عن زياد بن علاقة قال: صَلَّى بِنَا المغيرة بنُ شُعْبَةَ فَنَهَضَ في الركعتين، قلنا: سبحان الله، قال: سبحان الله وَمَضَى، فَلَمَّا أَتَمَّ صَلَاتَهُ وَسَلَّمَ، سَجَدَ سَجْدَتَيِ السَّهْوِ، فَلَمَّا انْصَرَفَ، قَالَ: «رَأَيْتُ رسول الله صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ كَمَا صَنَعْتُ».
[صحيح] - [رواه أبو داود والترمذي وأحمد والدارمي]
المزيــد ...
Ziyâd b. İlâka dedi ki: Muğîre b. Şu'be -radıyallahu anh- bize namaz kıldırdı. İki rekâtta kalktı. Biz de "Subhanallah" dedik. "Subhanallah" dedi ve devam etti. Namazını tamamlayıp selam verince iki defa sehiv secdesi yaptı. Bitirdikten sonra şöyle dedi: ''Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i benim bu yaptığım şekilde yaparken gördüm.''
[Sahih Hadis] - [Tirmizî rivayet etmiştir - Ebû Dâvûd rivayet etmiştir - Ahmed rivayet etmiştir - Dârimî rivayet etmiştir]
Bu hadis Muğîre b. Şu'be -radıyallahu anh-'ın uygulamasıyla şunu ortaya koyuyor: O, namazında dalgınlık yaptı ve teşehhüd yapmadı, arkasındaki insanlar "Subhanallah" dediler bunu anladı, ama yine de namazını tamamladı. Selam verdikten sonra dalgınlık için iki secde yaptı. Bu yaptığını Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in fiiline dayandırdı. Daha doğru olan sehiv secdesinin, Abdullah b. Mâlik b. Buhayne hadisi gereğince selamdan önce olmasıdır.