لَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَدَعُ هَؤُلَاءِ الدَّعَوَاتِ، حِينَ يُمْسِي وَحِينَ يُصْبِحُ: «اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي دِينِي وَدُنْيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي، اللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَتِي -أَو: عَوْرَاتِي- وَآمِنْ رَوْعَاتِي، اللَّهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ، وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِينِي، وَعَنْ شِمَالِي، وَمِنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي».
[صحيح] - [رواه أبو داود والنسائي وابن ماجه وأحمد] - [سنن أبي داود: 5074]
المزيــد ...
İbn Ömer -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah akşam şu duaları bırakmazdı: «Allah'ım! Senden dünya ve ahirette afiyet diliyorum. Allah'ım! Dinim, dünyam, ehlim ve malım hakkında senden af ve afiyet isterim. Allah'ım! Ayıbımı ört -ya da Ayıplarımı ört-. Korktuğum şeylerden beni emin kıl. Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek belalardan) beni koru. Altımdan gelecek ani afet ve beladan senin azametine sığınırım.»
[Sahih Hadis] - - [سنن أبي داود - 5074]
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- akşam ve sabah şu duaları terk etmezdi:
(Allah'ım! Senden afiyet dilerim), hem yakın hem de gelecek hastalıklardan, musibetlerden, dünyevi zorluklardan, (dünyada ve ahirette) dini arzulardan ve fitnelerden korunmayı dilerim.
(Allah'ım! Senden mağfiret dilerim) ve günahların silinip bağışlanmasını, (ve esenlik) ve kusurlardan, (dinimde) şirkten, dalaletten ve isyandan (ve dünyamı) musibetlerden, zararlardan ve kötülüklerden, (ve ailemi), eşlerimi, çocuklarımı ve akrabalarımı, (ve paramı), mallarımı ve işimi selamette kılmanı dilerim.
(Allah'ım! Ayıplarımı ört) ve bendeki kusurları, ayıpları, noksanlıkları gider, günahlarımı sil ve bağışla. (Ve korktuğum şeylerden), endişelerimi ve korkularımı gider.
(Allah'ım! Beni koru) (Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden) ve beni, eziyet veren şeylerden ve belalardan koru. Allah'tan kendisini her taraftan korumasını istedi. Çünkü musibetler ve afetler insanın başına gelir ve bu musibetler insana bu yönlerden birinden gelir.
(Altımdan gelecek ani afet ve beladan Senin azametine sığınırım.) Ansızın ele geçirilmemden, gafletteyken habersizce helak edilmemden ve ansızın göçük ve yer batmaları sebebiyle helak olmaktan Sana sığınırım.