Anasayfa
Kategoriler
Proje Hakkında
Android App
iOS App
Bizimle iletişime geçin
Geçerli Dil
Kategori:
Namazın Şartları
Anasayfa
Kategoriler
Fıkıh ve Fıkıh Usûlü
İbadet Fıkhı
Namaz
Alt Kategoriler
Hadislerin Listesi
Kabirlere doğru namaz kılmayın ve kabirlerin üzerlerine oturmayın
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Telugu
Sevahilce
Tamilce
Birmanyaca
Taylandça
Almanca
Japonca
Peştuca
Assam
Arnavutça
السويدية
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
ภาษาคีร์กีซ
النيبالية
ภาษาโยรูบา
الليتوانية
الدرية
الصربية
الصومالية
คำแปลภาษากินยาร์วันดา
الرومانية
المجرية
التشيكية
ภาษามาลากาซี
İtalyanca
ภาษากันนาดา
الأوكرانية
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece yatsı namazını geç vakte kadar geri bıraktı. Ömer -radıyallahu anh- çıktı ve: "Ey Allah'ın Rasûlü! Namaz, buradaki kadınlar ve çocuklar uyuya kaldı!" dedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- (evinden) çıktı ve başından sular damlıyordu ve şöyle buyurdu: «Eğer ümmetime ağır geleceği endişesi taşımasaydım (yatsıyı) bu saatte kılmalarını emrederdim.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
«Ergenlik çağına gelmiş bir kadın başörtüsü giymedikçe Allah onun namazını kabul etmez.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Sizden biriniz omzunun üzerinde (onu örtecek) bir şey olmadan bir tek elbiseyle namaz kılmasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
Bulunduğu yön hangi yöne doğru olursa olsun Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- binek hayvanının üzerinde nafile namazı kılardı; farz namazı kılacağı zaman ise bineğinden iner, kıbleye doğru yönelirdi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yola çıktığı zaman nafile namaz kılmak istediğinde devesini kıbleye yöneltip tekbir alırdı. Sonra bineğinin kendisini yönelttiği cihete doğru namazını kılardı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Mezarlık ve hamam (yıkanılan ve def-i hacet giderilen yer) hariç bütün yeryüzünün tamamı mesciddir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
"Üç gruptan kalem kaldırılmıştır; uyanıncaya kadar uyuyandan, buluğa erinceye kadar çocuktan ve akıllanıncaya kadar akıl hastasından."
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Sevahilce
Taylandça
Peştuca
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
ภาษาคีร์กีซ
النيبالية
''Cemaat Küba'da sabah namazını kılarken aniden onlara biri gelip: Gerçekten bu gece Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Kur'an indirildi ve Kâbe’ye doğru dönmesi emrolundu. Dolayısıyla siz de Kâbe’ye dönün!'' dedi.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, (Mekke'nin Fethi günü beraberinde) Üsâme b. Zeyd, Bilal, Osman b. Talha olduğu halde Beytullah'a girdiler."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- öğle namazını öğle sıcağının şiddetinde kılardı. İkindi namazını güneş parlak ve rengi sararmamış iken, akşam namazını güneş batınca kılardı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazını kıldırırdı ve bazı mümin kadınlar yünden yapılmış elbiselerine sarınmış şekilde namazda hazır bulunurlardı. Sonra alacakaranlıkta evlerine dönerlerdi de kimse onları tanımazdı."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in önünde uyuyordum ve ayaklarım O'nun kıblesi tarafındaydı. O, secde ettiği zaman bana dokunurdu, ben de ayaklarımı toplardım. Kalktığı zaman ise ayaklarımı uzatırdım. O zamanlarda evlerde lambalar yoktu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
«Öğle namazının vakti, güneş zevâli aştıktan sonra ve bir kimsenin gölgesinin boyu, kendi boyuna eşit olduktan sonra başlar, ikindi namazının vakti gelinceye kadar sürer. İkindi namazının vakti, güneş sararmaya başlayıncaya kadar sürer. Akşam namazının vakti, ufuktaki kızıllık kayboluncaya kadar sürer.Yatsı namazının vakti, gece yarısına kadar sürer. Sabah namazının vakti ise, fecrin doğuşundan güneş doğuncaya kadar sürer.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte akşam namazını kılardık. Bizden biri namazdan ayrılınca attığı okun düştüğü yeri görürdü.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Kim sabah namazından bir rekâti güneş doğmazdan önce kılabilirse, sabah namazına yetişmiş demektir. Kim de ikindi namazından bir rekâti güneş batmadan önce kılabilirse ikindi namazına yetişmiş demektir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
İki çeşit fecir vardır. Kurt kuyruğu gibi olan fecir ki, o vakit namaz kılmak caiz değildir. (Bu vakitte) yemek yemek haram değildir. Ufukta uzunlamasına yayılan fecre gelince işte sabah namazı o vakitte kılınır, sahur yemeği de o vakitte haram olur.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
"Karanlık bir gecede Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte seferdeydik ve kıblenin nerede olduğunu bilmiyorduk. Bizden her biri kalkıp kendi yönüne doğru namaz kıldı. Sabahlayınca bu olanı Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e zikrettik. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
«Doğu ile batı arası kıble sayılır.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Sizden bir kimse mescide geldiği zaman, baksın, ayakkabılarında pislik varsa onu silsin ve onlarla namaz kılsın.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
«Akşam yemeği takdim edilince, akşam namazından önce ona başlayın ve akşam yemeğini (yerken, vakit müsaitse) acele etmeyin.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Yâ Rasûlallah! İkindi namazını az daha güneş batmadan kılamayacaktım, dedi. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Vallahi ben de kılamadım.» buyurdu. Bunun üzerine kalktık, Buthân Vadisi'ne gittik. Orada Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- namaz için abdest aldı, biz de namaz için abdest aldık. Müteakiben güneş batmış olduğu halde ikindiyi kıldırdı, sonra arkasından da akşamı kıldırdı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
Portekizce
Ben ve babam, Ebû Berze el-Eslemî -radıyallahu anh'ın yanına girdik. Babam ona: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- farz namazları nasıl kılardı? diye sordu.
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Portekizce
Cibril indi ve bana imamlık yaptı. Onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım, sonra onunla birlikte namaz kıldım"
عربي
İngilizce
Urduca
...
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Hausa
Züheyr'den rivayet edildiğine göre dedi ki:Bana Urve b. Zübeyr haber verdi:Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımı Âİşe -radıyallahu anhâ-'dan yapılan rivayette, demiştir ki:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece, ilk üçte bir geçinceye kadar (yatsı namazını) geciktirdi.O da Ateme denilen namazdı.Ömer -radıyallahu anh-, 'Kadınlar ve çocuklar uyudu' diye sesini yükseltti.Bir rivayette gecenin çoğu gittti. Onun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- çıktı ve şöyle buyurdu:''Bu namazı sizden başka yer yüzünde yaşayanların hiçbiri beklemez.''Başka bir rivayette:''Şüphesiz ki bu, yatsının vaktidir, ama ümmetime meşakkat vermemiş olsaydım (hep bu vakte geciktirirdim).Başka bir rivayette:''Ümmetimin üzerine zorluk olmasaydı.''Bu da İslam insanlar arasında yayılmadan öncedir.İbn Şihâb dedi ki:Bana şöyle zikredildi:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:''Rasûlullah'a namaz konusunda ısrar etmeye hakkınız yoktu.Bu nu Ömer b. Hattâb seslendiği vakit söylemiştir.Sahih-i Müslim.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Sabah namazını ortalık aydınlanınca (yani sabah namazının vakti girince) kılınız. Çünkü bunu böyle yapmanız sizin ecrinizi daha büyük kılar veya ecriniz daha büyük olur.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Saîd b. Hâris'ten şöyle nakledilmiştir:Câbir b. Abdullah'a bir parçadan oluşan elbise ile namaz kılmanın hükmünü sorduk. O da şöyle cevap verdi;Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in düzenlediği bir seferde onunla birlikte yola çıkmıştım. Bir gece bir ihtiyacımdan dolayı onun yanma vardım. O sırada namaz kılıyordu. Üzerimde tek parçadan oluşan bir elbise vardı. Ona bürünüp yanı başında namaza durdum. Namazını bitirdikten sonra ya Câbir, gece vakti buraya gelmenin sebebi ne?' diye sordu. Ben de ihtiyacımı söyledim. Sözümü bitirdikten sonra bana, 'Gördüğüm bu örtünme de ne?' diyerek (hoşnutsuzluğunu) ifade etti. Ben de elbisenin dar ve kısa olduğunu söyledim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: Eğer elbisen geniş ise onunla omzundan öyle örtün, yok eğer dar ise, onu izar olarak kullan."Buhârî.Müslim'in rivayetinde:''Eğer geniş ise elbiseyi iki ucundan çaprazlama bağlayıp dizlerini kırarak eğilmesidir.Eğer dar ise onu beline bağla.''
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
«Sizden biriniz bir tek elbise içinde, omuzlarında o elbiseden bir şey bulunmadığı (açık) halde namaz kılmasın.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Hausa
Portekizce
×
Bizimle iletişime geçin
İsim *
E-mail *
Mesaj *
Gönderme
E-mail
()
*
Kayıt
×
Geçerli Dil:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Հայերեն
Українська
ქართული
×
Ara:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Հայերեն
Українська
ქართული
Arama
×
Arama Sonuçları: