Anasayfa
Kategoriler
Proje Hakkında
Android App
iOS App
Bizimle iletişime geçin
Geçerli Dil
Kategori:
Nebevi özellikler
Anasayfa
Kategoriler
Biyografi ve Tarih
Peygamber'in Hayatı
Alt Kategoriler
Hadislerin Listesi
"Bir keresinde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına girdim, kendisi sıtmaya yakalanmıştı, elimi vücuduna dokundurdum."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
"Kim, bana selâm verirse, onun selâmını almam için Allah mutlaka bana rûhumu iâde eder. Bende onun selamına karşılık veririm"
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Sinhala
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Kürt
Hausa
Portekizce
Malayalam
Sevahilce
Taylandça
Almanca
Peştuca
Assam
الأمهرية
الهولندية
الغوجاراتية
الرومانية
Ebû Seleme b. Abdurrahman haber verdiğine göre:Âişe -radıyallahu anhâ-'ya Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Ramazan'daki namazı nasıl? diye sordu.Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ne Ramazanda ne başka zamanda gece on bir rek’attan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rek’at kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi! Sonra dört rek’at daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rek’at daha kılardı.Âişe -radıyallahu nahâ- dedi ki: Ben: Yâ Rasûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle buyurdu: Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz.Sahih-i Buhârî.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Portekizce
«Deveni elinden alacağımı mı sandın? Deve senindir! Bedeli de senindir.»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Tagalog
Kürt
Hausa
Portekizce
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-‘tan şöyle derken işitmiştir: Ebû Talha, Ümmü Suleym’e: Ben bu defa Rasûlullah’ın sesini zayıf olarak işittim, kendisinde açlık olduğunu biliyorum, yanında yiyecek bir şey var mı? Dedi. Ümmü Süleym, arpadan yapılmış birkaç tane ekmek çıkardı. Sonra kendi başörtüsünü çıkardı da onun bir kısmiyle ekmekleri sarıp dürdü. Sonra bohçayı benim elbisemin altına gizledi. Örtünün bir kısmını da bana ridâ yaptı. Sonra beni Rasûlullah’a gönderdi. Enes dedi ki: Ben de bunu götürdüm. Rasûlullah’ı mescidde, beraberin de insanlar olduğu hâlde buldum. Ben onların yanına varıp dikildim. Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- bana: “Seni Ebû Talha mı gönderdi?” diye sordu. Ben: Evet, dedim. Rasûlullah: “Yemek sebebiyle mi?” dedi. Ben: Evet, dedim. Bunun üzerine Rasûlullah, yanında bulunanlara: “Kalkınız!” buyurdu. Müteakiben yürüdü, ben de aralarında yürüdüm. Nihayet Ebû Talha’ya geldim (ve durumu ona haber verdim). Ebû Talha, annem Ümmü Suleym’e: Yâ Ümme Süleym! Rasûlullah insanları getirmektedir. Hâlbuki yanımızda onları doyurabileceğimiz yemek yoktur, dedi. Ümmü Süleym: Allah ve Rasûlü en iyi bilendir! Dedi. Enes dedi ki: Müteakiben Ebû Talha gitti, nihayet Rasûlullah’a kavuştu. Ebû Talha, Rasûlullah ile beraber geldi, ikisi içeriye girdiler. Rasûlullah: “Yâ Ümme Süleym! Yanında ne varsa getir!” buyurdu. O da bu ekmekleri getirdi. Rasûlullah emretti, ekmekler parmak ile küçük küçük parçalara bölündü. Ümmü Süleym bunun üzerine yanında bulunan yağ tulumundan biraz yağ sıktı ve onu bulayıp katık yaptı. Sonra Rasûlullah o katık hakkında Allah’ın söyletmek istediği şeyleri söyledi. Sonra: “On kişi için izin ver!” buyurdu. Ebû Talha on kişiye izin verdi. Onlar doyuncaya kadar yediler, sonra dışarı çıktılar. Sonra Rasûlullah tekrar“On kişiye daha izin ver!” buyurdu. Ebû Talha onlara da izin verdi. Onlar da doyuncaya kadar yedikten sonra dışarıya çıktılar. Sonra Rasûlullah tekrar: “On kişiye daha izin ver!” buyurdu. Ebû Talha on kişiye daha izin verdi, onlar da doyuncaya kadar yedikten sonra dışarı çıktılar. Sonra Rasûlullah “On kişiye daha izin ver!” buyurdu. Ebû Talha onlara da izin verdi, onlar da doyuncaya kadar yedikten sonra dışarıya çıktılar. Böylece cemaatin hepsi yediler ve doydular.Bu topluluk yetmiş ya da seksen kişi idi.Başka bir rivayette:Hala onlarda on kişi giriyor ve on kişi çıkıyordu.Onlardan hiç kimse kalmayana kadar devam etti.O da doyana kadar yedi.Sonra da yemeği hazırladı ve ne görsün yemek ilk yedikleri kadar.Başka bir rivayette onar onar yediler ve bunu seksen adamla beraber yaptılar.Sonra da Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ve misafir olduğu aile üyeleri yediler ve yemek bıraktılar.Başka bir rivayette:''Sonra da kalanlarını komşularına verdiler.''Enes'ten rivayet edilen başka bir hadiste bir gün Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e geldim.Ve onu ashabıyla beraber otururken buldum.Kendisini ashâbı ile otururken buldum. Karnına bir sargı sarmıştı. Ashâbından bazılarına:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- karnını niçin sardı? diye sordum. Onlar: Açlıktan, diye cevap verdiler. Bunun üzerine, annem Ümmü Süleym Binti Milhân’ın eşi Ebû Talha’ya gittim ve: Ey babacığım! Ben, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i karnını bir sargı ile bağlamış vaziyette gördüm. Ashâbından bazılarına bunun sebebini sordum, açlıktan olduğunu söylediler, dedim. Ebû Talha annemin yanına girdi ve: Yiyecek bir şey var mı? diye sordu. Annem de: Evet, evde bir parça ekmek ve bir kaç hurma var. Eğer Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize tek başına gelirse, kendisini doyururuz. Eğer onunla birlikte başkası da gelirse, onlara az gelir, dedi. Enes hadisin tamamını zikretti.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Kürt
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- döneminde ay, iki parçaya bölündü. Bir parçası, dağı örterken diğer parçası da, dağın üzerindeydi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allahım! Şahit ol!» dedi."
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Hausa
«Allah’tan kork/sakın ve eşini yanında tut!»
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
Biz Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte yolculuk ediyorduk. Geceleyin yürüdük. Nihayet gecenin sonunda olduğumuz zaman öyle bir düşüş düştük ki, yolcu için bundan daha tatlı bir düşüş olamaz. Bizi güneşin sıcağından başka bir şey uyandırmadı. İlk uyanan filanca, sonra filanca, daha sonra filanca oldu. Sonra Ömer İbnu'l-Hattâb dördüncü olarak uyandı.
عربي
İngilizce
Urduca
...
İspanyolca
Endonezce
Uygur
Bengalce
Fransızca
Türkçe
Rusca
Boşnakça
Hintli
Çince
Farsça
Vietnam
Tagalog
×
Bizimle iletişime geçin
İsim *
E-mail *
Mesaj *
Gönderme
E-mail
()
*
Kayıt
×
Geçerli Dil:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Հայերեն
Українська
ქართული
Lingala
Македонски
×
Ara:
العربية
English
اردو
Español
Bahasa Indonesia
ئۇيغۇرچە
বাংলা
Français
Türkçe
Русский
Bosanski
සිංහල
हिन्दी
中文
فارسی
Tiếng Việt
Tagalog
Kurdî
Hausa
Português
മലയാളം
తెలుగు
Kiswahili
தமிழ்
မြန်မာ
ไทย
Deutsch
日本語
پښتو
অসমীয়া
Shqip
Svenska
አማርኛ
Nederlands
ગુજરાતી
Кыргызча
नेपाली
Yorùbá
Lietuvių
دری
Српски
Soomaali
тоҷикӣ
Kinyarwanda
Română
Magyar
Čeština
Moore
Malagasy
Fulfulde
Italiano
Oromoo
ಕನ್ನಡ
Wolof
Български
Azərbaycan
Ελληνικά
Akan
O‘zbek
Հայերեն
Українська
ქართული
Lingala
Македонски
Arama
×
Arama Sonuçları: