Hadislerin Listesi

Sadaka vermek maldan bir şey eksiltmez. Allah hoşgörülü olan kulunun ancak izzetini artırır. Her kim Allah için tevazu gösterirse, Allah da onu yüceltir
عربي İngilizce Urduca
Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Ey âdemoğlu! Sen infak et ki, ben de sana infak edeyim
عربي İngilizce Urduca
İslam dini beş esas üzerine bina edilmiştir
عربي İngilizce Urduca
«Her günün sabahında iki melek iner. Bunlardan biri: "Allah’ım! Malını verene ardından yenisini ver!" diye dua eder. Diğeri de: "Allah'ım! Cimrilik edenin malını yok et!" diye beddua eder.»
عربي İngilizce Urduca
"Biz, Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’in zamanında yiyecekten bir sâ, arpadan bir sâ, Ikid/süzme peynirden bir sâ, kuru üzümden bir sâ olarak veriyorduk."
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, fıtır sadakasını (fitre vermeyi) -ya da ramazan (sadakası) dedi- erkek kadın, hür köle herkes için, hurmadan bir sa’, arpadan bir sa’ olarak farz kılmıştı. İbn Ömer diyor ki: Sonra insanlar büyük ve küçük için buğdaydan yarım sa’ vermeye başladılar.
عربي İngilizce Urduca
«Beş veskten daha az olan mahsulde zekât yoktur. En küçüğü üçer yaşında olan beş deveden azında da zekât yoktur. Beş ûkıyyeden daha az miktarda olan gümüşte zekât yoktur.»
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ashabından bazı kişiler, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-’e;Ya Rasûlallah! Servet sahipleri sevapları alıp gittiler. (Zira) bizim kıldığımız gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar. (Fakat) onlar mallarının fazlalarını tasadduk ediyorlar demişler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:Size Allah tasadduk edecek bir şey vermemiş mi? Her tesbih mukabilinde bir sadaka, her tekbir bir sadaka, her tahmid bir sadaka, her tehlil bir sadaka, emri’bil-ma'rûf sadaka, kötülükten nehiy sadakadır. Birinizin cinsi münasebetinde bile sadaka vardır. buyurmuşlar. Ashap: Ya Rasûlallah! Birimiz şehvetini kaza eder de, onda da ecir mi olur? diye sormuşlar. Rasûlallah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Ne dersiniz, o kimse şehvetini haramla tatmin ederse, ona günah olur mu? İşte bunun gibi helâlde tatmin ettiği zaman da ona sevap olur buyurmuşlar.
عربي İngilizce Urduca
«Kim, helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, – ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez– Allah o sadakayı sağı ile kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür.»
عربي İngilizce Urduca
«Zekâtı verilmeyen her altın ve gümüş, kıyamet günü ateşte kızdırılarak levhalar haline getirilip sahibinin yanları, alnı ve sırtı bunlarla dağlanır.»
عربي İngilizce Urduca
«Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun.»
عربي İngilizce Urduca
Ameller altı türlü, insanlar ise dört çeşittir. Gerekli kıldığı iki husus vardır. Bazı iyilikler vardır misline karşılık misli vardır. Başka bir iyilik vardır, karşılığında on katı verilir. Başka bir amel vardır, karşılığında yedi yüz katı verilir
عربي İngilizce Urduca
Ben, Bekir oğlu Sa'd kabilesinden Dımâm b. Sa'lebe’yim." dedi
عربي İngilizce Urduca
«Kendisine emredileni tamı tamına, eksiksiz olarak ve gönül hoşluğu ile yerine getirip verilmesi istenilen kişiye veren güvenilir müslüman kasadar, sadaka veren iki kişiden biridir.»
عربي İngilizce Urduca
«Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya (imtihana) uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.»
عربي İngilizce Urduca
«Sadakaların en değerli ve kıymetlisi Allah yolunda çarpışan mücahide bağışlanan çadır gölgesi veya Allah yolunda çarpışan mücahide hizmet edecek hizmetçi veya Allah yolunda çarpışan mücahidin bineceği bir binektir.»
عربي İngilizce Urduca
«(Benden) bir şeyi ısrarla istemeyin. Allah'a yemin olsun ki, biriniz benden bir şey ister de o istediğini benden ben hoşnut olmasam da alır ve böylece kendisine verdiğimde bereket olmaz.»
عربي İngilizce Urduca
"Yukarıdaki el (veren el) aşağıdaki elden (alan elden) daha hayırlıdır; yukarıdaki el infak eden, aşağıdaki el ise isteyendir."
عربي İngilizce Urduca
«Kişinin kendi malı, hayır yaparak önceden gönderdiğidir. Mirasçısının malı ise (harcamayıp) geride bıraktığıdır!»
عربي İngilizce Urduca
«Yalnız şu iki kimseye gıpta edilmelidir: Biri, Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri, Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse.»
عربي İngilizce Urduca
Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?" Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurdu: «Güçlü kuvvetliyken, sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğunda, fakir düşmekten korktuğun ve daha çok zengin olmayı düşlediğin bir sırada verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma/erteleme. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.»
عربي İngilizce Urduca
«Müslümana kölesi ve bineği için zekat (vermesi) gerekmez.»
عربي İngilizce Urduca
«Hayvanların yaralanması hederdir, kuyu hederdir, maden hederdir. Rikazda (define) da beşte bir vardır.»
عربي İngilizce Urduca
‘’Ey Yezid! Sana, niyet ettiğinin sevabı vardır. Ey Ma’n! Aldığın (altınlar) da senindir.’’
عربي İngilizce Urduca
«Ye, iç, giy ve tasadduk et. Fakat israftan ve kibirden sakın!»
عربي İngilizce Urduca
"Bir buttan başka hiçbir şey kalmadı." diye cevap verir. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- "Buttan başka hepsi bize kalmış (öyleyse)." diye yanıtlar.
عربي İngilizce Urduca
Rasûlullah -aleyhissalâtu vesselâm- buyurdular ki: «Bir dinar var Allah yolunda harcadın, bir dinar var köle azad etmede harcadın, bir dinar var fakirler için tasadduk ettin, yine bir dinar var onu da ailen için harcadın. İşte (hep hayırda harcanan) bu dinarların sana en çok sevap getirecek olanı ehlin için harcadığındır.»
عربي İngilizce Urduca
«İnfak et! Sayıp durma, Allah da sana karşı nimetini sayıp esirger. Paranı çömlekte saklama, Allah da senden saklar.»
عربي İngilizce Urduca
«Cimri ile cömerdin durumu, göğüsleri ile köprücük kemikleri arasına zırh giyinmiş iki kişinin durumuna benzer.»
عربي İngilizce Urduca
Bir defasında Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ile bir seferde bulunuyorduk. Bu sırada devesine binmiş bir adam çıkageldi.
عربي İngilizce Urduca
“Tükür, tükür! At onu! Bizim sadaka verilen şeyleri yemediğimizi bilmiyor musun?”
عربي İngilizce Urduca
'Sadakanın en hayırlısı ihtiyaç fazlası maldan verilendir. sadakadır.Veren al alan elden üstündür.Biriniz nafakası kendine ait olandan başlasın.
عربي İngilizce Urduca
«Ne hoş! İşte bu kazançlı bir maldır. İşte bu kazançlı bir maldır. Ben senin söylediğin sözü işitmişimdir. Ben, bu bostanı yakınlarına tahsis etmeni uygun görürüm.»
عربي İngilizce Urduca
‘’Ey Ömer! Yoksa sen amcanın baba gibi olduğunun farkında değil misin?’’
عربي İngilizce Urduca
Adamın biri sahrada yolculuk yapmaktaydı.
عربي İngilizce Urduca
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurdu:''Vaktiyle bir adam: Ben mutlaka bir sadaka vereceğim dedi.Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün belde halkı:(Hayret!) Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş diye konuşmaya başladı. Adam: Allâh’ım! Sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka vereceğim dedi. Yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fahişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:(Olur şey değil!) Bu gece bir fahişeye sadaka verilmiş diye konuşmaya başladı. Adam: Allâh’ım! Bir fahişeye (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamdolsun. Ben mutlaka yine sadaka vereceğim dedi. O gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defa da bilmeden) bir zenginin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:(Bu ne iştir!) Bu gece de bir zengine sadaka verilmiş! diye (hayretle) söylenmeye başladı. Adam: Allâh’ım! Hırsıza, fahişeye ve zengine (de olsa) sadaka verebildiğim için sana hamdolsun dedi. Bu ihlâsı sebebiyle) uykusunda o adama: Hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. Fahişe, belki yaptığından pişman olup iffetli bir kadın olacaktır. Zengin de belki bundan ibret alıp Allah’ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır denildi.''Buhârî bu lafızla rivayet etmiştir.Müslim de aynı manada rivayet etmiştir.
عربي İngilizce Urduca
«Bu deve karşılığında kıyamet günü sana yedi yüz deve vardır ve bunların her biri de dizginli (yularlı) dir.»
عربي İngilizce Urduca