Hadis: Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- bir yahudiden yemek satın almış ve bunun karşılığında demirden zırhını (ona olan borcuna karşılık) güvence olarak vermiştir.
عن عائشة بنت أبي بكر رضي الله عنهما أن رسول الله -صلى الله عليه وسلم اشترى من يهودي طعاما، ورهنه دِرْعًا من حديد.
[صحيح] - [متفق عليه]
المزيــد ...
Âişe binti Ebi Bekr -radıyallahu anhumâ-’dan rivayet olunduğuna göre Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- bir yahudiden yemek satın almış ve bunun karşılığında demirden zırhını (ona olan borcuna karşılık) güvence olarak vermiştir.
[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bir Yahudiden arpadan yapılmış bir yemek satın almış ve bunun karşılığında Allah’ın kelimesinin yüce olması için Allah yolunda ettiği cihatta kendisine ihtiyaç duyduğu zırhını güvence olarak vermiştir. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu zırh ile düşmandan ve düşmanının tuzaklarından korunuyordu.
Kategoriler
Daha Fazla
- Hadis: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aksırdıkları zaman elini veya elbisesini ağzına tutar, böylelikle sesini azaltmaya –veya ağzını yummaya– çalışırdı.''
- Hadis: «Eğer ümmetime güçlük vermeyeceğini bilseydim, her namaz için misvak kullanmalarını emrederdim.»
- Hadis: “Kim bir karış mikdarı bir yere haksız olarak zulümle sahip olursa, o yerin yedi katı boynuna geçirilir.”
- Hadis: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, yemek yemeksizin peşpeşe bir kaç gün aç olarak gecelerdi. Ailesi de yiyecek akşam yemeği bulamazdı. Çoğu zaman ekmekleri arpa ekmeği idi."
- Hadis: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sağ elini temizlik ve yemek için, sol elini ise tuvalette temizlenmek ve benzeri işler için kullanırdı."
- Hadis: «Ey Ebû Bekr! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne düşünüyorsun?»
- Hadis: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e, içine su katılmış süt getirildi. O sırada Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem-’in sağında bir bedevî, solunda da Ebû Bekir -radıyallahu anh- oturuyordu. Sütten içtikten sonra onu bedevîye verdi ve: «Herkes sağındakine versin!» buyurdu.