Hadislerin Listesi

?Müminlerin iman bakımından en kâmil olanları ahlak bakımından en hayırlı olanlarıdır ve sizin en hayırlınız, eşlerine karşı en hayırlı olanınızdır
عربي İngilizce Urduca
?Yerine getirmeniz gereken şartların en haklısı, ferçleri helal kılmak üzere kabul ettiğiniz şartlardır
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hutbetu’l-Hace'yi bize öğretti
عربي İngilizce Urduca
?Velisiz nikah olmaz
عربي İngilizce Urduca
«Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.»
عربي İngilizce Urduca
«Bir adam karısını ihtiyacını gidermek için yatağına çağırsa, kadın o sırada tandırda (fırında, ocakta) iş görüyor olsa bile gelsin.»
عربي İngilizce Urduca
''Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek, ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur.''Müttefakun aleyh.Başka bir rivayette:Abdullah b. Ömer -radıyallahu anhumâ-'dan rivayet edildiğine göre:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim dedi:''Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek, ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın, kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr, efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve güttüğünüz sürüden sorumlusunuz.''
عربي İngilizce Urduca
«Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan daha çok korur ve ferci de daha çok muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç onun için bir kalkandır.»
عربي İngilizce Urduca
«Dul kadın emri alınmadan evlendirilemez. Bekar kıza izni sorulmadan evlendirilemez.» Ey Allah'ın Rasûlü! Bekar kızın izni nasıldır? diye sorulunca Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de; «Onun izni, sükut etmesidir/susmasıdır.» diye cevap verdi.
عربي İngilizce Urduca
Nikâhı ilan ediniz”
عربي İngilizce Urduca
Velilerinin izni olmaksızın kendi nikahını kıyan kadının nikahı ba­tıldır.
عربي İngilizce Urduca
Kadın kadını evlendirmesin; kadın kendi başına kendini evlendirmesin. Şüphesiz zinakar olan kadın kendi kendini evlendirir."
عربي İngilizce Urduca
Hanımıyla dübüründen ilişkiye giren mel'undur/lanetlenmiştir
عربي İngilizce Urduca
Yediğin gibi onu da yedirmek, giydiğin gibi -yada kazandığından- onu da giydirmek, yüzüne vurmamak, onu kötülememek, bir de darılıp ayrı yatmaya mecbur kaldığında onu ancak ev için de yapmaktır.
عربي İngilizce Urduca
"Kimin iki karısı olurda (bunlardan sadece) birine meylederse, kıyamet günü bir tarafı (yere) sarkık olarak gelir."
عربي İngilizce Urduca
«Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. (onlara) iyi davranın.»
عربي İngilizce Urduca
«Sizden biriniz karısını, köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla aynı yatakta yatacaktır.»
عربي İngilizce Urduca
«Kıyamet gününde Allah Teâlâ’ya göre en şerli insan, karısına yaklaştıktan sonra onun sırrını ifşâ eden kimsedir.»
عربي İngilizce Urduca
«Bu bizimle birlikte geldi, istersen girmesine izin verirsin, istemezsen geri dönüp gidebilir.»
عربي İngilizce Urduca
"Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i üç parmağı ile yerken gördüm. O, yemeğini bitirdiği zaman parmaklarını yalardı."
عربي İngilizce Urduca
«Birçok kadın Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ailesine gelerek kocalarını şikâyet ediyorlardı. Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir.»
عربي İngilizce Urduca
"Dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse, o erkeğin kıyamet gününde eşi olacak olan Huri, eziyet eden kadına şöyle seslenir: "Allah seni helak etsin, bu adama eziyet etme. O, dünyada senin yanında bir misafirdir, yakında senden ayrılıp, bize kavuşacak."
عربي İngilizce Urduca
‘’Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim.’’
عربي İngilizce Urduca
"Rasulullah –sallallahu aleyhi ve sellem- Şigar (suretiyle nikâh)’ı yasaklamıştır."
عربي İngilizce Urduca
Ey Allah'ın Rasûlü "Bir kadınla evlendim." Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Mehir olarak ne verdin?» diye tekrardan sordular. Abdurrahman b. Avf -radıyallahu anh- da: "Ben hurma çekirdeği ağırlığı kadar altını mehir vererek evlendim." dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- : «Allah sana mübarek kılsın. Bir koyun ile de olsa velime/düğün yemeği ver.» diye buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında azil/ilişkide dışa boşalma konuşuldu. O şöyle buyurdu: «Sizden biriniz bunu neden yapıyor? Yaratılan hiçbir can yoktur ki Allah onu yaratacak olmasın.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-, Osman b. Maz'ûn'un kadınlardan kesilip evlenmekten çekinmesini reddetti. Eğer Rasûlullah onun kadınlardan kesilip çekinmesine izin verseydi (biz daha ileri giderek) muhakkak hadımlaşırdık.
عربي İngilizce Urduca
Sehl b. Sa'd es-Sâidî -radıyallahu anh-'den rivayet olunduğuna göre, bir kadın Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek; Ya Rasûlullah ben (benimle evlenmen için) kendi mehrimi sana bağışladım, dedi ve uzun süre ayakta dikildi. Bunun üzerine bir adam ayağa kalkıp: Ey Allah'ın Rasulü! Eğer senin ona ihtiyacın yoksa onu bana nikâhla! Dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-' de;"Senin yanında ona mehir olarak verebileceğin bir şey var mı?" diye sordu, (o kimse de);Yanımda şu kaftanımdan başka bir şeyim yok. Diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-;"Eğer sen kaftanını (mehir olarak) verirsen, kaftansız kalırsın. Binâenaleyh sen (başka) bir şey ara (bul)." buyurdu.Adam bir süre sonra geldi ve bir şey bulamıyorum, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de;"Demirden bir yüzük olsun arayıp bulmalısın) buyurdu. (Bunun üzerine adam tekrar) aradı (fakat) bir şey bulamadı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: Ezberinde Kuran’dan bir şeyler varmı?" dedi. (Adam) bazı sûrelerin ismini zikrederek; Evet. Diye cevap verdi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de: "-Ben de ezbere bildiğin Kur'an sebebiyle o kadını sana nikâhlıyorum." Buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında Kur'ân (ayetleri kısım kısım) inmeye devam ederken biz (cinsel temas sırasında) azil yapardık. Süfyan dedi ki; eğer ondan yasak edecek bir şey olsaydı Kur’an bizi bunu yapmaktan men ederdi.
عربي İngilizce Urduca
«Bir kadın ile halası ve (yine) bir kadın ile teyzesi bir nikah altında toplanmaz.»
عربي İngilizce Urduca
"Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yaparsa onun, o bakirenin yanında yedi gün kalması sonra günlerini taksim etmesidir. İkinci evliliği dul bir kadınla yaparsa o dulun yanında üç gün süreyle kalması sonra da günlerini taksim etmesi sünnettendir."
عربي İngilizce Urduca
Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem-, Hamza'nın kızı ile ilgili olarak; «O bana helal olmaz. Çünkü o, benim sütkardeşimin kızıdır. Nesepten dolayı haram olan, sütten dolayı da haram olur.» diye buyurmuştur.
عربي İngilizce Urduca
Biriniz bir kadına dünürlük yaptığı zaman kendisini o kadın­la evlenmeye sevkeden azalara bakmaya imkân buluyorsa; bunu yapsın.
عربي İngilizce Urduca
«Git o kadına bak. Çünkü bakman, (evlendiğinizde) aranızda ül­fet ve sevginin devam etmesi için daha uygundur.»
عربي İngilizce Urduca
Eğer Allah Teâlâ bir kişinin kalbine bir kadınla evlenmeyi sokarsa o kadına bakmasında bir beis yoktur.
عربي İngilizce Urduca
«Dul kadın kendisi için velisinden daha ziyade hak sahibidir. Kızdan ise nefsi hakkında izin istenir; onun izni de susmasıdır.»
عربي İngilizce Urduca
Hülle nikâhı ile evlenen kocaya ve kendisi için hülle yapılan kocaya Allah lanet etsin
عربي İngilizce Urduca
Yahûdîler: Erkek, kadın ile arka tarafından gelip cima' ederse doğacak çocuk şaşı olur, derlerdi. (Bu bâtıl inancı yıkmak üzere) "Kadınlarınız sizin bir ekinliğinizdir. O hâlde tarlanıza dilediğiniz taraftan geliniz" âyeti nazil oldu.
عربي İngilizce Urduca
“Bir ara, kişinin çocuğuna süt emziren eşiyle yatmasını yasaklamayı düşündüm, sonra baktım ki Fars ve Rumlar bu işi yapıyor ve çocukları bundan hiç bir zarar görmüyorlar."
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- hanımlarından biriyle evlenirken iki müdd arpa unuyla düğün yemeği verdi.
عربي İngilizce Urduca
"Senin ehlin (kocan) üzerine bir yüklüğün yok. Eğer istersen sana yedi gece­yi tamamlarım. Ama senin yanında yedi gece kalırsam, diğer kadınlarımın yanında da yedi gece kalırım.''
عربي İngilizce Urduca
Aişe -radıyallahu anha- şöyle demiştir: Zevde bint Zem'a gibi olmak istediğim ve bana onun kadar sevgili gelen başka bir kadın görmedim. O ayırt edici özelliğe sahip bir kadındı. Yaşlandığında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile geçirdiği günü Aişe'ye vermiştir. Ya Rasûlullah! Benim seninle geçirdiğim günümü Aişe'ye verdim demiştir. "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Aişe'ye iki gün ayırırdı. Aişe'nin günü ve Sevdenin günü".
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bir sefere gitmek istediğinde kadınları arasında kur'a çekerdi. Kadın­lardan hangisinin kur'ası çıkarsa, Rasûlullah beraberinde o hanımı ile yola çıkardı.
عربي İngilizce Urduca
Üç sey vardir ki onlarin ciddisi de ciddi, sakasi da ciddidir: Nikah, talak, (boşadıktan sonra) hanımını geri alma"
عربي İngilizce Urduca
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Hayber günü kadınların, muta suretiyle nikah edilmesini ve evcil eşeklerin etlerinin yenmesini yasak etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Safiyye’yi âzat etmiş ve âzatlığını kendisine mihir yapmıştır."
عربي İngilizce Urduca
«Ümmü Seleme'nin kızı, benim terbiyem altında üvey kızım olmasa bile, o bana helal değildir. Çünkü o, benim sütkardeşimin kızıdır. Beni ve onun babası Ebu Seleme'yi Süveybe emzirmiştir. Bir daha sakın kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi bana teklif etmeyiniz.»
عربي İngilizce Urduca
"Hangi köle efendisinden izinsiz olarak evlenirse zinakârdır.''
عربي İngilizce Urduca
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Meymune ile ihramlı iken nikâh yapıp, ihramdan çıktıktan sonra zifafa girmiştir ve (Meymune) Serif denilen mıntıkada vefat etmiştir"
عربي İngilizce Urduca
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Evtas yılında mut'a için üç gün ruhsat verdi. Sonra bunu yasakladı."
عربي İngilizce Urduca
"Ey Beyaza oğulları, Ebû Hind'i (kızlarınızla) evlendiriniz. Onun (kızlarıy)la da evleniniz.
عربي İngilizce Urduca
Feyrûz şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü ben Müslüman oldum, nikahım altında iki kız kardeş bulunmaktadır. Bunun üzerine Rasûlullah: İkisinden hangisini istersen seç diğerini bırak” buyurdular.
عربي İngilizce Urduca
“Cahiliyye döneminde Gaylân b. Seleme es Sekafî’nin on karısı vardı. Kendisiyle beraber hepside Müslüman oldular. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, dördünü seçip diğerlerini bırakmasını emretti.”
عربي İngilizce Urduca
Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımı Aişe'ye : Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in'in mehri ne kadardı? diye sordum. Aişe : Onun zevcelerine (verdiği) mehri on iki ûkiyye ile bir neşen idi. Neş nedir bilir misin? dedi. Ben : Hayır, cevâbını verdim. Âişe: Yarım ûkiyyedir dedi. Bunların toplamı beşyüz dirhem eder.İşte Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımlarına (verdiği) mehri budur dedi.
عربي İngilizce Urduca
Ali şöyle demiştir: Fatıma -radıyallahu anha- ile evlenmiştim ve Ya Rasûlullah!: “Beni zifafa sok” dedim. Rasûlullah: “Fatıma’ya mehir olarak bir şeyler ver de öyle” buyurdu. “Yanımda ona verecek bir şey yoktur” dedim. “Sağlam zırhın nerededir?” buyurdu.
عربي İngilizce Urduca
Abdullah (b. Mes’ud)’a; hiçbir mehir kararlaştırmadan bir kadınla evlenen fakat gerdeğe girmeden ölen bir adam hakkında fetva sordular. Abdullah dedi ki: “Sorun bakalım o kadına onda evlilik (hamilelik) belirtisi var mı?” dedi. Onlar da: “Ey Ebu Abdurrahman, onda böyle bir belirti göremedik” dediler. Bunun üzerine Abdullah: Kendi görüşümü söylüyorum doğruysa bu Allah’tandır.
عربي İngilizce Urduca
“Nikâhın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır.”
عربي İngilizce Urduca
Medine ve Hayber arasında üç gece kalarak, orada Safiye validemizle evlenip gerdeğe girdi.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bizim yanımızda ka­lacağı zaman (gecelerini bize) taksim etme hususunda hiçbirimizi di­ğerinden üstün tutmazdı. Hemen hemen hergün hepimizi (evlerini) toptan dolaşır ve Cim'a etmeksizin (hanımlarından) her kadına'da (ayrı ayrı) yaklaşırdı. (Bu hal) ta nöbet günü kendisinin olan kadına varıncaya kadar (böylece devam ederdi.) Artık onun yanında gece­lerdi.
عربي İngilizce Urduca
"Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yaparsa onun, o bakirenin yanında yedi gün kalması sonra günlerini taksim etmesidir. İkinci evliliği dul bir kadınla yaparsa o dulun yanında üç gün süreyle kalması sonra da günlerini taksim etmesi sünnettendir."
عربي İngilizce Urduca