Hadislerin Listesi

Biz, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’ e zorlukta ve kolaylıkta, sevinçli ve kederli anlarda, başkaları bize tercih edildiği zamanlarda
عربي İngilizce Urduca
Sizin üzerinize bir takım emirler, yöneticiler tayin olunacaktır. Onların dine uygun olan işlerini iyi bulur, uygun olmayanlarını ise hoş karşılamaz, tenkit edersiniz. Kim hoş karşılamaz, kerih görürse günahtan korunmuş olur. Kim de tenkit eder, onların kötülüklerine engel olmaya çalışırsa, kurtuluşa erer. Fakat kim de razı ve hoşnut olur, onlara uyarsa isyan etmiş olur
عربي İngilizce Urduca
Bir kimse hastalanır veya yolculuğa çıktığından dolayı sürekli yaptığı ibadetleri yapamazsa, sağlıklı ve mukim iken yaptığı amellerin sevabı gibi kendisine sevap yazılır
عربي İngilizce Urduca
Benden bir ayet bile olsa insanlara ulaştırınız. İsrailoğulları(nın ibretli kıssaları)ndan da haber verebilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur. Kim bile bile bana yalan isnat ederse, Cehennem'deki yerine hazırlansın
عربي İngilizce Urduca
Din samimiyettir
عربي İngilizce Urduca
Allah'ım! Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar. Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara merhamet edenlere sen de merhamet et
عربي İngilizce Urduca
Allah'ın; yönetici yaptığı bir kimse, yönettiği insanları aldatarak ölürse, Allah Teâlâ ona Cennet'i haram kılar
عربي İngilizce Urduca
Kim itaatten çıkar, cemaatten ayrılır ve bu halde ölürse cahiliye ölümü ile ölmüş olur
عربي İngilizce Urduca
İşiniz bir adam üzerinde toplu iken kim sizin sopanızı yarmak veya cemaatinizi dağıtmak isterse onu hemen öldürün!
عربي İngilizce Urduca
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin, bu imanın en zayıf derecesidir.”
عربي İngilizce Urduca
«Size; Allah’a karşı takvalı olmanızı, başınıza bir Habeşli köle bile emir olsa, onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra pek çok ihtilaf göreceksiniz. O zaman sizin üzerinize gerekli olan, benim sünnetime ve doğru yolda olan Hulefâ-yi Râşidîn'in sünnetine sarılmanızdır
عربي İngilizce Urduca
«En faziletli cihad, zalim sultanın yanında adâleti söylemektir.»
عربي İngilizce Urduca
Herakliyus Ebû Süfyân’a Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'i kastederek: "O size ne emrediyor?" diye sordu. Ebû Süfyan dedi ki: "Ben de O'nun bize, sadece Allah’a ibadet ediniz; ona hiçbir şeyi ortak koşmayınız; dedelerinizin taptığı şeyleri bırakınız dediğini, bize namaz kılmayı, doğru ve iffetli olmayı, akrabayı görüp gözetmeyi emrettiğini söyledim."
عربي İngilizce Urduca
Hiç şüphesiz, benden sonra adam kayırmalar ve yadırgayacağınız bazı işler olacaktır.» Ashâb-ı Kiram: "Ey Allah'ın Rasûlü! O zaman nasıl davranmamızı tavsiye edersiniz?" dediler. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Siz, üzerinize düşen görevleri yapar, kendi hakkınızı ise Allah’tan beklersiniz.» diye buyurdu
عربي İngilizce Urduca
"İnsanlara (Mekke'den ayrılmadan önce) en son bulunacakları yerin Beytullah olması emri buyuruldu. Ancak hayızlı kadına ruhsat verildi."
عربي İngilizce Urduca
Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlal edenler, bir gemiye binmek üzere kura çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi
عربي İngilizce Urduca
«İnsanlara anlayacakları şeyleri anlatın. Allah ve Rasûlü'nün yalanlanmasını ister misiniz?»
عربي İngilizce Urduca
«Ey amcacım! Lâ ilahe illallah de ki, Allah katında bu kelime ile seni müdafaa edeyim.»
عربي İngilizce Urduca
Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır
عربي İngilizce Urduca
«Nefsim (canım) elinde olan Allah'a yemin olsun ki; ya iyiliği emreder kötülükten sakındırırsınız ya da Allah yakında sizin üzerinize öyle bir bela gönderir de sonra Allah'a dua edersiniz de duanız kabul edilmez.»
عربي İngilizce Urduca
İnsanın her bir eklemi adına sadaka vermesi gerekir
عربي İngilizce Urduca
'İmamlar (yöneticiler) sizin için namaz kılarlar; eğer eksiksiz kıldırırlarsa hem size hem de onlara sevabı vardır; şayet hata ederlerse, size sevap, onlara da ceza vardır.''
عربي İngilizce Urduca
"Allahım! Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar. Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara yumuşak davrananlara sen de yumuşaklık göster."
عربي İngilizce Urduca
«Sabredin, buyurdu. Zira öyle günlerle karşılaşacaksınız ki, her yeni gün, gidenden daha kötü olacak. Bu hal Rabbinize kavuşuncaya kadar devam edecek.»
عربي İngilizce Urduca
Dinleyin ve itaat edin! Onlar, kendi vazifelerinden sorumlu, siz de kendi vazifenizden sorumlusunuz.
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- ile bir seferde beraberdik. Bir yerde konakladık. Kimimiz çadırını düzeltiyor; Kimimiz ok atma talimi yapıyor, kimimiz de meradaki hayvanlarının başında bulunuyordu. Derken Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in müezzini: Namaza toplanın! Diye seslendi. Biz de Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etrafında toplandık. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şunları söyledi: “Benden önce gelen her peygamberin vazifesi, ümmetine, onlar hakkında hayırlı olduğunu bildiği şeyleri göstermek ve onlar için şer olduğunu bildiği şeylere karşı da onları uyarmaktı. Bu, ümmetinizin selameti, başında (ilk nesillerinde) olacaktır. Sonra gelenler ise belâlara ve yadırgadıkları bir takım hallere dûçar olacaklardır. Biri diğerini aratan fitneler gelecektir. Bu fitnelerden biri geldiğinde mü’min, ‘Bu beni helâk edecek! der. Ardından bu fitne kalkar, sonra bir fitne daha gelir. Mü’min yine,"Bu, (beni helâk edecek!) der ve bu şekilde devam eder. Cennete girmek ve cehennemden uzaklaştırılmak isteyen kimse, ölüm kendisine geldiğinde Allah’a ve ahiret gününe iman üzere olsun. İnsanlara da kendisine yapılmasını dilediği şeyleri yapsın. Kim, bir imama (hükümdara) bey'at edip, elini sıkıp ona yürekten bağlanırsa, gücü yettiği kadar ona itaat etsin. Eğer bir başkası çıkıp (iktidarı ele geçirmek için) onunla mücadeleye girişirse, onun boynunu vurun.”
عربي İngilizce Urduca
«Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer. O halde, orta yolu tutunuz, en iyiyi yapmaya çalışınız, o zaman size müjdeler olsun. Günün başlangıcından, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanınız.» Buhârî’nin bir başka rivayeti şöyledir: «Orta yolu tutunuz, amellerinizi mükemmelleştirmeye ve Allah’a yakın olmaya gayret ediniz. Sabahleyin, öğle ile akşam arası çalışınız. Bir parça da geceden faydalanınız. Aman acelesiz gidin, telaşsız gidin ki, menzilinize, varacağınız hedefe ulaşasınız.»
عربي İngilizce Urduca
Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz.
عربي İngilizce Urduca
"Zenginken, fakirken, neşeliyken, kederliyken ve başkası sana tercih edilip, kayırılırken bile söz dinleyip itaat etmen şarttır."
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’ sözünü dinleyip itaat etmek üzere biat ettiğimiz zaman bize: ‘’Gücünüz yettiği kadar’’ buyururdu.
عربي İngilizce Urduca
«Bir müslümanın, günah işlemesi emredilmediği sürece, sevdiği veya sevmediği bütün) konularda (devleti yöneten kimseye itaat etmesi şarttır. Bir günah işlemesi emredildiği zaman ise kimseyi dinleyip itaat etmez.»
عربي İngilizce Urduca
«Sultanı/yöneticiyi küçük düşüreni, Allah da küçük düşürür.»
عربي İngilizce Urduca
"Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah, Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin."
عربي İngilizce Urduca
"Bana itaat eden Allah'a itaat etmiş, bana karşı gelen Allah'a karşı gelmiş olur. Emire/devlet başkanına itaat eden bana itaat etmiş, devlet başkanına karşı gelen bana karşı gelmiş olur."
عربي İngilizce Urduca
«Devlet başkanlarınızın en hayırlısı, sizi seven ve sizin tarafınızdan sevilen, size dua eden ve sizin duanızı alan kimselerdir. Devlet başkanlarınızın en kötüsü de, size buğz eden ve sizin buğzunuza hedef olan, size lânet eden ve lanetlerinizi alan kimselerdir.»
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yüze vurmayı ve yüzü damgalamayı yasakladı"
عربي İngilizce Urduca
«Sizden birisi kardeşiyle kavga edecek olursa, yüze vurmaktan kaçınsın.»
عربي İngilizce Urduca
Canım elinde olana yemin olsun ki, yakın bir zamanda İbn Meryem size adil bir idareci, doğru bir imam olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve cizye koyacaktır. Mal o kadar çoğalacak ki kimse malı kabul etmeyecektir
عربي İngilizce Urduca
Ben, Bekir oğlu Sa'd kabilesinden Dımâm b. Sa'lebe’yim." dedi
عربي İngilizce Urduca
«Ey insanlar! Allah sizden cahiliyetin kibrini ve gururunu, ata ve ecdatla böbürlenmeyi tamamen kaldırmıştır
عربي İngilizce Urduca
«Ey Abdurrahmân b. Semura! Emirliğe talip olma! Eğer senin talebin üzerine sana emirlik verilirse, istediğin şeyin sorumluluğu sana yüklenir.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah Teâlâ bir devlet başkanı hakkında hayır dilediği zaman, ona unuttuğunu hatırlatan, hatırladığını yapmaya yardım eden doğru sözlü bir yardımcı verir. Şayet Allah Teâlâ o devlet başkanı için hayır dilemezse, ona unuttuğunu hatırlatmayan ve hatırladığını yapmaya da yardım etmeyen kötü bir yardımcı verir.»
عربي İngilizce Urduca
«Allah, bir peygamber gönderdiği ve bir kimseyi halife yaptığı zaman, muhakkak onun iki türden sırdaşı olmuştur. Bunun biri ona marûfu, hayır yolunu emreder ve onu o yola teşvik eder durur. Diğeri de ona şerri emreder ve onu şer üzerine teşvik eder durur.»
عربي İngilizce Urduca
Şakîk b. Seleme -rahimehullah- dedi ki:İbn Mesud -radıyallahu anh- bize perşembe günleri vaaz ederdi. Adamın biri ona:Ebû Abdurrahman! Keşke bize her gün vaaz etsen, dedi.İbni Mes`ûd ona şunları söyledi:Sizi usandırmamak için her gün vaaz etmiyorum. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de, bıkıp usanmayalım diye, dinlemeye istekli olduğumuz günleri kollardı.
عربي İngilizce Urduca
«Ey Ebu Zer, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine âmir olma ve yetim malına da velilik yapma!»
عربي İngilizce Urduca
«Ey Ebu Zer! Görüyorum ki sen zayıfsın. O (yönetim sorumluluğu) ise, bir emanettir. O, onu hakkıyla alan ve o hususta üzerinde olanı yerine getiren kimse dışında, kıyamet günü utanç ve pişmanlıktır.»
عربي İngilizce Urduca
«Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım da beni hayırda acele etmekten alıkoymasını istemedim ve derhal dağıtılmasını emrettim.»
عربي İngilizce Urduca
«Vallahi biz isteyeni veya görev almada gözü olanı yönetici yapmıyoruz.»
عربي İngilizce Urduca
Oğlum! Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i; «Yöneticilerin en kötüsü insafsız ve katı kalpli olanlardır.» diye buyururken dinledim. Sakın sen, o yöneticilerden olma!
عربي İngilizce Urduca
«Sana, karşılığını sadece Allah'tan istediğin şey('in sevabı) vardır.»
عربي İngilizce Urduca
«(Benden) bir şeyi ısrarla istemeyin. Allah'a yemin olsun ki, biriniz benden bir şey ister de o istediğini benden ben hoşnut olmasam da alır ve böylece kendisine verdiğimde bereket olmaz.»
عربي İngilizce Urduca
«Biriniz geceleyin namaz kılmak üzere kalkıp da Kur’an’dan ne okuduğunu bilmeyecek derecede dili dolaşırsa, yatıp uyusun.»
عربي İngilizce Urduca
«Bir müslüman, bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenilen ürün, onun için bir sadaka olur. O ağaçtan çalınan meyve onun için bir sadaka olur. Kim ondan yiyip eksiltirse, onun için bir sadaka olur.»
عربي İngilizce Urduca
"Allah, Rasûlüne izin vermişti, ama size izin vermiyor!" Mekke'de bana bir gündüzün bir müddetinde (gün doğumundan ikindiye kadar) izin verildi. Sonra bugün tekrar eski hürmeti (haramlığı) ona geri döndü. Bu hususu, sizden burada hazır olanlar hazır olmayanlara ulaştırsın."
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber yürüyordum. Üzerinde Necran kumaşından yapılmış sert ve kalın kenarlı bir elbise vardı. Çölde yaşayan bir bedevi Arap yaklaşarak Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in elbisesinin kenarından kuvvetlice çekti. O kadar ki, elbisesinin kenarı boyun bölgesinde iz bıraktı."
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına vardım; hutbe okuyordu."
عربي İngilizce Urduca
“Sizden birinizin namaz kılarken uykusu gelirse, uykusu geçinceye kadar uyusun.”
عربي İngilizce Urduca
“Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Ezd kabilesinden İbnül-Lutbiyye adında bir adamı zekat memuru yapmıştı. Bu kimse, vazifesini yapıp Medine'ye geldiği zaman: “Şu sizin zekat malınız ve bu da bana hediye verilmiştir” dedi. Bunun üzerine Rasulullah -sallallahu aleyhi evsellem- minberin üzerinde ayağa kalkıp Allah'a hamd etti ve O'na övgüde bulundu.
عربي İngilizce Urduca
Muhakkak ki, Rabbinin senin üzerinde hakkı vardır. Muhakkak ki nefsinin senin üzerinde hakkı vardır. Muhakkak ki ailenin senin üzerinde hakkı vardır. O halde sen, her hak sahibine hakkını ver.
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem karnı sırtına yapışmış bir deve görünce, "Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah'tan korkun. Onlara güzelce binin ve onlardan güzelce faydalanın. " buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
“Allahım! Ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl”
عربي İngilizce Urduca
“Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- yolculuk esnasında arkadan yürür, yürümekte güçlük çeken zayıf kimseyi terkisine bindirir ve ona dua ederdi.”
عربي İngilizce Urduca
Muhammed b. Zeyd'den nakledildiğine göre bazı kişiler, dedesi Abdullah b. Ömer -radıyallahu anhümâ-'ya gelip: Biz idarecilerimizin yanına girer ve onlara karşı, oradan çıktığımız zaman söylediklerimizin tam tersi sözler söyleriz, dediler. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer: Bu sizin yaptığınızı biz, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında iki yüzlülük sayardık, cevabını verdi.
عربي İngilizce Urduca
"Kedi necis değildir! O sizin çevrenizde dönüp, dolaşanlardandır."
عربي İngilizce Urduca
Ebü’l–Esved’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Medine’ye gelmiş Ömer b. el-Hattâb -radıyallahua anh-’ın yanında oturuyordum. Yanımızdan bir tabut geçti. İçindeki hayırla anıldı. Bunun üzerine Ömer; “kesinleşti” dedi. Sonra bir başka tabut daha geçti, onun içindeki de hayırla anıldı. Ömer yine “kesinleşti” dedi. Daha sonra üçüncü bir tabut geçti, onun içindeki kötülükle anıldı. Ömer yine; “kesinleşti” dedi. Bu defa ben kendisine: Ne kesinleşti, ey müminlerin emiri? Dedim. Ömer şöyle cevap verdi: Ben, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-’in buyurduğu gibi söyledim. O: “Herhangi bir Müslüman hakkında dört kimse hayırla şahitlik ederse, Allah onu cennetine kor” buyurmuştu. Biz kendisine: Peki üç kişi şehâdet ederse? Dedik.“Üç kişi şehâdet ederse de aynıdır” buyurdu. Biz; Ya iki kişi şahitlik ederse? Dedik. İki kişi de şahitlik etse yine aynıdır” buyurdu.Sonra da biz bir kişiden sormadık.Buhârî rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
İbn Mes'ûd -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre: Bir gün kendisine bir adam getirilerek, "Bu, sakalından şarap damlayan falanca kişidir" denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı verdiğini bildirmektedir: Biz ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız.''Hasen Sahih Hadis,Ebû Dâvûd, Buhâri ve Müslim'in rivayet şartına uygun olarak rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellemhayvanların hapsedilmesini yasaklamıştır."
عربي İngilizce Urduca
«Gerçek şu ki, ateşle azap etmek, ateşin yaratıcısından başka hiç kimse için uygun ve meşru değildir.»
عربي İngilizce Urduca
«İsrailoğulları, kadınları şu takma saçları edindikleri zaman helak olmuşlardır.»
عربي İngilizce Urduca
"Bir adam, susuzluktan soluyup toprak yiyen bir köpek gördü. Adam kendi kendine: 'Bu köpek de benim gibi çok susamış.' deyip hemen kuyuya indi, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti."
عربي İngilizce Urduca
«Gücünüzün yettiği nispette ibadet etmeniz size yeter. Allah’a yemin ederim ki, siz bıkıp usanmadıkça Allah bıkıp usanmaz.» buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mahallelere mescit yapılmasını ve temizlenip güzel kokular ile kokulanmasını emretti.
عربي İngilizce Urduca
Allah için söyle! Sen Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bana: «Benim adıma sen cevap ver!» dediğini ve «Allahım! O'nu Rûhu'l-kudüs ile destekle!» buyurduğunu işittin mi? dedi. O da: Allah’ım! Evet, dedi.
عربي İngilizce Urduca
Zeyd b. Erkam -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre:Duhâ (kuşluk) namazını erken kılan bazı kimseleri gördü de şöyle dedi: Şüphesiz bunlar da bilirler ki, kuşluk namazını sonraki bir saatte kılmak daha sevaptır. Zira Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:"Tövbe edip Allah'a dönenlerin (evvâbînin) namazı, sıcaktan deve yavrularının ayağı yandığı zamandır."
عربي İngilizce Urduca
Ey Müminlerin Emîri! Şüphesiz yüce Allah, Peygamber'ine: "Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir." diye buyurdu. Şüphesiz bu Uyeyne de o câhillerdendir, dedi. Vallahi Hurr b. Kays bu âyeti okuyunca, o haşmetli Ömer olduğu yerde çakılı kaldı. Vallahi bir adım ileri gitmedi. Esasen Ömer Allah'ın kitâbı yanında duran bir kimseydi. (Yânî onun hükmünü geçmezdi.)
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında Allah katından gelen vahiy sebebiyle insanlar, gizli hallerinden de sorumlu tutuluyorlardı. Hiç kuşkusuz vahyin arkası kesilmiştir. Biz ise şu anda sizleri, bize apaçık belli olan davranışlarınız sebebiyle hesaba çekeriz. Dolayısıyla bize iyi davranışlar gösteren kimseyi, güvenilir kimse bilir ve ona yaklaşırız. Onun gizli hallerinden hiçbir şeyi araştırmak bize düşmez. O kişinin gizli halleriyle ilgili hesabını Allah görür. Bize karşı kötü davranışlar sergileyen bir kimseyi de güvenilir bulmayız. O kişi, gayesinin iyi olduğunu söylese bile yine de ona güvenmeyiz ve onun sözlerini tasdik etmeyiz.
عربي İngilizce Urduca
Kûfeliler(in bir kısmı vâli) Sa'd b. Ebû Vakkâs'ı (halife) Ömer İbnu'l-Hattâb -radıyallahu anh-'a şikâyet ettiler. Ömer de Sa'd'ı vâlilikten azledip Ammar b. Yâsir'i Kufeye vâli tayin etti.
عربي İngilizce Urduca
Ömer İbnu’l–Hattâb -radıyallahu anh- ilk hicret eden sahabelere dörder bin maaş bağladı.
عربي İngilizce Urduca
"En hayırlı arkadaş (grubu) dört kişiliktir. En hayırlı askeri birlik dört yüz kişiliktir. En hayırlı ordu dört bin kişidir. On iki bin kişi, sayıca az diye mağlup olmaz."
عربي İngilizce Urduca
“Allah’ın seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor”
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yüzü ateşle dağlanarak damgalanmış bir merkep gördü ve durumu çirkin buldu, onaylamadı.
عربي İngilizce Urduca
"Ben, Mukarrin oğullarının yedi çocuğundan biriydim. Bizim hepimizin sadece bir kölesi vardı. Bir gün en küçüğümüz onu tokatladı. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- bize o köleyi azat etmemizi emretti."
عربي İngilizce Urduca
Berâ -radıyallahu anh- dedi ki:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Halid b. Velîd -radıyallahu anh-'ı onları İslama davet etmesi için Yemen'e gönderdi onun davetine icabet etmediler.Sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Ali b. Ebî Talib'i gönderdi ve ona Halid ve onunla beraber olanların geri dönmelerini sadece Halid ile beraber olup Ali -radıyallahu anh- ile kalmak isteyen kimsenin kalmasını emretti.Berâ -radıyallahu anh- bende onunla beraber kalanlardan biriydim dedi.O topluluğa yaklaşınca bize doğru çıkıp geldiler Ali -radıyallahu anh- bize namaz kıldırdı bizde arkasında bir saf olduk.Sonra da bizim önümüze geçti.Onlara Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yazısını okudu ve peşinden Hemedân kabilesinin hepsi müslüman oldular.Ali -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Müslüman olduklarını yazdı.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yazıyı okuyunca secdeye kapandı.Sonra da başını kaldırdı ve şöyle buyurdu:''Hemedân'a selam olsun Hemedân'a selam olsun.Beyhakî Sünen-i Kübrâ.
عربي İngilizce Urduca