onlar cahil, bilmeyen kimselerdir.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Birtakım kimseler Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-´e gelerek, bize Kur´an´ı ve Sünnet´i öğretecek insanlar gönderseniz, dediler. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-, içlerinde dayım Harâm´ın da bulunduğu, Ensâr'dan kurrâ olan yetmiş kişiyi onlara gönderdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Allahumme leke eslemtu ve bike amentu ve aleyke tevekkeltu ve ileyke enebtu ve bike hâsamtu. Allahumme eûzu bi izzetike. Lâ ilâhe illâ ente en tudillenî, ente'l-Hayyu'l-lezî lâ temûtu ve'l-cinnu ve'l-insu yemûtun.» (Allah'ım! Sana teslim oldum, sana iman ettim, sana tevekkül ettim, sana yöneldim, senin yardımınla mücadele ettim. Allah'ım! Senden başka hak ilah yoktur. Allah'ım! Beni saptırmandan izzetine sığındım. Sen, ölmeyen dirisin! Cinler ve insanlar ise ölürler.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
"Yukarıdaki el (veren el) aşağıdaki elden (alan elden) daha hayırlıdır; yukarıdaki el infak eden, aşağıdaki el ise isteyendir."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Eğer cariyeyi (Hilâl oğullarından) kendi dayılarına hediye etseydin ecrin daha büyük olurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Allah Teâlâ, 'Lem yekünillezine keferû' suresini sana okumamı bana emretti."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
İbn Ömer -radıyallahu anhumâ-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallalahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:Bir köle efendisine hizmetinde samimi davranır ve Allah'a güzelce ibadet ederse onun için iki kat ecir vardır.Müttefakun aleyh.Ebû Mûsâ el-Eş'arî -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle- buyurdu:"Rabbine güzelce ibadet eden, efendisine karşı vazifelerini hakkıyla ve samimiyetle yerine getiren, ona itaat eden köle için iki ecir vardır.Buhârî rivayet etmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
“Allah Teâlâ’ya en evlâ olan insanlar önce selam verenlerdir” buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
«Allah yolunda cihad edenler için Allah Teâlâ cennette yüz derece hazırlamıştır. Her derecenin arası yerle gök arası kadardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, Müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve ahirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«O halde onu veriniz; şüphesiz ki sizin hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyendir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre Nebî -salallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:"Kul, Allah'ın hoşnut olduğu bir sözü önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onun derecesini yüceltir. Yine bir kul Allah'ın gazabını gerektiren bir sözü hiç önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onu bu sözü sebebiyle cehennemin dibine atar.''Buhârî rivayet etmiştir."Ebû Abdurrahman Bilâl İbni'l-Hâris el-Müzeni -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:"Kul, Allah'ın hoşnut olduğu bir sözü söyler, fakat onunla Allah'ın rızâsını kazanacağı hiç aklına gelmez. Hâlbuki Allah, o söz sebebiyle, kendisine kavuştuğu kıyamet gününe kadar o kimseden hoşnut olur. Yine bir kul da Allah'ın gazabını gerektiren bir söz söyler fakat o sözün kendisini Allah'ın gazabına çarptıracağını düşünmez. Oysa Allah, o kimseye o kötü söz sebebiyle kendisine kavuşacağı kıyamet gününe kadar gazap eder."Mâlik Muvatta'da,Tirmizî:Hasen Sahih Hadis demiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
İftiraların en büyüğü kişinin kendi babasından başkasına nesep (soy) iddiasında bulunması, görmediği rüyayı gördüğünü iddia etmesi, Allah Rasulü'nün -sallallahu aleyhi ve sellem- söylemediği bir sözü ona nispet etmesidir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Ben Suffe Ehli’nden yetmiş kişiyi gördüm. Hiçbirinin üzerinde bütün vücudunu örten bir elbise yoktu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
«Kişinin kendi malı, hayır yaparak önceden gönderdiğidir. Mirasçısının malı ise (harcamayıp) geride bıraktığıdır!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Tamilce
«Vitri sabah namazı vakti girmeden kılmakta acele edin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Bir adam bir kadını öptü. Sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek böyle yaptığını haber verdi: -Bunun üzerine Allah Teâlâ şu âyeti indirdi: «Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın vakitlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Tamilce
Bir adam Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek; "Ya Rasûlallah, ben had cezasını hak ettim, onu bana tatbik et." dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Tamilce
«Muhakkak ki Allah, bir ümmete rahmet etmeyi dilerse, o ümmetten evvel peygamberinin ruhunu kabzeder de onu o ümmeti için bir öncü ve bir selef yapar.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Bir adam Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanına girmek için izin istedi. Bunun üzerine Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem-: «Kabilesinin kötü adamıdır, ama izin verin ona!» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
“Allah katında dünya, bir sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı ondan kâfire dünyada bir yudum su dahi içirmezdi.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Tebuk Gazvesi’nden geldiği zaman insanlar onu karşıladılar ve ben de onu, çocuklarla birlikte Seniyyetu’l Vedâ/Veda Tepesi’nde karşıladım.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Üç sınıf insan vardır ki, onların sevapları ikişer defa verilir: Kitap ehlinden olup da hem kendi peygamberine hem de Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-´e iman eden kimse, hem Allah´ın hakkını hem de efendisinin hakkını yerine getiren köle, câriyesi bulunan ve bu câriyeyi güzelce terbiye eden, iyice eğitip öğreten, sonra da onu âzat edip kendisiyle evlenen kimsedir. İşte bunların iki kat ecri vardır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
İyiliklerimizin karşılığı dünyada peşin verilmiş olmasın! Bundan endişelenmekteyiz, deyip ağlamaya başladı. Hatta iftar yemeğini de yemedi, terk etti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
«Ey Hakîm! Gerçekten şu mal yeşil ve tatlıdır. Kim onu hırs göstermeksizin/gözü tok olarak alırsa, o malda kendisine bereket verilir. Kim de ona göz dikerek hırs ile alırsa, o malın bereketi olmaz. Böylesi kişi, yiyip yiyip de bir türlü doymayan obur gibidir. Üstteki (veren ) el, alttaki (alan) elden daha hayırlıdır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte bir savaşa çıkmıştık. Bizler, altı kişilik gruplara ayrılmıştık ve bir deveye sırayla biniyorduk. Bu nedenle de ayaklarımız yara bere içinde kalmıştı. Benim de ayaklarım yara olmuştu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
«Sizden önceki ümmetlerden bir zat (kabirde) hesaba çekildi; ama hayır namına hiç bir şeyi bulunmadı. Yalnız insanlarla düşüp kalkardı; zengindi. Hizmetkârlarına fakiri (borcundan) affetmelerini emreylerdi. Allah -Azze ve Celle-: Biz buna ondan daha layığız; onu affedin! buyurdu.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Allah Teâlâ’ya göre arkadaşların hayırlısı, arkadaşına faydalı olandır. Yine Allah Teâlâ’ya göre komşuların hayırlısı, komşusuna faydalı olandır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
İnsanların en hayırlısı, ömrü uzun, ameli güzel olandır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Ey Selime oğulları! Yurdunuzda oturunuz. Sizin (mescide gelmek için attığınız) adımlarınız yazılmaktadır. Yurdunuzda oturunuz. Sizin (mescide gelmek için attığınız) adımlarınız yazılmaktadır.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Saçı-başı dağınık toz toprak içinde ve kapılardan geri çevrilen nice insan var ki Allah adına yemin etse, Allah yeminini yerine getirir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kılan ve karısını da (namaz kılması için) uyandıran, kalkmak istemediği zaman yüzüne su serpen kimseye Allah rahmet etsin. Gece kalkıp namaz kılan ve kocasını da (namaz kılması için) uyandıran, kalkmak istemediği zaman yüzüne su serpen kadına Allah rahmet etsin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Sizler için bir çok bölgeler fetih olunacaktır. Allah size kâfidir/yeter. Sizleri oklarınızla oynamaktan/ilgilenmekten hiç bir şey alıkoymasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Allah yolunda savaşın. Kim, Allah yolunda deve sütünün sağılması kadar bile kısa sürede olsa savaşırsa Cennet o kimseye vacip olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Bir gece Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber namaza durdum. Bakara suresini okumaya başladı.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Tamilce
İyilik işlememek üzere Allah'a yemin eden kimdir?
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Ben bazı kimselerin kalbinde sabırsızlık ve tamah gördüğüm için veririm. Bazı kimseleri de, Allah’ın kalplerinde yarattığı kanaat ve hayırla baş başa bırakırım. Amr İbni Tağlib de bunlardan biridir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
«On şey fıtrattandır: Bıyıkları kesmek, sakalı salıvermek, misvak kullanmak, su çekerek burnu temizlemek, tırnakları kesmek, parmak üzerindeki eklemlerde kirlerin barınabileceği yerleri yıkamak, koltuk altındaki kılları yolmak/gidermek, kasıkları tıraş etmek, küçük abdest ve büyük abdest mahallerini yıkamaktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«İki göz var ki ateş onlara değmeyecektir. Allah’ın azabından korkarak ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Biriniz geceleyin namaz kılmak üzere kalkıp da Kur’an’dan ne okuduğunu bilmeyecek derecede dili dolaşırsa, yatıp uyusun.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Her ümmetin bir fitnesi (imtihanı) vardır. Benim ümmetimin fitnesi ise maldır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
(İçliğin ücretini) tart ve bir miktar da ilâve et.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü o kapıdan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. (O gün) Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Berîre ve hanımı ile ilgili hadis
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
Allah Musa'ya rahmet etsin. O, bundan daha fazla eziyete uğradı, ama sabretti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Cennetin kapısında durup baktım. Bir de gördüm ki, içeri girenlerin çoğu yoksullardı. Zenginler ise hesap görmek için alıkonulmuştu."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
«Hiçbir kimse, asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah’ın nebisi Dâvûd -aleyhisselam- da kendi elinin emeğini yerdi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
"Zekeriyya aleyhisselam marangoz idi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
Biz, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-’in süt hissesini ayırıp kaldırırdık. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak, uyanık olanlara işittirecek şekilde selam verirdi. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece geldi, yine her zamanki gibi selam verdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
"Biz Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in misvakını ve abdest suyunu akşamdan hazırlardık. Allah, O'nu, gecenin dilediği saatinde uyandırırdı. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- uyanınca hemen misvakla dişlerini temizler, abdest alır ve namaz kılardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Sizden birisi hergün bin sevap kazanmaktan aciz midir?» dedi. Birlikte oturduğu kimselerden birisi, "Bizden birisi bin sevap nasıl kazanır?" diye sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Yüz defa «Subhânallâh» Allah'ım! Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim, diye tesbih eder. Ona (bundan dolayı) bin sevap yazılır veya o kimsenin bin günahı silinir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
"Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler getirdiğini duydunuz, sanırım" diye buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Tamilce
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem'in - bir aydan oruç tutmadığı günler o kadar çok olurdu ki, biz O'nu artık o aydan hiç oruç tutmayacak zannederdik. Bazen de o kadar çok oruç tutardı ki, artık o ay orucu hiç bırakmayacak zannederdik. Onu gece namaz kılarken görmek istersen, mutlaka öyle görürdün. Uyurken görmek istersen öyle görürdün."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Aleykesselam diye selam verme. Çünkü aleykesselam ölülerin selamıdır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Tamilce
«Yalnız şu iki kimseye gıpta edilmelidir: Biri, Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri, Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Ey Allahım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur.’’
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
"Hiçbir çocuk babasının hakkını ödeyemez. Ancak onu köle olarak bulup da satın alıp azat etmesi müstesnadır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
«Kıyamet günü, dünyada büyük diye tanınan iri yarı bir adam çıkagelir. Halbuki onun Allah yanında sinek kanadı kadar bile ağırlığı (değeri) yoktur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
"Sağılan süt tekrar memeye girmediği gibi, Allah korkusundan ağlayan kişi Cehenneme girmez."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Tamilce
«Kişinin iplerini alıp dağa gitmesi, oradan sırtında bir deste odun getirip satması, onun için, (istediğini) verseler de vermeseler de insanlara gidip dilenmesinden daha hayırlıdır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Dünya mel'undur (lanetlidir), dünyada olan her şey de mel'undur. Sadece Allah Teâlâ'yı zikretmek, O’na tabi olan şeyler ve ilim öğreten alim ve öğrenmek isteyen öğrenci müstesnadır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Ümmete, nübüvvetten sonra sadece mübeşşirat kalmıştır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
“Eğer Uhud dağı kadar altınım olsa, borç ödemek için ayıracağım hariç, hiçbirini yanımda üç günden fazla tutmak istemem.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir/tokluğudur.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
"İnsanların arasını bulmak için hayırlı haber götüren veya hayırlı söz söyleyen kimse yalancı sayılmaz."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
"Ey Sa’d b. Muaz! İstediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbine yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep o cennetin kokusunu alıyorum."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Tamilce
Bir seferde Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte çıkmıştık. Bu seferde insanlar kıtlık ile karşılaştılar.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Ben falan ve falancanın dinimizden bir şey bildiklerini zannetmiyorum."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Ahirete göre dünya, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. O kişi parmağının ne kadarcık bir su aldığına bir baksın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
“Bu adam, öteki gibi dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
"Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’den bir şey istendiğinde asla yok demezdi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
“Eğer mü’min, Allah’ın azabını bilseydi, cennet ümidine kapılmazdı. Kâfir de Allah’ın rahmetinin tam olarak kavrayabilseydi, O’nun cennetinden asla ümidini kesmezdi.”
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Bir müslüman, bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenilen ürün, onun için bir sadaka olur. O ağaçtan çalınan meyve onun için bir sadaka olur. Kim ondan yiyip eksiltirse, onun için bir sadaka olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Şehit, ölüm anında sizlerden birinizin ısırıldığında hissettiği kadar acı hisseder.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Eğer şu hurmalarımı yiyinceye kadar yaşarsam, bu gerçekten uzun bir hayattır, diyerek elindeki hurmaları attı. Sonra şehit oluncaya kadar müşriklerle savaştı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Benim yanımda şu Uhud dağı kadar altın olup da ondan benim yanımda bir dinar altın bulunduğu halde üzerimden üç gün geçmesi benim hiç hoşuma gitmez. Ancak borç için hazırlamakta olduğum miktarı müstesnadır. Beni sevindirecek olan, o kadar çok altını Allah’ın kulları arasında şöyle şöyle ve şöyle verip dağıtmaktır, buyurup sağına soluna ve arkasına eliyle verme işareti yaptı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
«Allah yolunda cihad edenin misali, Allah yolunda cihad eden evine dönünceye kadar gündüzleri oruçla, geceleri de ibadet ve kıyamla geçiren adamın misali gibidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Allah’a yemin ederim ki, Allah’a göre dünya, önünüzdeki şu ölü oğlaktan daha değersizdir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Ebu Bekir’e emredin de insanlara namazı kıldırsın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Kim Allah'a gerçekten iman ederek ve vaadine gönülden bağlanarak O'nun yolunda cihad etmek için at beslerse, o atın yediği, içtiği, gübresi ve sidiği kıyamet gününde o kimsenin sevapları arasında olacaktır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Ey Allah’ın Rasûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir? diye sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Annen, sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
«Kendisine bir fakirlik dokunup bunu insanlara arz ederse, o kimsenin fakirliği ortadan kalkmaz. Kim de ihtiyacını Allah'a arz ederse de Allah'ın ona hemen veya bir müddet sonra bir rızık göndermesi yakındır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
«Allah yolunda çift sadaka veren kimse, cennetin muhtelif kapılarından, ‘Ey Allah’ın kulu! Bu kapıdan girmen senin için daha hayırlıdır diye çağırılır. Namaz kılanlar namaz kapısından, mücahitler cihad kapısından çağrılır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Malını Allah yolunda harcayana, harcadığının yedi yüz katı sevap verilir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Kim bana insanlardan bir şey istemeyeceğine garanti verirse, ben de ona Cennet'i garanti veririm.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«İlim tahsil etmek için (evinden) çıkan kimse, dönünceye kadar Allah yolundadır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Birmanyaca
Almanca
Japonca
Peştuca
Assam
Arnavutça
«Beni rüyada gören kimse, uyanıkken de öylece görecektir. –veya sanki beni uyanıkken görmüş gibidir- Çünkü şeytan bana benzeyen bir şekle giremez.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Kim Allah yolunda bir ok atarsa, onun bu ameli bir köleyi azat etme sevabına denktir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Kürt
Hausa
«Müslüman bir kimse, deve sağılacak kadar bir süre Allah yolunda cihad ederse, Cennet onun hakkı olur. Allah yolunda yaralanan veya bir sıkıntıya düşen kimse, kıyamet gününde yaralandığı gün gibi kanlar içinde Allah'ın huzuruna gelir. Kanının rengi zağferân gibi kıpkırmızı, kokusu da misk kokusu gibidir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Bize ait kulübeyi tamir ederken Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve selem- yanımıza uğramıştı"
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Eğer bu kimse bismillah deseydi yemek hepinize yeterdi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
«Birlikte yiyiniz ve besmele çekiniz ki yemeğiniz bereketlensin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Şüphesiz Allah, ümmetimden hata, unutma ve üzerine zorlandıkları/ikrah altında bırakıldıkları şeyin hükmünü kaldırmıştır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Peştuca
Assam
الدرية
الأوزبكية
Allah -Azze ve Celle- Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’e vefatından öncesine kadar vahiy göndermeye devam etti. Vahyin en çok geldiği zaman ise Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’in vefat ettiği gündü.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Hurmayı çifter çifter yemeyiniz. Zira Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bize hurmayı çifter çifter yemeyi yasakladı. İbn Ömer sözlerine devamla: Arkadaşından izin istemesi müstesnadır, dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e, içine su katılmış süt getirildi. O sırada Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem-’in sağında bir bedevî, solunda da Ebû Bekir -radıyallahu anh- oturuyordu. Sütten içtikten sonra onu bedevîye verdi ve: «Herkes sağındakine versin!» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- fetih yılında Mekke'ye, başında siyah bir sarıkla girmiştir.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«O ne güzel bir adamdır. Keşke gece kalkıp da namaz kıl (mayı adet edin)seydi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
(Ey Aişe!) Bu Cibril’dir. Sana selam söylüyor!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir şey içerken üç nefeste içerdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
“Bir gece Allah Rasûlü-sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte namaz kıldım. Öylesine namazı uzattı ki, içimden çirkin bir şey yapmak geçti. “Ne yapmak istemiştin?” diye sordular. “Oturup onu yalnız bırakmayı düşündüm.” dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Şayet ben Allah yolunda öldürülürsem günahlarıma kefâret olur mu? Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: «Evet, şayet sen sabrederek, ecrini sadece Allah'tan bekleyerek, cepheden kaçmaksızın düşmana karşı koyup Allah yolunda öldürülürsen, günahlarına kefâret olur. Ancak borçların bunun dışındadır. Bunu bana Cibrîl -aleyhisselam- söyledi.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
Sevahilce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, bir işi yapmayı çok istediği halde, onu ahali de yapmaya kalkar da üzerlerine farz kılınmasından korktuğu için yapmaktan vazgeçerdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluğun yanından geçtim. Ey Cebrail bunlar kimlerdir? diye sordum. Bunlar gıybet etmek suretiyle insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve namuslarıyla oynayanlardır, cevabını verdi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«Gece, kırbada beklemiş soğumuş suyun varsa getir; yoksa eğilip dereden içeriz.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ondan bir deve satın almıştı. Devenin parasının tartılmasını ve üzerine bir miktar ilave edilmesini emretti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Ben şüphesiz buna, senden daha layığım, kulumu serbest bırakın!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. (Bilindiği üzere), bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Allah insanları yararlandırır. Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarını sularlar ve ziraat yaparlar.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında Allah katından gelen vahiy sebebiyle insanlar, gizli hallerinden de sorumlu tutuluyorlardı. Hiç kuşkusuz vahyin arkası kesilmiştir. Biz ise şu anda sizleri, bize apaçık belli olan davranışlarınız sebebiyle hesaba çekeriz. Dolayısıyla bize iyi davranışlar gösteren kimseyi, güvenilir kimse bilir ve ona yaklaşırız. Onun gizli hallerinden hiçbir şeyi araştırmak bize düşmez. O kişinin gizli halleriyle ilgili hesabını Allah görür. Bize karşı kötü davranışlar sergileyen bir kimseyi de güvenilir bulmayız. O kişi, gayesinin iyi olduğunu söylese bile yine de ona güvenmeyiz ve onun sözlerini tasdik etmeyiz.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
«Gerçekten bu ateş sizin düşmanınızdır; uyumak istediğiniz zaman onu söndürünüz!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et!
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
«İpek elbiseyi sadece nasibi olmayanlar giyer.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Hayır! Ben onu, ganimetten çaldığı bir hırka –veya bir abâ– içinde cehennemde gördüm.» buyurdu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
‘’Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- vefat ettiği sırada evimde, rafta bulunan bir miktar arpadan başka, bir canlının yiyebileceği hiçbir şey yoktu. Ben, bir müddet ondan yedim. Uzun bir süre (geçmesine rağmen tükenmediğini görünce) onu tarttım. Tartınca da tükendi.’’
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
"Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri (onunla) kalır; ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle kalır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
"Rasulullah -sallallahu aleyhi ve selem'i- gün boyu açlıktan kırılır da karnını doyuracak kötü bir hurma dahi bulamazken görürdüm."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الدرية
الرومانية
المجرية
الجورجية
المقدونية
الخميرية
الماراثية
Sadaka ayeti indiği zaman sırtımızda birşeyler taşırdık (o kazancımızdan sadaka verirdik).(Münafıklar) Dediler ki: (Bu) riyakârdır. (Hemen ardından) Başka bir adam daha geldi ve bir sa' miktarı sadaka verdi. (Oradakiler) Allah'ın, bunun verdiği bir sa' sadakaya ihyiyacı yoktur, dediler. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler (var ya), Allah da onları alaya alır ve onlar için elim bir azap vardır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Sizden önceki ümmetler içinde mü’min bir adam tutuklanır, onun için bir çukur kazılır ve o çukurun içine konulurdu. Sonra bir testere ile başından aşağı ikiye biçilir, eti ve kemiği demir tarak ile taranırdı. Fakat bütün bu yapılanlar onu dininden döndüremezdi.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-, gecenin evvelinde (başında) uyur, son kısmında ise namaz kılardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra: Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nail oldun mu? denilir. O kişi: Hayır, vallahi Rabbim! Öyle bir şey görmedim, der.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Ben, uzatmayı arzu ederek, namaza dururum da, bir çocuğun ağlamasını işitir, onun annesine güçlük çıkarıp üzmekten hoşlanmadığım için, namazı kısa keserim.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Ey Allah'ın Rasûlü, benim iki komşum var. Bu ikisinden hangisine daha öncelik vereyim, ikram edeyim? diye sorduğunda, Peygamberimiz: «Sana kapısı en yakın olana.» diye buyurmuştur.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Eğer Allah sizin kalbinizden rahmetini çekip almışsa ben ne yapabilirim ki?» karşılığını verdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Kürt
Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?" Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurdu: «Güçlü kuvvetliyken, sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğunda, fakir düşmekten korktuğun ve daha çok zengin olmayı düşlediğin bir sırada verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma/erteleme. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Ne hoş! İşte bu kazançlı bir maldır. İşte bu kazançlı bir maldır. Ben senin söylediğin sözü işitmişimdir. Ben, bu bostanı yakınlarına tahsis etmeni uygun görürüm.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Allah, rahmetini yüz parçaya ayırmıştır. Doksan dokuz parçasını kendi katında alıkoymuş, birini yeryüzüne indirmiştir. İşte varlıklar bu bir parça rahmet sebebiyle birbirlerine acıyıp, rahmet eder. Hatta hayvanlar, yavrusunun üzerine basacağı endişesiyle ayağını çekip kaldırır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir sabah, üzerinde deve semerlerinin resimleri bulunan siyah kıldan dokunmuş desenli bir elbise olduğu halde evden dışarı çıktı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Bu bizimle birlikte geldi, istersen girmesine izin verirsin, istemezsen geri dönüp gidebilir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i kabasını yere yaslayarak oturup, ayaklarını da dikmiş vaziyette hurma yerken gördüm.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’i üzerinde iki yeşil elbise ile gördüm.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i üç parmağı ile yerken gördüm. O, yemeğini bitirdiği zaman parmaklarını yalardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
"Bir topluluğa su ikram eden kimse herkesten sonra su içer."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e zemzem verdim. Onu ayakta içti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- evime geldi. Duvara asılı duran kırbanın ağzından ayakta su içti. Ben de hemen kalkıp kırbanın ağzını kestim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın! Yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Dünyada zâhid ol, Allah seni sevecektir. İnsanların elinde bulunanlara karşı zâhid ol, insanlar seni sevecektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Peştuca
Assam
الدرية
الأوزبكية
«Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler. Bu adam râhibe giderek: Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu. Rahip: Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Süt (emzirme), doğumun (nesebin) haram kıldığını haram kılar.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Peştuca
Assam
الدرية
الأوزبكية
«Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Muhakkak ki Allah, kulun tevbesini can boğaza gelmediği sürece kabul eder.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«
1
...
3
4
5
...
11
»
×
Bizimle iletişime geçin
İsim *
E-mail *
Mesaj *
Gönderme
E-mail
()
*
Kayıt
×
Geçerli Dil:
العربية
EN - İngilizce - English
UR - Urduca - اردو
ES - İspanyolca - Español
ID - Endonezce - Bahasa Indonesia
UG - Uygur - ئۇيغۇرچە
BN - Bengalce - বাংলা
FR - Fransızca - Français
TR - Türkçe - Türkçe
RU - Rusca - Русский
BS - Boşnakça - Bosanski
SI - Sinhala - සිංහල
HI - Hintli - हिन्दी
ZH - Çince - 中文
FA - Farsça - فارسی
VI - Vietnam - Tiếng Việt
TL - Tagalog - Tagalog
KU - Kürt - Kurdî
HA - Hausa - Hausa
PT - Portekizce - Português
ML - Malayalam - മലയാളം
TE - Telugu - తెలుగు
SW - Sevahilce - Kiswahili
TA - Tamilce - தமிழ்
MY - Birmanyaca - မြန်မာ
TH - Taylandça - ไทย
DE - Almanca - Deutsch
JA - Japonca - 日本語
PS - Peştuca - پښتو
AS - Assam - অসমীয়া
SQ - Arnavutça - Shqip
SV - السويدية - Svenska
AM - الأمهرية - አማርኛ
NL - الهولندية - Nederlands
GU - الغوجاراتية - ગુજરાતી
KY - ภาษาคีร์กีซ - Кыргызча
NE - النيبالية - नेपाली
YO - ภาษาโยรูบา - Yorùbá
LT - الليتوانية - Lietuvių
PRS - الدرية - دری
SR - الصربية - Српски
SO - الصومالية - Soomaali
TG - الطاجيكية - тоҷикӣ
RW - คำแปลภาษากินยาร์วันดา - Kinyarwanda
RO - الرومانية - Română
HU - المجرية - Magyar
CS - التشيكية - Čeština
MOS - الموري - Moore
MG - ภาษามาลากาซี - Malagasy
FF - الفولانية - Fulfulde
IT - İtalyanca - Italiano
OM - คำแปลภาษาโอโรโม - Oromoo
KN - ภาษากันนาดา - ಕನ್ನಡ
WO - الولوف - Wolof
BG - البلغارية - Български
AZ - ภาษาอาเซอร์ไบจาน - Azərbaycan
EL - اليونانية - Ελληνικά
AK - الأكانية - Akan
UZ - الأوزبكية - O‘zbek
UK - الأوكرانية - Українська
KA - الجورجية - ქართული
LN - اللينجالا - Lingala
MK - المقدونية - Македонски
KM - الخميرية - ភាសាខ្មែរ
BM - - Bambara
PA - - ਪੰਜਾਬੀ
MR - الماراثية - मराठी
DA - - Dansk
×
Ara:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Українська
ქართული
Lingala
Македонски
ភាសាខ្មែរ
Bambara
ਪੰਜਾਬੀ
मराठी
Dansk
Arama
×
Arama Sonuçları: